Trabzon insanına rum yaftası yapıştıranları görmemize vesile olan karşılaşma. sonra neden ülke olarak iki yakamız bir araya gelmiyor diye kafa patlatırız sohbetlerde...
rum milliyetçilerin çağdışı kaldığı maç. ulan salaklar türklere giydirıyonuz kısa aklınızca türkiyede türk mü kaldı? amerika hamuru aldı eline karıştırdı kürt ve ümmetçi olara iki kek kalıbına döktü o insanları pişirip bir güzel yemeye hazırlanıyor.
klasik ülke puanı zırvalarından çok çok ötede öneme sahip maç idi. şöyle ki; avrupa'ya gönderilen takım sayısının belirlenmesindeki en büyük rakibimiz bu takımın ülkesi idi ve bugünkü 3 puan gelecek senelerde avrupa'da mücadele edecek takım sayımızın düşmemesi adına son derece önemli idi. neyse ki kazandık. son dakikalardaki tuhaf değişikliklere sayıp sövmeme rağmen gol atıp kazanıyor olmak sevindirici fakat bu futbolla lazio ve legia maçlarından bu skorla dönmemiz mucize olur. umarız o zamana kadar mustafa hoca aklını başına toplar ve abuk tercihlerini mantıklı bir seviyeye getirir. lazio da kendi evine legia'ı 1-0 mağlup etmiş. bizim için grup ikinciliği başarı olur.
forvetsiz kazandık. henrique forvet değil arkadaşlar. tek forvet değil. yanına adam lazım. Janko gibi adam nasıl yedek olmaz. yusuf niye yedek başlar. mra böyle kadro kurmayı nereden öğrendi.
ikinci yarının büyük bölümünde trabzon hakimiyeti olmasına rağmen iyi bir forvete sahip olamadığı için trabzon un sadece 1 farkla kazanabildiği maç. Şu henrique nin olduğu yerde fatih tekke gibi bir forvet olsaydı 1 tane daha atardı trabzon en az. Bu arada henrique de gol kaçırdığı için demiyorum topu çok tuttu ayağında hep yanlış tarafa çalım denedi pozisyonları topları kaptırarak heba etti.
Rum derbisi olarak nitelendirelen maçtır bazı akıl yoksunları için, söylenmesi gereken ise Uefa J grup ilk maçıdır. Trabzonsporumuzun kazandığı ve tarihe ufak bir not düştüğümüz maçtır.
notiska: asıl düşmanımız rumlar değil, içimizdeki rumlardır. (rum derbisi olarak nitelendirenler için)