ilk golü yedik moralim bozuldu çıktım geldim vurdum kafayı yattım, gol atarsak yazar arkadaş uyandıracaktı beni, az önce uyandım telefonumda sadece günaydın mesajları... Bi bakayım sağa sola dedim her yerde 6işareti dedim uyanamadım mı ben ne oldu derken... 6-1 yenilmişiz... Güne böyle başlanır mı lan, bunun acısı nasıl geçecek bir bardak su içmeden bir lokma bir şey yemeden oturdum sigara içiyorum.
ilk yarı kaçırdığı pozisyonları atsaydı şu an çok farklı şeyler konuşuyor olurduk. real'in attığı gollerin (son gol hariç) hepsi sikimsonik goller. he tabii bunların hiç biri bahane değil. ama en azından korkmadan oyandı. böyle bir takıma karşı korkmadan oynarsan da olacağı bu. her yaptığın hata kalende gol olarak sonuçlanır. her neyse çok da sikimde değil. çünkü galatasaraylı değilim.
Iyi ki de seyretmemişim diyorum şimdi. Ronaldo 3 tane atmış, Benzema 2 tane atmış falan... Goller bala göte golmuş falan... Kendini avutma bunlar hep. E sen de bulsaydın ya bala göte bi gol... Kendi evinde oynuyosun... A benim eşşek kafalı futbolcum.
1-6 çok!!... Maçı izlemesem de, sonuca giden futbol oyunu olmazsa, ortada top çevirmeye puan vermiyolar. Istatstik olarak da Real topla daha uzun oynamış... Yani alamamışsın topu adamın ayağından...
Bernabeu da Real Madrid'i 7-0 yenmeye kaldı iş!! Daha geçen gün Sinyor Terim'in nasıl bir imparator olduğunu okumuştum..Yazık olmuş valla...
fatih terim gazının, artık eskisi gibi çalışmadığını göstermiş maç olmuştur. rezilliktir, başka açıklaması var mı? 6s konusunda tescillenmiş olduk böylece. ergenlere gün doğdu amk * ama haklarıdır, yapacaklar tabii.
drogba'nın sakatlanmasının ardından amrabat tercihi yanlış oldu. sistem 4-4-2'ye döndüğü gibi real madrid atakları artmaya başladı; çünkü orta saha hücum/savunma ikilemi arasında kayboldu. haricinde, drogba'yı savunan real madrid defansında 1 adam boşa çıkmış oldu, hücum katkısı yapmaya başladı. ilk yarı çok iyiydik. real madrid'e top göstermeyen bir takım vardı sahada. takım diyorum ama aslında sistem yaptı bunu. sistem değişir değişmez, hezimet kaçınılmaz oldu.
bu maç çok önemli 2 konuyu yeniden gündeme getirmiştir:
1. galatasaray'ın sistemi asla ve asla 4-4-2 değildir. maça 4-4-2 ile başlansaydı, bu maç 6 değil 10 olurdu.
2. galatasaray'ın 4-3-1-2 sisteminin alternatifi yok. yani bir b planı yok fatih terim'in. çözülmezse 4. yıldızı biraz zor görürüz ahali.
rakiplere kızmayın. avrupa'dan men edilmiş olmaları, dalga geçmelerine engel teşkil etmez. zira 6 gol amk.
bu hafta da beşiktaş çakar. artık ünal reyiz, fatih terim'in istifasını ister. kaostan çık çıkabilirsen.
edit: vay amk. enrty numarası da 606 iyi mi? :)
edit2: 590'a geriledik. entry sildiren maçlar kategorisine girmiş bu da :)
edit3: 572 oldu lan :)
biri kendisine 8 tane döşendiğini unutur diğeri 0 çekip geldiği günleri unutur, hali hazırda şikeden* yeyip o ligden kovulduğunu unutur sonra arsız arsız gelip burda ötüşür.
kaç yıllık fanatik fenerli babamla birlikte sanki iki galatalı gibi izlediğimiz maç.
açıyorsun sözlüğü belki birileri mantıklı bir şeyler yazmıştır diye, nerede hep aynı mentaliteye sahip, ciyaklamayı kendine vazife edinmiş, soysuz, kansız, sikik, orospu çocuğu varsa buraya dolmuş.
