nötr olarak izlediğim maç. galatasaray'ın bu kadro yapısı ve durumuyla herhangi bir avrupa kupası başarısını yeniden elde edebileceğini düşünmüyorum. yani çok köklü ve yapısal bir değişiklik olmadıkça galatasaray 2000'de yakaladığı başarıyı tekrar edemez.
bu stad olayı belki bir ölçüde başlangıç olabilir galatasaray için. nihayetinde hamburg turu galatasaray'dan daha çok haketti ve kazandı. hiçbir fenerbahçeli galatasaray'ı desteklemek zorunda değil. destekleyenlere saygı duyuyorum desteklemeyenleri de kınamıyorum.
galatasaray'ın kadıköy'de final oynaması bir motivasyon aracıydı. ancak imkansız olduğunu galatasaraylılar dahil herkes biliyordu. o değil de ben en çok fenerbahçe'ye kızıyorum. kendi stadında uefa finali var ve o gruptan 3. çıkamıyorsun.
maç sonunda gs taraftarının ne kadar çirkefleşip etrafına salyalar saçarak saldırdığı maç.ulan zaten sadece siz inanıyordunuz bu rüyaya.olmayacak bir hayaldi.kimsenin korktugu felan da yoktu.onu kendiniz uydurdunuz motive aracı olsun diye..off off.
-ya arkadaş chelsea'yi havaalanında karşılayan galatasaray taraftarı değil miydi?
-moskova'da "cska'ya başarılar" diye pankart açan galatasaray taraftarı değil miydi?
-fenerbahçe chelsea'ye elenince pankart açıp chelsea'yi tebrik edenler galatasaray taraftarı değil miydi?
-sene başından beri "kadıköy'de kupa kaldıracağız" gazıyla şebek şebek pankartlar açıp fenerbahçe'ye giydiren galatasaray taraftarı değil miydi?
sen sene başından beri uefa'da final oynayacağız diye gazla hareket edip diğer takım taraftarlarına malzeme vereceksin. elendiğince birileri seninle dalga geçince de geçmişte yaptığın türlü türlü eziklikleri bir kenara bırakarak kalkıp küfür edeceksin, "korkuttuk, ama bla bla" muhabbeti yapacaksın. biz buna kısaca eziklikten öte yüzsüzlük diyoruz valla.
kimsenin korkmadığı zaten sadece 6s taraftarının inandığı bir rüyaydı.ayrıca en anlaşılmaz olanıda hamburgun kazanmasına sevindiler sözleridir.eyn garip insanlar, siz değilmisiniz chelsea yi hava alanında karşılayan, ulan ya cl yi alırlarda bizi gecerlerse diye 3,5 atan.
türk ekolünü sahaya iyi yansıtan iki takımın mücadelesinde fizik gücü üstün olan hamburg'un kazandığı maç olmuştur. her zaman geriden gelip maç kazanamayız ya bazen de işte böyle 2-0 dan maç veririz olur böyle şeyler yani. çek cumhuriyeti'ni hırvatistan'ı sevilla ve bordeaux'u daha iyi anlamaya vesile olması ve ileriye dönük ders çıkarılması dileği ile.
Dürüst olmak gerekirse, hala yenilginin sokunu üstümden atabilmis degilim. Nasil yenildik, 5 dakika da o 2 golü nasil kalemizde gördük hala anlayabilmis degilim. Uyudum, macin sokunu atlatayim diye. Olmadi, rüyama girdi mac. Mac bitiyor yeniliyoruz, sonra bir daha basa sariyor. Bitiyor mac, yeniliyoruz. Yine basa sariyor. Böyle devam ediyordu.
Gittim okula. Almanlar geliyor, ooo nasil yendik falan diyorlar. Tiyatroya gittik, yolda reklam panolarinda Hamburg-Galatasaray macini gördüm. Unutmak istiyorum, her seferinde unutmami engelleyen hadiselerle karsilasiyorum.
Evet kolay olmayacak bu maci unutmak bizim acimizdan. Ezeli rakibimizin evinde finali oynamayi gercekten haketmistik. Hamburg'u gecseydik, %100 finale gelirdik, o macin verdigi motivasyonla. Kupayi kaldiracaktik belki, ama olmadi. Keskeler insani en cok kahreden seyler ne yazikki ...
