sadece duyarlı insanların üzüldüğü, aslında kimsenin umrumda olmadığı olaydır. açılım denilen saçmalık saçması durumdan sonra verilen 118 şehit'e 8 asker eklenmesidir. ki bu 126 rakamı işin görünen yüzü; yaralı askerlerimizden şehit olanları hiçbir yerde duymadık. gitsinler gazzeye yardım yapsınlar...
ülkenin %47'sini kınıyorum.
bir avuç orospu çocuğuna göz yummaktan bıktık artık. Gerekiyorsa ordu yönetimi ele alsın darbe yapsın 50 sene geri gidelim. 50 sene önce pkk diye bişey yoktu, yine olmasın ama bu orospu çocuklarına bi dur diyelim.
Duy sesimizi oku bu yazılanları başımızdaki ampul. ışığın çevreni aydınlatmasın, güneş olsun.
terör, türkiye'nin hep atılım yaptığı dönemlerde azmıştır. 1984 eruh baskınından günümüze geçen yaklaşık 26 yıllık sürece baktığımızda bu hep böyledir. türkiye'nin hasta adam olarak nitelendirildiği 2001 krizi döneminde şehit sayısı azmış. seni karıştırmaya çalışan mihraklar buna ihtiyaç duymuyor ki sen zaten bir sürü sorununla boğuşup duruyorsun. ama ne zaman ki şahsiyetli politikalarla ekonomide dünyanın pek çok önde gelen gücünün bakış açısıyla atılım yapan, dış politikada oldukça etkin bir hale geliyorsun o zaman işler değişiyor: terör azıyor.
bugün "bebek katili" de dahil tüm örgüt biliyor ki türkiye'ye karşı mücadele ederek başarılı olmaları imkansız. ama kullanılıyorlar birileri tarafından. işte, mavi marmara olayı ve iskenderun saldırısı...aynı anda gerçekleşmesi sizce tesadüf mü? bence değil.
"açılım oldu, terör ondan azdı." diyenler de var. ben de soruyorum: yılda 5000 insan şehit olurken açılım mı vardı. başbakanı bir çok yönden eleştiririm ama bu konuda yüzde yüz haklı buluyorum. bu olay silahlı çatışma metotlarıyla çözülemedi yıllar yılı bunu gördük. o yüzden hükümetin terör konusunda aynı kararlılıkla rota değişikliği yapmaksızın devam ettirmesi lazım politikasını.
biz her sene; kış aylarında sikko bi terör örgütünün yalandan ateşkesini, yaza girerken de yetkililerin saldırı beklediklerini duyuyoruz.
artık topu birbirinize atmayın, bi bok yiyin lan. ben, gururla diyarbakırda yaptım 1 sene askerliğimi ama bi 20 yıl daha aynı demeçleri izlersem, erkek çocuğumu askere gönderirsem topum. kimse vatan millet demesin, gençlerimiz çatır çatır ölüyor bunun dışında değişen hiçbir şey yok.
etrafında şehit olmayan kaldı mı lan? peki herhangi bi siyasetçinin çocuğunun şehit olduğunu gören duyan var mı?
bu zihniyet, iktidarıyla muhalefitiyle tasfiye olmadıkça, oy da vermiyorum çocuğumu da askere göndermiyorum!
(bkz: kınamadan sorumlu devlet bakanı) nın yine ortaya çıkarak "kınıyoruz" söylemini biraz dolaylı ve gösterişli şekilde söylemesiyle üzeri kapatılacak, yandaş-liberal medyayla da suçu muhalefete yıkılmaya çalışılacak çatışmadır. son aylarda ölen onlarca askerden biri sizin çocuğunuz olsa napardınız acaba? yok efenim şehitler üzerinden siyaset yapılmasınmış şuymuş buymuş. ulan o insanlar, o fidanlar öldüğüyle mi kalacak? ne demek siyaset yapılmasın. bu işin artık sadece askerle çözülemeyeceğini genelkurmay başkanı bile söylüyor. siz hala içeriğinde ne olduğu belli olmayan bir "açılım" dan bahsedip durun. bazı sanatçıları, spor adamlarını falan toplayıp -maksat yalakalık yaptırtmak- "efenim bu sureçte herkesin elini taşın altına sokması gerek" tarzı laflar edin. lan hangi süreçte? süreç müreç yok ortada. nedir şu açılım aylardır ortaya çıkacak lan. haburdan törenle gelen teröristler açılımın tek somut olayıysa, hay sizin açılımınıza sokayım ben.
