2002-2003 sezonu uefa kupası 1. tur ilk maçı. yüzüncü yıl gazıyla lige hızlı giren beşiktaş'ta taraftar pek bir umutlanmışken ve ilk avrupası maçında da fark beklerken bir anda önceki sezonlara dönüş sinyallerini verdiren bir maçtır kendisi.
rakip zayıf olunca tabi beşiktaş fırtına gibi başlamıştı, sarajevo top görmemişti neredeyse ilk bölümlerde. bu gazla ilk yarıda 2 dakika arayla önce pancu, sonra da ahmet dursun'un harika yarı rövaşata golüyle 2-0 öne geçmişti beşiktaş. bu arada bu ahmet dursun denen adam bu rövaşata işinin suyunu bir ara öyle fazla çıkardıydı ki nevio scala'nın hastalığının ilerlemesinde sebep olmuştu, osmanlı'daki dalyarak kavramı gibi ne zaman yakalasa böyle şaha kalkardı ahmet. ömrü uzun olmadı. tabi nouma'nın taffarel'in pekmezini akıttığı 3-1'lik derbide bizim kerem'e saçma sapan bir rövaşata golü atmıştı o ayrı.
neyse her şey süper gidiyordu ama ikinci yarıda maçın çehresi değişti. beşiktaş yatış modundayken 64. dakikada obuca'nın golüyle bordo formalı sarajevo skoru 2-1 yapınca tribünlerde bir yusuflama emareleri belirdi. velhasıl asıl kıyamet bitime 10 dakika kala gelen golle kopacaktı. özellikle kaleci oscar cordoba'nın kaleyi bomboş bırakması sonucunda osmanhodzic'in golüyle sarajevo beraberliği sağlayınca beşiktaş taraftarı gene zikmeye başlamıştı böyle aşkın ızdırabını. mircea lucescu ise ilk yarıda kaçan araba dolusu golü düşünerek sahaya boş boş bakıyordu. maç 2-2 bitti ve hatalı goller yiyen kolombiyalı kaleci oscar cordoba tribünlerden epey tepki aldı. takım ıslıklarla uğurlanmıştı sahadan. hatta bu maçla ilgili lazımsız kanallarımızdan biri* bir bant hazırlamıştı, beşiktaş'ın yediği goller blur halde gösterilirken arka plana korku filmi müziği koymuşlardı da gülmüştük. ayrıca belirtelim, günümüzde bu maçın bir kopyası ali sami yen stadı'nda oynanmış, adı da 29 temmuz 2010 galatasaray ofk belgrad maçıdır.
neyse ki beşiktaş rövanş maçında kontrolü tamamen ele alıyor, zayıf rakibini deplasmanda 5-0'la bozguna uğratarak tur atlıyor ve türk futbol tarihine geçecek bir faciayı da bertaraf ediyordu. ben diyorum bu adamlara inönü yaramıyor deyu. daha sonra da malum, beşiktaş çeyrek finale kadar gitti, ss lazio'ya elendi. lazio'yu da porto 4'ledi, sonra da celtic'i sikerterek şampiyon oldular. beşiktaş da ligde yalnızdı, yani bizim galatasaray göstermelik bir yarış halindeydi de ali lukunku'lu kadronun ölmüş ağlayanı olmadığını tüm galatasaray taraftarı biliyordu. böyle kadim bir sezondur 2002-2003 sezonu...
