maçın kilit adamı kesinlikle alex tir. takımın iyi oynaması onun oyununa bağlıydı. netekim dün gerçek alex i sahaya yansıttı takım da topyekün kaliteli futbol sergiledi. ayrıca wederson bu takımda sürekli oynamalı.
fenerbahce hic bu kadar gol kacırmamıstır. cok güzel oynadılar, ben bile sevindim. hatta kacan gollere;
- avrello senin ananı avradını!
- kezman senin ben.. seklinde tepki gösterdim. umarım rövansta 5- 0 yenilip gelmezler.
kendini kandırmayı ve oyalamayı çok seven fenerbahçe taraftarını uzun bir süre oyalayacak olan maç.
futbola dönecek olursak, fb inanılmaz oynadı. maçın hakkı 3-0, 4-0 falandı. avrupa'da kayboluyor dediğimiz alex, geriye gelip top falan çıkardı... yandan duran topla yaptığı ortalar çok etkili oldu... falan filan...
izlerken tir tir titrediğim maç sonunda seviçten hıçkıra hıçkıra ağladığım maç. Bu maçı bu kadar güzel oynayıp kazandınız ya artık küme düşseniz de helal olsun size.
bu maçı analiz etmek gerçekten çok keyifli olacak. uzun zamandır türk takımları avrupa'da bu kadar diri bu kadar dogru futbol oynamamıştı. hatta uefa şampiyonu olan galatasaray'dan sonra izledigim en iyi türk takımıydı. bunun onlarca sebebi var. içlerinden en belirleyicilei ise şunlar bence;
oyuncu kalitesi oldukça yüksek bir takım ve yıllardır beklentilere cevap veremiyorlardı. bu sene kadroda roberto carlos gibi bir isimin olması onların bu hedefi gerçekleştirme arzusunu daha da arttırmış çok belli oluyor. alex avrupa maçlarında silik oynadığı ile eleştiriliyordu, lugano ve edu yetersiz bulunuyordu, deivid'in ise futbolcu olmadığı iddia ediliyordu. özellikle geçen seneden kalma bu birikmişlikler o fenerin en çok ihtiyacı olan şeye yani ruha kavuşmasına neden oldu. zira dün kü maçta fenerbahçe sahada muhteşem hücum organizasyonları yapmakla yetinmeyip inanılmaz bir ruh ile oynadı. alex'in 2. yarı carlosun kanadında ki korner bayragının orda ki mücadelesini hatırlayalım. roberto carlos haginin galatasaray a yaptığı etkiyi yapıyor ve oynadığı oyun , tecrübesi ve başardıklarıyla onların güvenini arttıyor. bunu saha içinde de yapıyor saha dışında ki yorumlarıylada. maçtan sonra ben bu tür zaferleri hep bekliyorum takımdan dedi. bunlar çok önemli motivasyon unsurları. toparlamak gerekirse fenerin oyuncu kalitesini söylemeye gerek yok eksik olan ruhtu motivasyondu ve bunu sagladılar.
bir kaç oyuncu içinde ayrı parantezler açmak istiyorum
alex: kaptanlık pazubandı , yıllardır avrupa maçlarında silik olduğu şeklinde ki eleştiriler , carlos'un varlığ, deivid ile uyumu ve o bildgimiz kalitesi bir araya geldi ve tam bir lider gibi galbiyette en önemli rolü oynadı. kezman'ın saklayamadığı topları o sakladı. deivid ile mükemmel verkaçlara girdi. inanılmaz bir gol attırdı.
carlos: sol kanattan oyun kuran takımı sol bekten idare eden. yaptıgı bindirmeler ile aslında dalga gecilecek kadar yaşlı olmadıgnı ispat eden carlos bu takımın vizyonunu genişletti. geçen senlerden belki de en büyük farkı yaratan roberto carlos oldu. zanettiyi resmen rezil ettiler. ki bu öle herzaman olan bişi degil. zanetti dünya çapında bir sag kanat oyuncusu. direkten dönen topu gol olmalıydı. dün kü futbolu golü haketti.
deivid: o muhteşem golü görmezden gelsen dahi oynadıgı oyun harikaydı. kezmanın arkasında ki iki gezinenden biri idi alex ile birlikte. gerekirse sağ kanada yanaştı yeri geldiginde forvet arkasında ki o brezilya milli takımı vari paslaşmalarda görev aldı. mükemmel verkaçlarda hep alex ile birlikte başroldeydi. ve tıpkı bir sağ bek gibi top kovalamasıda apayrı bir fayda sağladı. eminim bu maçtan sonra dahi bu adamı begenmemkte ısrar edenler olacak ama fayda sagladığı çok açık. takımın 5-6 olmazsa olamzından biri deivid.bu takımın deivid'e ihtiyacı var.
wederson:özgüveni yeindeydi. çok fazla oynamamasına ragmen uyum sorunu yaşamadı. kesinlikle faydalıydı. carlosla birlikte bu takımdan her zaman oynamalı.
inter'in tam kadro bile çıksa fenerbahçe'nin inanmışlığı karşısında pek bi varlık gösteremeyeceği maç olmuştur. ha inter belki kazanırdı, berabere kalırdı ama maçın bitiş düdüğüyle birlikte fenerbahçe yine alkışlanırdı.
eksik meksik inter in kadrosu çok iyi ama hiç oynayamadılar, özellikle ilk yarıda aldıkları topları hemen geri verdiler peki onları fener mi oynatmadı bu kısmı biraz garip, bu arada fener in kadrosunda türk futbolcunun olmaması türk futbolu gelişmiyor demek için yeterli bir sebeb değil türk futbolu sadece türk futbolcular demek değildir.
fenerbahçe'nin 4.torbadan gelip 1.torbadan gelen takımı yenen ilk takım olamadığı maçtır. çünkü geçen sene 4.torbadan gelen galatasaray 1.torbadan gelen liverpool'u 3-2 yenmişti. gerçi daha çok vardır daha önce yenen ama bizim basın işte.