tartıştığınız adamlarda hiç mi mantık aramadınız amına kodumun evlatları. her olayda aynı argümanları sunuyorsunuz şurda.
iyi ki bir grup bi laf etmiş, yıllardır aynı dalga sürüyor. başka da bi bok bildikleri yok. 8taş, 6saray, şikebahçe zart zurt...
kendi ülkesinin takımını yabancı bi takıma karşı aşağılayan insan çocuktur. çocuk gibi hareket eder. bu ebesini siktiğimin beygirleri umarım tez zamanda tükenip siktir olurlar şuradan.
maçla ilgili olarak; burak yılmaz şişirilmiş balondur. gs sanki tümden yenilenmiş bir takım gibi kopuk oynuyor. melo yarardan çok zarar getirdi. sneijder yatmaya gelmiş. rierra hataları olsa da iyi oyuncu. selçuk ne ettiği, ne olduğu belli değil. eboue, dani hata yapmaktan zevk alıyor. dani yine sanki biraz daha canlı oynadı. takım toptan korkuyor, 1 golde fıs diye sönüyor. üzüldük filan neyse de şu ilk 30 daki performans tüm oyuncularca benimsense ve daha uzun sürdürülebilse çok iyi olur.
Maç öncesinde (#21328423) şöyle bir şey demiştim. Ben bu Galatasaray'da ilk yarı da bu dediğimi gördüm. Gol yedik ama olsun , pozisyona girdik , istekli oynadık , güzel paslaştık vs. Ne olduysa Drogba'nın sakatlanması ve 2. yarının başlamasıyla beraber oldu. Takım bi oyundan düştü. Dany'e mal etmek istemezdim ama çok bariz hatalar yaptı ve 2. golü yedik. Bu da gösteriyor ki , lig de uzun süre oynamayan bir adam şampiyonlar liginde oynayamaz. Gerçi dany normalde de riskli oynuyor ya neyse. 2. golü yedikten sonra bu maç 5 olur dedim , 6 oldu. Üzüldüm cidden üzüldüm. Ama skora değil 2. yarıda oynadığımız futbola üzüldüm. içim acıdı bildiğin amk ya. Aldığımız skor , diğer takım taraftarlarının doğal olarak dalga geçmesi vs. hiç biri umurumda değil , canımı yakmıyo da o 2. yarıda ki futbol öyle bir canımı acıtıyor ki anlatamam.
Maçtan sonraki kendi şahsi fikirlerim ;
- Drogba'yı kaybettik. ( Drogba'sız çift santrafor oynamamız baya baya zor tek forvet bizim için daha iyi olabilir )
- Dany sıçışlarda. Satın bari de Serdar Aziz'i falan alın. En azından ligde de forma şansı bulabilir o. Ayrıca Gökhan Zan geçen seneki madrid maçlarında gösterdiği performanstan sonra bu maçta da oynatılabilirdi Dany yerine mesela.
- Riera'nın oynamadığı her maç için ayrı ayrı üzüldüm. Ligde ki son 3 maçta bu adam oynasaydı puan kaybetmezdik belki bile dedim.
- Bruma oyuna girdikten sonra resmen tek başına koşturdu bişiler yapmaya çalıştı ve yine futbolu hoşuma gitti. Çok işimize yarayacak.
- Burak gene triplerde amk. Umut o kadar kötü maçlar çıkardı , o kadar yedek kaldı , madrid maçında 5 yedikten sonra oyuna giriyor gıkını çıkarmayıp oyununu oynamaya çalışıyor sen hala triplerdesin. Ya gitmek istiyosan git allah aşkına git , ne olur git. Satmamamız hataydı seni bu sezon zaten de o yabancı sınırını koyan tff'ye sövmek lazım bu yüzden.
real'in bileti kestiği maç. gs'lı dostlar kızmasınlar. bu kızdırmak biraz sürecek ve zaman alacak. daha önce de dediğim gibi, bugün bize yarın size. bu devran böyle döner yani.
maça dair söylenecek bir şey yok. rekorunuzu egale ettiniz sadece.
tek söyleyeceğim bu maçın geçen seneki maç ile alakası olmayacağına dair uyarmıştım dostları ve nitekim öyle oldu.
hoca, topçular, tribün falan filan hepsini geçtim. tek kafama yatmayan o çok şişirilen fatih terim'in drogba sakatlığından sonra oyuna nasıl olur da umut'u değil de amrabat'ı almış olması halen daha oradayım.
tam bir acemi işi, tam bir fiyasko.
geri kısım önemli değil. gs öne de geçseydi bu maçı kazanamazdı. zaten 2-0 la birlikte tüm takımda film koptu.