içimizi kan ağlatan yeter ulan yeter amk dediğimiz saldırıdır. kınamıyoruz biz, küfürler yağdırıyoruz, bildiğin ana avrat sövüyoruz..
bir piç in imralıdan terör örgütünü yönetmesini bile engelleyemiyorsan neye yarıyorsun ey yüce insan topluluğu(!). haydi asılmamasına sen karar vermedin, buna bari izin verme.
biz yumuşak yataklarımızdan mahmur bir şekilde uyanırken onlar çoktan şehit olmuştu.
kim için.vatan için.
ama biz birazdan hadi ganga akalım asmalı ya, sayın bakan öğlen tavacı recep te buluşalım, evladım sıcakta güneş altında fazla kalma havasına gireceğiz.
şemdinli de görevli asker aileleri elleri yüreklerinde allahım acaba diyecekler.
sabah uyandığımda televizyon ekranında görünce okkalı bir hassiktir lan çekmeme neden olmuş müessif olay.
ardından haber kanallarımıza dönüşümlü bağlanan bilgili şahinlerimizi dinleyince yukarıdaki edepsiz lafımda geçen "s" harflerini iyice bastırmaya başladım.
yine hamaset, yine doğrudan duygulara hitap eden anlamsız ve boş sözler. şahinler çıkmış sınır ötesine gidelim tepelerine binelim diye bağırıyorlar. yine şehitler ölmez vatan bölünmez saçmalığı! bu saçmalıkla bu yoksul milleti 26 yıldır kandırıyorlar ve anlaşılan o ki daha 26 yıl geçse kandırmaya devam edecekler.
90'larda ölenler, aktütün'de dağlıca'da ölenler ve 2008 sınır ötesi harekatında ölenler bugün öldürülen çocukları kurtarmaya yaradı mı? yaramadı. şehitliklerde mezar taşlarına ölüm tarihlerine bakın 26 farklı yıl var üstlerinde. sen bir devlet olarak bu kadar aciz olacaksın, şehitliklerinde ölüm tarihi 26 farklı yıl olan binlerce genç insan yatacak sonra kalkıp bana hamaset yapacaksın.
s'leri daha da bastırıyorum burada! anlaşılmıştır herhalde.
birisi kürt milliyetçiliğinden başka birşey yapmayan bir aşiret partisi, öteki emperyalizmin çıkarları doğrultusunda kürt kartıyla papaz kaçtı oynayan bir dinci parti, öteki ikisi kafatasçılıktan başka hiçbir kerameti bulunmayan gazoz partileri...bunlardan bu ülkeye yarar gelir mi? bu sorun biter mi kan diner mi? barış gelir mi bunlarla?
olan genç yaşında belki daha bir kız eli tutmadan yitip giden insanlara oldu. evet şehit anası bil ki oğlun vatan millet için filan değil boş yere öldü! bu aciz bu para babalarının resmi kurumu haline gelen devlet öldürdü senin oğlunu. para babalarının kârlarına gösterdiği sevgi ve şefkati senin oğlundan esirgedi çünkü. çünkü ne sen ne de oğlun ne de senin gibiler devletin umrundasınız. devletin ne türkler ne kürtler umrunda.
dini imgelerle, şehit oldular ne güzel teraneleriyle kandırın insanları. allah'ı bile kendi yağma düzenlerine uydurdular. toplum müslüman ya uyut istediğin gibi şehitler ölmez diye insanları.
