sabahtan itibaren (19.03:2007) çok havaya giren galatasaray taraftarını hüsrana sürükleyen maç olmuştur. maç izlenirken galatasaray taraftarının kendi takımına ettiği küfürler keyifle dinlenmiştir. evet ali sami yen'de hamburger yemek isteyen arkadaşlar. hep beraber söylüyoruz: çıldırıın çıldırııınn...
skoruyla ezikleri sevindirmiş, rüyasında bile kupa alması mümkün olmayan bir takıma gönül vermiş bebelerin şu aralar zevkten kendilerine parmak atmalarına neden olan azap.
sadece arzularla yol alınmaması gerektiğini gördük. evet türkiye ligi şartları için yapılabilecek en sükse transferle yola çıkıldı. harry kewell transferini öğrenince 7. okuyuşuna rağmen hâlâ olayı idrak edemeyen fenerli bilirim. ama ya yönetim? sene başında her yönüyle yetersizliği belli olan skibbe'yi neye güvenerek getirirsin takıma? geçen sene onun takımından fark yedin diye mi? kaprisleri oynayanlara neden müsamaha gösterir ve daha da iğrenci resmen kendi getirdiğin teknik direktörü oyuncularına "ezdirirsin"? hangi kulüp yönetimi sorgusuz sualsiz teknik direktör yardımcılarını kapı dışarı eder? skibbe'nin gideceğini herkes anlamıştı, böyle bir ortamda istikrarın kaç harfinden bahsedilebilir?
ek olarak nedir bu büyük futbolcu = büyük teknik direktör takıntısı? olmuyor kardeşim, hagi'yi de getirdiniz siz bu takımın başına. elinizde işi ciddiyetle bilgi birikimle yapacak kurt adamlara verecek paranız yoksa ne diye durursunuz daha?
eski jenerasyon öldü, bunu neden görmek istemezsiniz? hasan şaş'ı ben real madrid'e gömdüğü golle hatırlamak istiyorum artık. bugün dakika 89'da öküz olsa öyle bir vuruş yapmayacak adam olarak değil.
geçen hafta sana spiker "meira'yı elden çıkardınız böyle bir ortamda" diye lafa girince sen o karizmatik sesinle "elden mi çıkardık?" diye tersledin, e yalan mıydı? 2 milyon euro kâr ettin de bugünkü camianın yürek dolusu acısını karşılayacak mı bu para? nereden geliyor bu "takım 11 kişidir, gs'de herkes her yerde oynar aslanlar gibi" fikri? sırlar dünyası mı lan bu, dua et yüreğini koy çık kazan. kapasite diye bir şey var, kadro diye bir şey var. en büyüğüm ben denilerek "en büyük" olunmaz polat başkan !!
son olarak guerrero eğer ibneyse kendisine bu akşam sayısız gönüllü saksocu elde etti bu ülkede. hadi gidin tapının onlara! ne başarınız var ki rakibinizin başarısızlığıyla zevk alıyorsunuz? neden beşiktaşlılar değil de siz? neden trabzonlular neden sivaslılar değil de siz? evet 4 harfli, aynaya bak şimdi. sizinle aynı havayı solumak bile bir işkence.
"teşekkürler" kewell, teşekkürler baros, teşekkürler arda ve diğerleri...biz milli kalecisini jipinin içinde döven taraftarları (!) da gördük, asla onlardan olmadık, olmayacağız da...
icimizin cız ettiği bir maçtır. 2-0 dan gelip (kaldı ki o dakikaya kadar savunmada açık vermedik) 3-2 mağlup olmayı kabullenemiyorum. gerçekten daha fazlasını istemiyoruz. millet olarak böyle bir sorunumuz var. asıl sorun burada.
