hayatının aşkını bulduğunu sandığı için ona muhtemelen sülük gibi yapışır. çok mühim(!) konular yüzünden derin(!) tartışmalar yaşarlar. ayrılıp ayrılıp barışırlar ki bunlar bu büyük aşkı daha da acılı, arabesk bir moda sokar. takribi 1 1,5 sene sonra ayrıldıklarında da "aşk diye bişey yok yeaaa" girizgahlı öyle cümleler kurar ki, 18/19 yaşında da kendini filozof sanan bir geri zekalıya dönüşür. 21-22 yaşında kendini başka bişey sanan bi geri zekalıya dönüşür, olaylar böyle akıp gider çoğunlukla, dönüşüm ve geri zekalılık onun için hep baki kalacaktır.
sanrıdır, bir nevi delüzyon, allah şifa versin, verir de zaten.
edit, büdüt: eksileneceği sandığın, adeta bilerek yazdığın onca entry'den bunun eksilenmesi ne tuhaf. eksileyen arkadaş 17 yaşında hayatının aşkını bulduğunu sanan bir gerizekalı olmalı. geçsin 3-5 ay görürüm ben hayatının aşkını... gençlik başında duman, ilk aşkın , ilk heyecan... hayırlısı...
aşkın yaşı olmadığı gibi, aşkı bulmanın da yaşı yoktur.. kimin gerizekalı kimin akıllı olduğunu gösterecek olan zamandır.
17 sinde aşık olup ömür boyu mutlu olanlar bulunduğu gibi, 40 ından sonra aşık olup 3 ay bile sürmeden hüsranla sonuçlanan örneklerine rastlamak mümkündür.