8 askerimizin daha şehit edildiği çatışmadır. 1984-2008 arasında 6482 güvenlik görevlisi, 5600 sivil şehit edildi! şehit haberlerine öyle alıştırılmışız, öyle 'sıradanlaştırılmış' ki.. sesimiz ne kadar çıkıyor? ne kadar toplu tepki verebiliyoruz? filistin halkı ve yardım gemisindeki sivillerin ölümlerine bu kadar toplu tepki gösterebilirken; neden ağzımızdan sadece 'rakam' halinde çıkıp giden şehitlerin aslında her birinin birer 'insan' olduğu böyle kolay unutabiliyoruz? onlar mı çok değerli, yoksa biz mi çok değersiziz? yoksa gerçekten tepkisizleşecek kadar mı 'normalize edildi' savaşta olmayan ülkemde kronik olarak şehit veriliyor olma durumu? yazık!
ak partinin üstüne yıkmanın, sadece ve sadece vatan hainlği olduğu şerefsiz saldırıdır. pkk, sadece türkiye'nin en güçlü olduğu dönemlerde bu kadar aktif olmuştur, bunu görmekten aciz olmak ne kötü bir şeydir. şerefsizler açılım istemiyor, ama siz de istemiyorsunuz, onlara destek oluyorsunuz, farkına varın artık bunun.
Acım büyük..Kardeşlerim can verip yatarken orada, Benim topraklarımda! Tavrım net ve kesin, kimse bana siyaset yapmasın kimse bilmişlikte taslamasın. Bırakın bu açılımı ve sözde kardeşlik ayaklarını! Ergenekonla boğmayın benim askerimi, BIRAKIN! O zaten işini bilir ve hakkını verir yaptıgı işin. Gün halkın askeri yücelteceği gündür. Zaten bu millet asker değilmidir. Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, izmir'de ve heryerde.
bu durumda herkesin biraz payı vardır. yıllardır süregelen bu çatışma ortamında hala amerikanın uydularına muhtaçsan el şeyiyle gerdeğe girmekten farksızdır bu durum.30 yıldır mücadele veren bir ülke kendi teknolojisini nasıl geliştiremez. kim engel olur buna. veya nasıl olabilir.buna nasıl izin veririler. bu dirayeti gösteremeyen siyasasiler nasıl oy alır hala bu ülkedeki vatandaştan.peki vatandaş hala nasıl bunların hesabını sormaz. insanın aklının almadığı, cevabı basit ama bir o kadar da zor olan soruların insan aklını meşgul etmesine sebep olan vahim olay.
gene 8 ocağa ateş düşüren artık sonu gelmesi istenen çatışma. sahne çok bilindik değil mi?
''yavrum, oğlum'' diyerek feryad yakan bir anne.
''vatan saolsun'' diyerek gözyaşlarını içine akıtan, boynu büyük baba.
doğru vatan sağolsun.. hayatının en canlı baharında askere git, 5, 10 tane orospu evladı gelip hunharca mermi sıksın. gençliğinin baharında ver canını. arkanda onlarca gözü yaşlı insan. '' şehitler ölmez'' yeter artık amk. bu devran nereye kadar böyle gidecek. biraz sonra basın açıklaması gelir. ''kınıyoruz''.
evet haklısınız...
şehitler ölmez, vatan saolsun, he bir de kınıyoruz...
bir kez daha acı şekilde fark ediyoruz ki, bu orospu çocuklarıyla konuşulmaz, politika yapılmaz, aynı çatı altında toplanılmaz. utanıyorum ve lanet okuyorum yetersiz siyasete, hükümete, açılım anlayışına...
en çok canımı yakan ise daima savunma pozisyonunda olmamız. beklememiz...
şu an asteğmen olarak askerlik görevimi yapıyorum ve beklemek hem beni, hem askerimi mahvediyor. uyku tutmayan gözler mahvediyor bizi. bıraksalar ölmekten korkmuyoruz, sonuna kadar gideceğiz. ama bırakmıyorlar, bu işten kaymak yiyenler 30 yıldır hala izliyorlar uzaktan. 12 şehit, 3 şehit, 8 şehit -sayı farketmez- verdikten sonra bomba yağdırılıyor, geniş çaplı operasyon başlatıldı, 20 terörist öldürüldü, abluka devam ediyor gibi artık klişeleşmiş, duymaktan bıktığımız başlıklar gazetelerde, televizyon haberlerinde.
bu ülkenin vatandaşı da mehmetçiği de beklemekten sıkıldı, vur-kaç taktiğinden bıktı. nereye kadar izin vereceksiniz bu orospu çocukluğuna, dökülen o kutsal, masum kan hiç mi sızlatmıyor yüreklerinizi. usandık kışlalarda beklemekten, barış zamanı harbe hazırlıktır diyen örümcek ağıyla dolu düşüncelerden. harp orada işte, duruyor, tam gözümüzün önünde. yetmedi mi kazandığınız paralar silah ticaretinden?