herşeye rağmen baharı göremeyenlerin çatır çatır çatladaığı maç olmuştur. helal olsun aslanlara. bu kadar eksiğe rağmen bu kadar büyük mücadele kolay değildir. orta saha oyuncusu, sol bek oyuncusu zorunlu olarak stoper oynamıştır. herşey yolunda giderken bi şekilde şanssız yenilen 3 gol vardır. de santis her ne kadar hatalıysa da onun sayesinde bu tura kadar gelinmiştir. ama herşeye rağmen artık bu takımda lincolnün yeri yoktur. çünkü bu adamda galatasaray ruhu yoktur. olsun onunda canı sağosun.
teşekkürler galatasaray...
ellerindeki onca paraya onca kadroya rağmen bir bok yapamayanların ellerinde stoper kalmamış takımın yenilgisine sevindiği maç.
ne oldu tarhi ne yazacak şimdi? elindeki stoperlerin hepsi sakatlanan , kewell'a defans yaptıran galatasaray finale gittiği uefa kupasından elendi ama ezilmedi. sonuçta ikincisini almaya çalışıyordu.
ha bir de bazı eziklerin hamburglu olduğunu.
van der vaart'ın forması vardı bende isteyene verebilirim madem çok seviyorlar giysinler lan!
tek bir cümlem var size;
uefa final maçını kadıköy'de oynarken görmek umutlarıyla maçı izleyen milyonlarca taraftarına böyle acı bir anı yaşattığın için yazıklar olsun sana galatasaray...
kadıköyde bir başka avrupa müsabakası finali bir daha ne zaman gelir mechul ama bugünkü maçı izleyenlerin göremeyeceği bir gerçek...
de sanctis'i daime sülalesiyle beraber anmama neden olacak maç. bülent hoca'yı da tebrik ederim. bordeaux maçından çok ders almış. 2 dakikada iki gol ve hic bir önlem yok. yıkıldık sayenizde ellerinize sağlık.
not: lincoln denen dallamayı savunmaya devam eden arkadaşlara da selam ederim. *
not gibi bişey: sınırlı sayıda kınayla ankara'da hizmet vermekteyiz canlar.
öte yandan, ezik fenerlilerin ezikliklerini bir kez daha kanıtladığı maç olmuştur. vah hallerine, acıyorum kendilerine. trilyonluk takımlarıyla sadece türkiye takımı olduklarını nasıl da unutuyorlar.. hadi siz uyuyun, bol eksileriniz gelir sabaha. yeni türkiye şampiyonlukları hayalleriyle yeni günlere başlayın. orgazm da olursunuz uykunuzda. ama sabah kalktığınızda abdest almanız gerekecek. sonra yeni sezonda da yeni adamlar alın falan, eto'o falan. devam olm devam. türkiye takımı olarak kaldıktan sonra eto'o da yalan.
kahvede yanımda oturan abinin bu maca üstün üstü oynaması sebebiyle 2-2 biren maçtır. namussuz herif 'hadi 2 tane daha hadi hadi hadi' diye diye takımın a.ına koydu. ilginçtirki 2-2 olduktan sonra sağıma bi baktım ki yoktu denyo. hesabı bu hıyara keselim bülent hocanın sucu günahı yoktur.
ortada hiç bişey yokken tesadüfen geliyoruz içten içe çıldırın pankartı ardından ergun gürsoy un kadıköye 2.defa bayrağı dikeceğiz demesi şu ana kadar iyimser bir tablo çizen fenerbahçe taraftarını tahrik edip kin duymasını ve buna bağlı olarak hamburg un maçı kazanmasını istemiştir bütün fenerliler nitekimde öle olmuştur artık ligimize dönme vakti gelmiştir.
ilk olarak galatasaraya karşı hamburgu destekleyen kimi fenerli ve beşiktaşlı yurttaşlara sevinç veren maç olarak yorumlanmalıdır. fenerbahçenin şampiyonlar ligi maçlarında sevinmekten ve bağırmaktan sesi kısılan bir galatasaraylı olarak türkiye ligi için rakip takımlarımızın hamburga verdiği desteği anlamakta güçlük çekiyorum.