Stopersiz ciktik Hamburg'a gücümüzü gösterdik. Onlarin iclerine korkuyu en derinlere kadar soktuk. 2-0 dan sonra teknik direktörleri bile bu mac burada bitti gibi tavirlar sergiliyordu. Bundan yapacagimiz kolaydi. Alan savunmasi, ama geriye yaslanmayacaktik 10 oyuncu ile. Zaten uzaklastirdigimiz top, 10 saniye sonra bizim kalemize atak olarak geri dönüyordu. O laubalilik sorunu yine karsimiza cikti. Bordo gibi Hamburg da 5 dakika da 2 gol atti bize. Olmuyor, bu konsantrasyon sorununu cözemiyoruz. Oyuncular panik havasi icerisindeler. Gören Avrupa'da ilk sefer mac oynuyoruz sanacak, ama halbuki mücadele ettigimiz sampiyonanin kupasini almisiz biz daha önce. Oyuncularda güven, konstantrasyon eksikligi olmamasi gereken yerde, bu sorunlari yasadik. Akil alir gibi degil yahu...
Arda Turan, Milan Baros, Ayhan, Baris, Kewell cok iyi oynadilar. Ama iste onlardaki bu mücadele ruhu diger futbolcularda yoktu. Bu yüzden yenildik ...
Lincoln efendi takima küsüyor! Yahu madem gitmek istiyorsun, oyna Avrupa maclarinda ! Sonra bir talibin cikar, biz seni satariz. Ama sen teknik heyete küserek nereye varmayi cabaliyorsun ? Trabzon macinda cok savundum kendisini, ama yok. Düzelmiyormus Lincoln. Kalli en dogrusunu yapmis. Cani isteyince oynuyor. Böyle futbolculara ihtiyacimiz yok bizim.
Bülent Korkmaz'a elestiriler geliyor sonra. Belki Semih Kaya'yi oynatabilirdi. Ama o da daha 18 yasinda. Tecrübesiz, mac eksigi var, kondisyonu yeterli degil. Böyle bir macta ona nasil güvenebilirdi ki ? Bülent Korkmaz onu en cok oynatmak isteyen kisidir, kendisi de 18 yasinda Galatasaray kariyerine basladi cünkü! Ama zaman uygun degildi Semih icin.
Böyle kolay goller yiyerek, böyle kolayca kaybettigimiz maci nasil unutacagimi hala bilemiyorum. Ah be Cimbomum, rakibini böylesine dagittigin bir maci nasil verirsin ?
Iste en cokta koyan bu oluyor...
hani bir taraf diğerinden daha iyi olur ama kötü taraf da tutup chelsea'yi, barça'yı almaz da gs'ı alır ya sırf cimbomlu diye. iyi taraf da mecburen biraz daha kötü bir taraf alır; hamburg oldu işte iyi tarafın takımı da dün.
sonra ne oldu? formationsa girildi ve kötü taraf oyuncuları alakasız yerlerde oynattı.
serkan - balta - kewell - v.yaman
------ayhan--barış---------------
--sabri-----lincoln------arda----
------------baros----------------
şimdi bakıyoruz yerleşime:
serkan: çok tecrübesiz böyle bir maç için. işini az çok yapsa da hiçbir ekstra katkısı yok takıma.
balta: aslında sol bek.
kewell: aslında sol açık.
v yaman: zaten gs'de oynayacak topçu değil.
ayhan: aslında am lc'dir.
barış: aslında mr'dir.
sabri: aslında mc'dir.
lincoln: yerinde oynuyor. gerçek bir amc iyi olduğu zamanlarda.
arda: yerinde oynuyor.
baros: yerinde oynuyor.
