ankaragücü'nün düşmesine beşiktaş'ın biraz da olsa katkısı olduğu için, büyük kıvanç ve gurur duyduğum maç.
kişisel fikrim: umarım kurtulamazlar düşmekten.
(bkz: ankaragücü/#245709)
keser dönüyor sap dönüyor gün geliyor hesap dönüyor er geç.
ne ekerseniz onu biçiyorsunuz..
çirkeflik, garabet, ve nedir o emniyet gelsin sizi kurtarsın ?!
siz rakip takımın taraftarını döveceksiniz falan..
bursa bursa...
başkasının şeyiyle gerdeğe gireceksiniz demek...
öyle ise, evren gelsin sizi kurtarsın..
ama gelemez ki...
marmaris semalarında..
ankaragücü hakettiğini bulacak, bir beşiktaş aşığı olarak ben de aşkımın buna olan katkısından dolayı gurur duyuyorum.
beşiktaşımızın adrenalini doruğa çıkarmak için gayret ettiği karşılaşmadır.
uzun uzun anlatmaya gerek yok, herkes zaten söylemiş sözünü, 3 dakikalık özet görüntü tadında yazalım;
beşiktaşımız 2. dakika içindeyken "balık" bir golle 1-0 öne geçti, sonrasında rüştü'nün artık alıştığımız türden yediği golle maç 1-1'e geldi. ernst'in hemen her maçta denediği türden şutlardan bir tanesini daha deneyip, serkan kırıntılı kardeşime rıdvan dilmen'in de dediği gibi "boyun egzersizi" yaptırdı attığı gole. hemen santra ve tello'nun şutunda holosko doğru düşünüp, istediği gibi vuramadığı bir pozisyonda skorun 3-1'e gelmesini sağlayamıyordu. daha sonra da kayda değer bir şey olmadı ilk yarıda.
ikinci yarıda ankaragücü kendine güvenerek saldırdı bu anlarda yakalanan kontralarda bobo hızlı olup arkadaşlarına yetişse maç belki daha erken 3-1 olup, 4-1, 5-1 gibi skorlara yelken açacaktı ama tıpkı 13 mayıs 2009 beşiktaş fenerbahçe maçı'ndaki gibi bir çok pozisyonda bobo popocuğunu kaldırıp koşmadı ama 2 gol attı bunlara rağmen. yoksa her iki maçta da daha fazla koşsa, her iki maç da en az 3-4 gol atardı. ha adam koşmuyor dedikçe, 83. dakikada koşup geldi. ekrem'in topa basışı ve etrafını kolaçan edip öyle ortalaması iyiydi, ankaragücü defansı holosko'ya bakarken, bobo geldi 3. golü çaktı.
sonuç olarak, 3 puanı 3 golle alıp, emaneten koltuğa oturan sivas tekrar geriye düşüyordu. sivas'ın 1 farklı kazandığı haftada 2 farklı galip gelinmesi ise ayrı bir önemliydi, gönül isterdi keşke daha farklı da olabilseydi. böylece sivas ile ikili averajda eşit olan beşiktaşımız, gol averajındaki fazlalığı 1'den 2'ye çıkardı. olası bir puan eşitliğinde, beşiktaş'ın 2 maçtan 1'inde berabere kalması durumunda, sivasspor'un en az 3 farklı kazanması gerekmekte liderlik ve şampiyonluk için. bu da ilginç ve ilginç olduğu kadar önemli bir ayrıntıdır.
bir önemli durum da kadroda olmayan nobre dahil 7 oyuncunun sarı kart sınırında olmasına rağmen, böylesine stresli bir maçta sadece galatasaray maçında sivok gelince yine kızağa çekilecek olan zapo'nun sarı kart görerek cezalı duruma düşmesi. cisse'ye ise tolga özkalfa hak ettiği sarı kartı göstermedi bunu da belirtmek isterim.
ankaragücü taraftarının beşiktaşla hiçbir alıp veremediği olmamasına rağmen maç boyunca "şampiyon olamazsın beşitaş" vb sözler sarfettiği maçtır. kendilerine hiç yakışmadı, bu nedenle 1.lige gitsinler.
kontra atağa nasıl çıkılır hakkında bir ders verilecekse eğer,bu maç omaçtır kesinlikle. özellikle ; 3. golde bobo-holosko ve ekrem in, 90 ar metrelik deparları görülmeye değerdi.