ulan, neyse. herşeye rağmen çok iyi mücadele vermemize, arda, baros, kewell gibi oyuncuların çok çok üstün performans ve gayretlerine rağmen kaybettiğimiz bu maç ve elendiğimiz kadıköyde kupa sevdası için üzgünüm. fakat bu takıma bize yeniden bu heycanları, hevesimiz kursağımızda kalırcasına da olsa, tekrar yaşattığı için teşekkür etmeliyiz.
hasan şaş bitmiş artık. lincoln bilerek mi yoksa rakip oyuncuların gayretiyle mi bilinmez alıştığımız performansının çok altında kalsa da o bizim lincolnümüz yine, bugün olmasa da yarın sevindirsin bizi inşallah, amin.
barış, arada barışlığını yapsa da; sabri alıştığımız orta şut karışımı vuruşlarını eksik etmese de, santic maça damga vuracak kurtarışlar yapamasa da bu takım bu turu geçmeyi hak etmişti.
herneyse, önümüzdeki kupalara devretsin bu heycan ikramiyesi.
son olarak hamburgu destekleyen türkiye ligleri için rakibimiz olan, fakat uluslararası müsabakalarda bizim desteklediğimiz gibi bizi desteklemesi gereken ezeli rakip ve rakibelerimize de buruk bir şekilde bükük boynumuzla helal olsun diyor, takımımızı canı gönülden destekliyoruz.
o değil de turu geçeriz diye forma almıştım, 48,50 tl ye. olsun top oynarken giyerim artık.
çok sıkıcı bir maçtı.gs skora yattı da yattı.ama yatan takımın nasıl harcandığını bir çok karşılaşmada gördük göreceğiz. gs fazla bile gelmişti buraya kadar.yüreğine sağlık hamburg.
2-0 dan 2-2 ye getirilmesinde bülent korkmaz ın da katkısı yadsınamaz.2-0 getirmişsin maçı zaten hayalet gibi dolaşan lincoln u çıkar al mehmet güveni yat skorun üstüne ama yok bordeaux maçında olduğu gibi trabzon maçında olduğu gibi gerekli müdahale yapılamamıştır.ayrıca nedir bu hasan şaş takıntısı onu da anlamış değilim.adam 7 aydır yok,götü göbeği salmış,çizgili pijama giyen emekli memur olmuş hala onu oynatıyor sayın korkmaz.böyle giderse aslantepe deki ilk maçı göremez.ayrıca buradan sabri ye seslenmek istiyorum;tadında bırak abicim.
"geliyoruz" lafinin cimbom'a yaramadigini gosteren maclardan biri olmustur.
fenerli olmama ragmen, bir tarafimda seytan'in "saracoglu'na gelmesinler" lafi ile obur tarafimda melegin "olm alsinlar uefa'yi, onemli olan turk futbolu" laflari arasinda kalmama ragmen ben de melegime kulak verip "yemisim saracoglu'nu gelsinler de orada biz verelim hatta kupayi" demistim. coluk cocugun mal gibi laflarina maruz kalacak olmama ragmen.
ama su "geliyoruz" lafi cok sinir bir lafti ve demeyin oyle dedim kac yerde, fakat dinletemedim kimselere. zira geliyoruz dediniz ve fener'den 4 yedinizdi, bi daha demeye ne gerek vardi?
galatasaray'ın kaybettiği maç.
e napalım yani, servet yok, emre güngör yok, emre aşık yok, mehmet topal yok, linderoth'un olmaması zaten umrumuzda değil, 1 yıldır uğur uöar'ı bekliyoruz. kısacası defans yok, hoş bun söylemeye gerek bile yoktu kewell'ın stoper oynaması bile yeterdi. galatasaray, portekiz ligi lideri benfica'yı, alman ligi lideri hertha berlin'i, yunanistan ligi lideri olympiacos'u yenmiş, hamburg'u da yenerdik, ama olmayınca olmuyor abi.
galatasaray, bugünkü mücadelesiyle, tesadüflerin takımı olmadığını kanıtlamıştır.
ey fenerliler, tesadüf istiyorsanız, bu maçta hamburg'a bakmanız yeterlidir...