Bir beşiktaş'lı olarak ve fenerbahçeden zerre zındık haz etmeyen biri olarak sezar'ın hakkını vermemiz gereken maçtır. Çok iyi oynamışlardır. avrupa'lı bir takım izliyormuşuz gibi hissetmişizdir. en önemlisi kazanmaya inanmışlardır.
bunların yanı sıra inter'in ne kadar kötü bir futbol ortaya koyduğunu ve ne kadar maçla alakasız olduğunu da unutmamak gerekir ama ne olursa olsun fenerbahçe'nin futbolu takdire şayandır.
bir rehavet unsuru fenerbahçenin relax futbol oynamasına sebep oluyordu henüz çözemedim bu noktayı bu özgüveni sağlayan neydi acaba. yıllardır avrupanın ezilmişliği ve gruptan sıfır çekerek dönmenin kuyruk acısıyla birşeylerin değiştirilmek istenişinin tablosuydu bu maç. kadrosunda 13 yabancısı bulunan inter ve en az onun kadar yabancı suni yerli futbolcularla sahaya çıkan, hemen hemen aynı yapıdaki karma kadrosuyla fenerbahçe 1-0 lık bir galibiyetle maçı sonlamıştır. ancak ömer çavuşoğlu bey amcanın bir dönem söyledikleri bir anda aklıma geliyor ve tüm bu olumlu düşüncelerim bir anda yok oluyor. evet kötü oynadık kaybettik. ancak bunun deplasmanı var...
bir sonraki hafta alınacak bir cska galibiyetinden daha değersiz bir galibiyetin alindigi mactir. tabi ki gruptan çıkma anlamında değerlendirildiğinde, yoksa inter galibiyeti tabi ki daha önemli. inter grubun favorisi oldugundan * fenerbahce nin ikincilik icin rakibi olan cska ve psv'yi yenmesi veya en azindan yenilmemesi cok onemli. nitekim manchester'i 3-0 yendigi sene fb lyon'a iki macta da yenilmisti. 9 puanla ucuncu olabilmisti.
inter'in 7 eksiğinden sadece vieira, cruz ve materazzi olması halinde bile sonucunun bambaşka olacağı maçtı...
"fener'in bu galibiyetini büyütün, büyütün. iyi oynadılar, inter'i yendiler falan. . Bilmem hatırlarmısınız 2 sene önceki Kadıköy'deki Man Utd maçını . 3-0 yendikleri hani .. O Man Utd maçında ingilizlerin as kadrosundan 9 oyuncusu yoktu . Ama destandı bir kere o galibiyet , artık feneri kimse tutamazdı . Hat-trick yapan Tuncay Şanlı ise Türkiye'nin Luciano Pavarotti'si olmuştu bir anda sevgili medyamız tarafından . Uzun lafın kısası , bjk , gs ,fb hiç farketmez ; dün fb'nin aldığı galibiyetin tek umut verici yanı iyi futbol oynaması , yoksa dün sahada inter adına Vieira denilen adam oynasaydı maçın ne kadar farklı olucağını anlamak için Einstein yada Edison olmaya gerek yok , yinede tebrikler... " (*)
tuhaf yorumlara neden olan maç. okudukça hayretler içerisinde kalmamak mümkün değil. efendim inter in eksikleri varmışta viera olsa farklı olurmuşta. geçin efendim bunları. olay eksiklerse fenerimizinde kapı gibi appiah ı, tümer i, serdar ı yoktu. fener yenilseydi hangi cesur yürek çıkıp bunları söyleyecekti. avrupa'nın en iyi kadrolarından birine sahip olan takımı 2-3 eksik yüzünden mağdur gösteriyosunuz helal olsun size.
yıllardır, aylardır beklediğim bi maçtı bu. diyordum hep, fenerbahçe birgün çatır çatır futbol oynayacak avrupada ve ben de oturup keyifle izleyeceğim.
tanım: 5. dakkasında, televizyon başında yorgunluktan sızıp, kalanını izleyemediğim maç.
fenerbahçe'nin hakettiği bir maç olmuştur ama durup düşünülmesi noktalar vardır. bugüne kadar günlük galibiyetler reklamdan ve paradan başka hiçbirşey getirmemiştir. fenerbahçe güzel oyunla güzel bir galibiyet almıştır fakat bu oyunu her maçta oynayıp başarıyı getirmesi önemlidir. yoksa fenerbahçe bu güzel oyunu yine kadıköyde psv'ye karşı oynamıştı fakat gruptan çıkamamıştı. beşiktaş içeride barcelona'ya, dışarıda chelsea'ye karşı zafer almıştı fakat yine gruptan çıkamamıştı. bu yüzden önemli olan güzel oyunu devam ettirip başarıyı yakalamasıdır.