korkmuyor mehmetçik savaşarak ölmekten. tek korkumuz beklerken ölmek, savaşamadan ölmek. şehitlik mertebisine yakışmak istiyor mehmetçik, 50 metre öteden atılan bir rpg ile al bayrak sarılı tabuta yatmak istemiyor. ama değişen bir şey yok. gecenin 02.00'si saldırı, akşamın 22.00'si saldırı.
türkiye'nin içeride izlediği doğru politika, ortadoğu'da tam bir lider konumuna yükselmesi, derin devlet ayağının ayyukaya çıkarılıp hafif hafif temizlenmesi, dünyada marjinal bir hava oluşturması, kimi ülkelerle perdeleri indirmesi, takas anlaşmaları, ekonomik yükselme, yine komşu ülkelerle entegrasyonel politikaları birilerinin zoruna gitmekte ve türkiye'nin bu gidişatına darbe indirme niyetinde olan "terör devletleri"nin taşeronu olmuş -artık bu apaçık bellidir- pkk'nın yaptığı haince saldırı. derin bir yara, derin bir üzüntü vermiştir. yine kahreden sabahlardan birisi daha!
tabii sadece pkk'yı lanetlememeliyiz. pkk taşeronluk görevini yapıyor. artık pkk'nın özgürlük savaşı vermedğini, kimilerinin bu ülke içinde eli ayağı olduğunu herkesçe biliniyor. pkk kanlı bir terör örgütüdür. barış isteyen bir örgüt değildir.
1 aylık eğitim süreci ile hazırlanan gençler sürülüyor o dağlara. hayatında eline silah almamış. çatışma nedir bilmiyor. sizce bu mantıklı mı? bence hiç ama hiç değil. kesinlikle profesyonel ordu oluşturulmalı. daha fazla mehmed toprağa düşmesin kan içinde.
sınır karakolları adeta kartondan. korunmasız. zaten bilmemkaç sene evvle yapılmış giriş-çıkış kontrolü sağlayan -hesapta- karakollar. yani ani bir saldırıda -dün gece gördüğümüz gibi- ağır zaiyat alabiliyor, alıyor. pkk'nın ezberi kuvvetli. hain itler karakolun giriş çıkışlarını biliyor, ne zaman nerede, ne oluyor bunun bilincinde. bunu benim kadar eminim tsk da biliyor. ama hala gerkli olan yapılmamakta. karakollar güçlendirilmemekte. gazino, bar gibi inşalara verilen önem neden karakollara verilmiyor?
akıllardaki en büyük sorulardan bitanesi de bu; eminim öyle.
90lı yıllarda "özel timler" gayet başarılı idiler. mesut yılmaz dönemi ile bu timler neden masa başlarına, pasif bölgelere atandılar? bunu da çok merak ediyorum. o özel timler bugüne dek devam etselerdi belki de büyük ölçüde pkk bitirilecekti. ama adamlar pasifize edildi.
neden?
artık "kahrolsun pkk" nidalarından bıktım/bıktık!
bizim de özeleştiriye ihityacımız var kesinlikle.
tsk'nın da!
not: şehidlerimize allah'tan rahmet, ailelerine de sabır diliyorum. aileleri bu işin peşini bırakmasınlar.
Ne batılı olabildik ne doğulu
iki camii arasında kalmış beynamaz gibiyiz
Bizi biz yapan, bize ait ne varsa her şeyi attık
Tıpa tıp taklit ettik, aslını yaşattık
Üretmedik, tükettik, hazıra konduk hep yattık
Hazıra dağ mı dayanır beyler
ilimsiz çağ yakalanmaz, ilimsiz kaldık
Sığ kaldık, kaldık böyle kıraç
Ciğeri beş para etmeyenlere el açtık
Ve kahretsin yaşıyoruz, onlara muhtaç
Bu son liman, bu son gemi baska yol yok
Anlayın artık anlayın
Türkün Türk'ten başka dostu yok ! ! ! !