milli takımı ayakta alkışlıyorum. ne ömer aşık'ın potaya bile değdiremediği faulleri ne de hidayetin amerikada çatır çatır oynayıp türkiyeye gelip oynamayışı ne de... abi böyle yancı hakem olmaz ya. her yunan maçında illa bi kritik karar vermek zorunlarmı abi böyle bi kural falan mı girdi yeni yürürlülüğe ya. sinirden o kadar çok küfür ettim ki sokağı geç mahalle şikayete geldi ya şimdi de ediyorum varya tüm... bu entry'i tamamlayamacağım. alkışlar milli takıma yürekler hep seninle, yensende yenilsende!
ender atmaaaa diye bir çığlık dudaklarımdan fırladığında top havada süzüldü ve yine mağlubiyet geldi. ne bu kahraman olma sevdası ya. ayrıca niye dört saniye var. bütün yunanistan maçlarında olan senaryo tekrarlandı. korkak hakemler, 3 luk sevdası ve kahraman olmaya çalışan oyuncular bize başı aldırdı.
böyle bir şey yok. sıçtık resmen. bu nasıl maç. çeyrek final maçı böyle mi oynanır? bu düzeydeki basketbolcuların yapmaması gereken basit salakça hatalar, çok kötü savunma, hücum tercihleri sürekli yanlış. yunanistan'ı böyle eksik ve kötü yakalamışken kelimenin tek anlamıyla yazık oldu. lütfen kimse de mücadele ettik demesin. ortaya düşen topa bile kimse hareketlenmiyor. bu mu mücadele? bu turnuvada madalya alabilirdik. yine her zaman olduğu gibi intihar ettik.
son 2 hücumu iyi kullansak yunanlılarla birlikte hakemleri de s.keceğimiz maç olacaktı. kısmet değilmiş. bu kadar isteksiz başlayınca oyuna buralara kadar getirmekte bir iştir. tebrikler ve teşekkürler dev adamlar.
tanrının bize zorla kazandırmak istediği, ancak bizim ısrarla reddettiğimiz maçtır. o da ısrara dayanamadı tabi. son iki hücumu adam gibi kullanabilsek hakemi de yendik diyebilecektik, olmadı ve kaybettik.
hakemlerin kendi kendilerine yeni süre uydurduğu ve oyunu kendi görmek istedikleri gibi gördüğü saçma sapan maç. basketbol oynuyoruz zannederken yine bir oyunun içinde bulduk kendimizi. yunanistan kötü oynadı kendine göre, bizse kendimize göre çok çok iyiydik. denilecek ki "hee hakem öyle yapmasa noluyordu?". ne olmuyordu ki. bi kere o g.tten uydurma 4 sn vardı, görenler bilir. sıpanulis 3'lük attıydı hatırladın mı? işte o 4 sn'den bahsediyorum. ee madem sonuçta 2 sayı farkla yenildik, o hiç olmayan 4 sn gerçekten de olmasa ve "iyi oynayan kazansa" 1 sayı farkla da olsa yenmiştik sayın seyirciler. ben iceu, türkiye'den bildiriyorum. iyi akşamlar, sinirlenmeden uyu ülkem.
not: yunanistan o madalyayı hellas olarak kazanamayacağını gösterdi. illa da greek(hırsız) olucaz dedi. kendi işleri.
not2: kesinlikle ırkçı değilim, şu andaki düşmanlığım yunanlılara değil, yunanistan basketbol takımına ve mafya haline gelen basketbol camiasına. biz eski doktuz, öyle değil mi?
boş topları sayıya çevirememe hastalığımızın yine nükse ettiği karşılaşma olarak tarihte yerini almıştır bu karşılaşma.gerçekten yazık olmuştur takımımıza onca takımı yendik bi kıçı kırık yunanistan'a kaybettik çok koydu çok.ayrıca da o hakemlerin.....*
geçen yılki gs-hamburg maçından sonraki en kahrolduğum maç olmuştur şüphesiz... çok kolay kazanacağımız yerde bu kadar boktan bi şekilde elenince kahrolmamak elde değil...
mal gibi oynadığımız maçtır.~ ~ başarısız bi çeyrek final maçıdır. ayrıca uzatmalarda 24 sn tamamlanmasına rağmen atılan 3 lük yoğun baskı sonucu hakemlerce kabul görmüştür. adil bi maç değildir.
bogdan tanjevic'in maç sırasında sık sık dizlerini dövdüğü maçtır. oğlu askere gitmiş ana gibi acı çekiyordu adam. o halini gördüm ya bu adamın bundan sonra ona bogdan diyenin ağzını yırtarım. bu adam bildimiz ahmet, hüseyin. bizim gibi üzülüyor, anadolu'dan göç etmiştir büyük ihtimalle ataları.