Zirveden önce asmaaltı'nda buluşulup, tanışıldı, kaynaşıldı, gülünüldü, eğlenildi yaklaşık 20 kişilik bir grup olarak kanal d binasının yoluna koyulduk. kısa bir yolculuğun ardından kanal d binasına vardık. orada bizleri bekleyen yazarlarla sayımız 35 - 40'ı buldu. kanal d binasına gidilir de o soğukta ve ayakta beklenilmez mi yaklaşık 1 - 1,30 saatlik beklemeden sonra okan bayülgen'in bir ara asistanı olduğunu bildiğim şimdi de asistanı olup olmadığını bilmediğim güzellik abidesi pınar hanıma merhaba uludağ sözlükten diyerek, beni samimi ve sıcak karşılamasıyla başlayan muhabbetimiz uzayarak sonunda bize yer göstermesiyle okan bayülgen'in kollarının altında diye tabir edebileceğim bir yere oturduk. program konukları bana göre harikaydı programdan zevk almama sebebiyet verdi. şafak sezere uludağ sözlük olarak teşekkürlerimizi iletmemiz gerekir. program esnasında kendi isteğiyle uludağ sözlük pankartlarımızı/dövizlerimizi alarak salonun her yerine göstermesi hemde 2 kez bu hareketi yapması büyük bir jestti uludağ sözlük için. birde şafak sezer'in o kadar bayanın içinden uludağ sözlük yazarı bayan arkadaşımızı * dansa kaldırması ayrı bir jestiydi. okan bayülgen'in de ulduağ sözlük yazılı pankartımızı/dövizimizi kameranın gözüne gözüne sokması ayrı bir jestti. okan bayülgen'in bu davranışı sonucunda sözlük olarak teşekkür etmemiz gerekir. hakkı devrim beyin dikkatini çekmiş olacağız ki uludağ sözlük nedir? demesine neden olduk. program konuklarından biri olan vedat ozdemiroglu sözlüğümüz hakkında bilgi sahibi olması ve uludağ sözlük gerçekten çok iyi yazarlar, güzel yazılar yazılıyor demesi koltuklarımızın kabarmasına neden olmuştur. vedat ozdemiroglu bunları söylerken sadece bir yazar hariç demesi ve söylediği nicki aklımda kalmadı ve nickin sahibinin adını demesi şaşırmamıza neden olmuştur. vedat ozdemiroglu bizden bir pankartımızı isteyerek pankartın boş olan kısmına uludağ canımız yazarak bir karikatür çizmesi sözlük yazarlarının sevinmesine neden olmuştur kendisine uludağ sözlük olarak teşekkür etmemiz gerekmektedir. sonuç olarak uludağ sözlük olarak güzel reklamımızın olduğu bir disko kralı zirvesiydi.
kendi şahsım adına ilk olarak zirveyi düzenleyen fatal'a daha sonra pınar hanıma beni sıcak karşılamasından ve bize yardımcı olmasından dolayı ve son olarak sözlüğümüzün reklamını kendi istekleriyle yapan okan bayülgen'e, şafak sezer'e, ve vedat ozdemiroglu'na teşekkürlerimi iletirim.
gidecekleri kıskanmadığım, zaten gitmek istemediğim zirve. *
gitmek istemiyorum ki, ne o öyle. yorucu olur hem, taaaa ankara'dan taaa istanbul'a gidilir mi bi zirve için. *
kıskanmadım hiç.
yalan olması, iptal olması gibi bir şey sözkonusu olmayan zirve.. en fazla "tarih değişikliği" olabilir o da yetkili kişilerin bildiri ile olacaktır.. zira bu tür zirveler "hadi toplanıp gidelim lan" mantığında işlemiyor.. belirli bir prosedürü var mail ya da telefon görüşmeleri ile ayarlanıyor.. neyse lan kıçtan sallamak kolay size her şey..
gittim gordum anlatıyorum.*
bi kere salonda cok ama cok fazla gurultu vardı, okan bununla nasıl basa cıkacagını gercekten bilemedi. kamera dondugu an sahneye atlayıp fotograf cekilenler mi dersin, yoksa program esnasında okana laf atanlar mı, neyse yine de eglendik.
en önde oturmamızdan mütevelli, baya keyifliydi bizim icin. gerci pankartı bastan sona kadar havada tutmaktan kollarım hala agrımıyor da degil hani. ama işe yaradı mı? kesinlikle!
ilk olarak hakkı devrim ile muhabbete girdik.* nedir bu uludag sozluk? sorusuna verdigim cevabı hatırlamıyorum, kelimeler bulamadım seni anlatmaya be sözlük!*
ardından safak sezer, halime acıyıp pankartı aldı elimden, turladı koca studyoyu. o yetmedi 2. defa aldı tekrarladı.*
sonra reklam arasında, okan'ın: "kac kişi geldiniz?" sorusuna, "30-40 arası" diye cevabı yapıstırmam ardından, okan elimden pankartı aldı ve kameraların gözüne gözüne soktu efendim.*
programın sonlarına dogru, hakkı devrim'in yerini vedat özdemiroglu almıs, benim muhtesem pankart kaldırma operasyonuma o da dayanamamıstır. önce pankartımın arkasına bir karikatur cizerek, "uludag can'dır" yazmış, ardından o da alıp göstermiştir herkese. sonra ki zamanlarda benim yine doymayıp pankartı sallamam üzerine: "kızım fanatiksin heralde sen" tepkisini verip koparmıstır bizi, evet.* ha gerci simdi vedat'ın mail adresi var mı bende ondan sonra? var tabi ki, kaçmaz.*
buradan yetkililere sesleniyorum, reklam ve pazarlama fahri müdürü olarak* zall artık yaparsın karmada 3-5 bişeyler, di mi?*
velhasıl kelam, bol bol reklam yaptıgımız, oncesinde ve sonrasında eglencenin tavan yaptıgı zirve olmustur, openzi anam.