şimdi ne görüyoruz: sadece; arda, baros ve lincoln yeterliliği açısından sorun olmayıp da kendi yerinde oynayan oyuncular. e az çok herkes bilir ki; pes'te olsun, fm'de olsun; bir amc oyuncusu, kullanımı en zor oyuncudur. hem zeka, hem tecrübe ister bu adamdan faydalanmak. olmadı işte dün gece.
baros ve arda elinden geleni yaptı zaten, ayakta alkışladık sonuç ne olursa olsun.
ayhan, barış, hakan balta gibi oyuncular da artık yerinde oynuyormuş gibi bir hava yarattılar zaten yıllardır ama öyle olunca sonuç ne oldu gördük. yani, ne kadar alışsak da kendi yerinde oynamayan oyuncu, tam performans sergileyemez.
ne oldu dün gece? kendi evindeki gs, 2-0 öne geçti. kendi yerinde oynayan baros'un penaltı yaptırması ve arda'nın baros'a çok güzel bir asist yapması ile. sonra ne oldu? pes maçımızdaki iyi taraf dedi ki "yeneyim artık ben" ve topu adamına attı, gol yapmak istedi ve arka arkaya buldu golü. hani olur ya; isveç'te ibrahimoviç'e atarsın, ukrayna'da şevşenko'ya atarsın her topu. sırf gol olsun diye ama zevk almak için değil. öyle oldu işte. 2-2.
bu sefer, kötü taraf, bi' takım -doğru sayılabilecek- değişiklikler yaptı takımda ve profesyönel bir tecrübeden çok uzak bir şekilde saldırmaya başladı karşı tarafa. iyi de yüklendi denebilir ama yedi işte golü. 2-3.
harbiden pes maçı gibiydi. çok sakin geçti aslında. çok durgun bir maç. ama skor 2-3.
-------
bunca sene sonra o kadar umutlanmıştık ki kupa için. kewell'ın, baros'un gs'da oynaması gibi inanamadık elendiğimize.
Galatasaray'ın çok büyük eksiklerinin olmasına rağmen, teknik hatalardan dolayı kaybettiği maç olmuştur. Sonucu üzen bu Maç adına akılda kalan en güzel şey; Tayyip erdoğan isminin anons edildiği an tribünlerin yuhalaması ve özellikle eski açık çıkışında rte'nin daha fazla protesto edilmesidir.
bir besiktasli olarak üzüldüğüm maçtır ancak galatasaraylıların nasıl böylesine umutlandıklarına anlam veremiyorum doğrusu. uefa kupasını müzelerine götürürkenki kadroyla şimdiki kadrolarına bakmalarına bile gerek yoktu aslında sadece 2 adamı karşılaştırarak çokta umut beslenmemesi gereken bir durumda olduklarını görebilirlerdi. (stoper sıkıntısı, kadro genişliği gibi konulara hiç girmeden)
hakkında abuk sabuk yorum yapanların vazgeçmeleri gereken talihsiz maçtır. günün birinde o da olur. tabi deprem anında zemin sıvılaşmasının ne demek olduğunu görecek stadınız çökmez ise diyor ve saygılarımı sunuyorum !
bulent korkmaz ile olmayacagini gösteren mac.
bir takimin ba$ina gecmek için ölümüne o takımı tutmak yetmez. bilgi birikim yetenek gerekir.
nitekim $öyle söylersek pkk ile sava$maya en milliyetci adam mi gider en profosyonel adam mi gibi daha iyi anlayabiliriz.
Türkiye istatistik Kurumu ve Gümrük Müsteşarlığı işbirliği ile oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; 2009 yılı mart ayında 2008 yılının aynı ayına göre kıç kınası ihracatı %500 artış göstermiştir.
edit:Hamburglu fenerbahçeliler için Kadıköy'de "kıç kınası gecesi" tertip edilmiştir. Tüm fenerbahçeliler davetlidir.
sonucunda fenerbahçelilerin ne kadar yaratıcı espriler ürettiklerine şahit oldugumuz, şahsen benim de timsah gözyaşlarına boğularak izlediğim tarihi maç.
tüm fenerbahçe taraftarlarına "oh" dedirtmiş mücadeledir, gerizekalı taraftarları görmemize de tekrar vesile olmuştur. taraftarlığın ne demek olduğunu bilen fenerbahçe taraftarını saygıyla selamlayıp bu entrymden nem kapmamalarını rica ediyorum.
"oh mna koyim az kalsın çıkıyolardı lan, ya gelselerdi?"