sadece sıradan bir türk genci değildir, aynı zamanda tüm dünyadaki yaşıtlarıyla kıyaslarsak sıradandır. yok neymiş avrupalı 18 yaşına gelince ayrı eve çıkıyormuş. yok avrupalılar da hem boy var hem işlev. bırakın bu yanlış batılılaşma çabalarını efenim.
maddi durumu iyi olmamakla beraber hastalıgı nedeni ile annesi babası yanında kalmış gençtir ve ilerde yine kalacak kişidir. ayrıca aile bagı güzeldir dert edilmesi gereken bir durum degildir. anne baba akraba ilişkileri önemlidir. kim çocugunun ne bok yedigini bilmek istemez ona zarar geldimi gelmedimi endişesi taşımaz. batı kültürü diye kalkıp 18 yaşındaki bir çocugu hadi len yürü git ne halin varsa gör demek çok dogru bi kavram degil. aile bagı güzeldir akraba ilişkilerine sahip çıkılmalıdır nacizene görüşümdür.
anglosakson kültürüne ve ekonomik refahına göre 2000 yılına kadar ayıplanan durum. sosyal devleti benimsemiş bu kültür, gençlere çeşitli imkanlar sunar ve destekler. bizdeki sosyal devleti ise imf adını veridikleri örgüt ile, zarar ediyor yada kar getirmiyor diyerek reform adı altında yandaşları ile sağa sola peşkeş çektikleri için şu anda sosyal güvencesi ssk olan türk gençliği, en temel barınma ihtiyacını karşılayabilmek adına ailesiyle birlikte yaşamaktadır. aylık geliri 1000 tl olan bir insanın kira yiyecek ve ısınma ihtiyacını karşılayabilmesi zor olduğundan, giderin büyük bir kısmı olan kirayı ailesinin yanına taşınarak çözen genç, bu sayede hem ailesine yardımcı oluyor hem de para biriktiriyordur. ancak hala bir takım trol bünyelerin 18 yaşından sonra hala ailesiyle yaşayan ergen olarak tanımlamalarına maruz kalmaktadır.
--spoiler--
taze ise mezunu genç, cebinde babasından aldığı 50 tl ile alır soluğu pizzacıda. işe alınır tabi ki, akabinde avans çeker 100 tl. oldu mu sana 150 tl, harca harca bitmez. basar pizzacıda çalıştığı motor ile emlakçının kapısına. bakar emlakçı para istiyor, uyanık davranır evsahibini bulur. anlaşır ev sahibiyle 300 tl ye tuttuğu tek odalı rutubetli bodrum katına 150 tl depozit verir. hemen gider evindeki yatağını alır, posterlerini söker heycanla. odasını döşer her ne kadar çürümüş doğramalardan sular aksa da. çalışır çabalar bütün ay boyunca, pizzacıda verilen öğünleri kendine ayarlayarak. ay sonu maaş zamanı 350 tl para verir patronu. 100 tl avansını düşmüştür tabi ki de. koşar kirasını verir. eline kalır 50 tl ve gülümser. artık ona kimse 18 yaşından sonra hala ailesiyle yaşayan ergen diyemeyecektir. motoruna atlar, kaskını takar ve hafif gülümseyerek ara gaz çektire çektire işine döner.
--spoiler--
götünü sağlama alandır. 18 yaşına gelmeden evi terkedip rezil mi olaydı çocuk sokak köşelerinde, avrupa'nın ahlaksızlığını mı alaydı. ne güzel evinde oturuyor taşağını yaya. ekmek elden, su götten. ohh mis.
bir anlık gazla ailesinin yanından ayrılıp orda burda çıraklıkla başlayan parıltılı kariyerini, ayda 800 liralık bir devlet memurluğuyla taçlandırıp ölene kadar ortalamanın fersah fersah altında bir hayat sürmek yerine 2-3 yıl daha aileye katlanıp doğru dürüst bir bölümden mezun olup üstüne bir de master yapacak olan ergendir. 10 yıl sonra, tezgahtarlığın parıltılı dünyasının o insanı mıknatıs gibi çeken cazibesine kapılmış, "kendi ayakları üzerinde duran genç", 0.15 tonluk karısı ve 4 çocuğuyla birlikte ay sonunu getirmenin, kasparov'un saniyede düşündüğü hamle sayısı kadar planını yaparken kendi ayakları üzerinde duramayan, ana kuzusu ergenin kafasını kurcalayan tek konu yazın şili'ye mi yoksa arjantin'e mi gitsek sorusudur. düşünen bir insan olan insan, mümkün olduğunca başarıya giden en rahat yolu seçmelidir. acı çekmeyi seviyorsa orası başka tabii...
kira, 600TL.
elektrik faturası, 200TL.
su faturası, 250 TL.
yiyecek, içecek masrafı, 300TL ila 500TL.
internet, televizyon, ekstra harcamalar, 200TL.
+_____________________________________________
aylık ortalama, ~1700TL.
aile içinde, sahibinin aile olduğu bir evde, belki de birkaç seneye bir daha asla göremeyeceğiniz ve size can veren insanlar ile beraber yaşamanın bedeli, 0TL.
Kazanç, 1700TL. 10 ay içinde, 17000TL. 20 ay içinde, 34000TL. Yani, 20 yaşınızda; ailenizle birlikte yaşadığınız için - küçük bir işletme kurabilecek duruma gelebilme.. veya ayrı eve çıkıp, bok içinde yaşama..
zor bir seçim.* tanım-
insan bile olamamış kişi, moron.
türkiyede yaşayan bir ergense çok normaldir. asıl anormol olan türkiyede yasayan 18 yasındaki bir ergenin ailesinden ayrı yasayabilmesidir. bir de ''avrupada şöyle, avrupada böyle, avrupada hedeee de huuude de hödöök''. demeyle aileden ayrı yasanılmıyor maalesef.
toplumsal ve ekonomik şartların gereği ailesiyle yaşar. çamaşırlarını yıkayan sevgi dolu annesi, her gün sohbet ettiği babası vardır. sıcak ev ortamıdır. ha eve kız atmak mı? onu da üniversite ortamında zaten yapar.
yıllar sonra gelen edit: aileyle yaşamak artık sıkmaya başladı. eve de eskisi kadar kız atamıyorum. bu yeteneğimi kaybettim.*
kendisinin amerikada yaşadığını sanan ya da yabancı filmleri oldukça fazla benimsiyen bünyenin, 18 yaşından sonra hala ailesiyle yaşayan ergenlere dokundurmasıdır. ***
aptaldır...
18 yaşından sonra aileyle mi yaşanır hiç.
el ekmek tutmaya başlayınca unutmak gerekir anayı babayı, tekme atılmalıdır verilen tüm emeklere...
kapılmak lazımdır bir kıza, uğrunda köpek olunmalıdır bütün gençlik heveslerinin!
onu koşulsuz seveni bulacağını sanar çünkü o ergen.
yoktur koşulsuz seven anadan babadan gayrı... o bilemez bunu! çünkü atılmalıdır ya hayata! ayrılmalıdır ailesinden, çünkü 18 inden sonra anayla yaşamayı eziklik addeder kimileri...
seneler tez geçer, gider ana baba dünyadan! ergen de kimbilir kaç yaşındadır...
belki hala ergen, belki yolun yarısında...
pişmanlık doludur içi! yaşamadığı için onları doya doya...
avrupa ile ilgili televizyondan gördükleri dışında zerre bilgisi olmadığını bilmeyen yazar kişisinin savunduğu tez ve başlık. avrupa'nın her yaptığı bokun doğru olduğunu savunan dar görüşlü, sabit fikirli insanın dile getirebileceği türden bir tanımı da içeren başlık.
bu tip insanlar arkadaşlarına dahi öyle yalan söylerler ki desteklidir. şu şekilde, bunlar acun firarda ile başlayan yurtdışı tecrübelerini şu sıralar stv'deki ayna programıyla devam ettirmektedirler ve bu zeka kıvılcımına sahip insanlar petronas kulelerini görseler malezya'da olduğunu unuturlar orayı da avrupa sanarlar.. gibi gibi özellikle 3-5 yıldızlı otellerde bunlardan çok görülür, görüldüğü an kaçılır.
türkiye'de kaç tane 18 yaşındaki genç ben gidiyorum diyerek evden ayrılıp kendi ayakları üzerinde durabilecek kapasitededir sizce ?
uyanın bir an önce, avrupa değil, Türkiye'de yaşıyoruz.