üzüldüm mü? hayır. demiştim zaten. allah nicelerini nasip etsin.
(#21326390)
bir de şu vardı, ki bu zaten başınıza çorap örecek, o belliydi en başından beri.
(#21000163)
Efendim nacizane bu akşama dair görüş ve gözlemlerimi aktarayım.
Öncelikle uzun bir zamandır göremediğim ve eline bir fazla bilet olduğunda beni arayacak kadar seven ve düşünen arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Eline bilet geçip de aklına bile getirmeyenlere sitemim olsun.
Sonrasında da gün içerisinde arkadaşlarıma yenileceğimizi dahası fark atacaklar diyecek kadar ümitliydim maçtan.
Maç çilesi daha giderken başladı. Herkese normal geliyor olabilir ama bana eziyet gibi geldi. Metroda aktarma yapmak. Stada giden metro durağında labirentvâri güzergâhta döne döne yürümek ilginçti. Bir de eziyet katmerli olacak ya! Hiçbir yöndeki aslında yürüyen ama durum itibari ile çalışmadığı için yürüten merdiven eziyetine anlam da veremedim.
Neyse sonrasında boy turnukesi adı verilen, klostrofobik korkuları tetiklemesi pek de sürpriz sayılmayacak ucubelerden pür dikkat geçtim. Hem de 2 kere. Hâlâ benden bile daha kilolu ve kalıplı insanların oradan nasıl geçtiklerini anlayabilmiş değilim...
Arkadaşımla buluştuktan sonra biletlerimizi alıp ilgili tribünün yolunu tuttum. Fakat o da nesi?! Aynı boy turnikesinden bir tane daha karşıma çıkmasın mı? Neyse sabret dedim kendi kendime... Ama çileden çıkmamak ne mümkün?! ilk arama ve denetimlerden geçen çapulcu, beleşçi, apaçi vb. arsız gürûhunun bileti ya da kartı ile girenlere yapışıp görevlilerin gözleri önünde benim insanların nasıl geçebileceklerini anlayamadığım turnikeden aslında 2 ya da 3 kişinin bile girebileceğini görmeme ve bizzat yaşamama vesile olarak oracıkta bana unutamayacağım bir hayat dersi verdiler. Bu stadda bu kaçak girişler oluyorsa Maldini'nin eski stadımızda yaşadığı ve "beni kimse bu stadda 25 bin kişinin olduğuna inandıramaz, arkadaşımı bir kez bile duyamadım" demesine hak vermemek mümkün değilmiş.
Neyse yerimi bulmak için sıra, koltuk numarası bakarken oranın Pegasus tribünü olduğunu orada yerini aramayıp bulduğun yere oturmam gerektiğini telkin eden deneyimli taraftarlara uyarak hemen güzel manzaralı bir koltuğa kendimi attım. Fotoğrafımızı çeker misiniz? faslından sonra maçın başlamasına 20 dakika kala koreografinin yapılacağını öğrenmemle sevinç ile paniği birarada yaşamaya başladım.
Tabi o arada oyuncularımız ısınma antrenmanı için sahaya çıktıklarında ortalığın ıslık, tezahürat ve alkışlardan yıkıldığına şahit olmak tüylerimi diken diken etti. Hâlâ kulaklatımda geçici bir işitme kaybı ve uğultu var.
Hissi kalbel vûku denilebilecek bir şekilde antremandaki oyuncularımızın pek bir varlık gösteremeyeceklerini o an itibariyle anladım. Hele Drogba, Burak ve Selçuk'un keşke maç olmasa havasında olduklarını gördüm.
Koreografi, takım oyuncularımızı orantısız bir tezahüratla destekleyip, Real Madrid oyuncularını ıslıkladıktan sonra maçın başlaması ile ultrAslan grubunun ağırlıklı olarak toplandığı pegasus tribününün bir diğer kuralı ile karşılaştım. Oturduğun yerden maç izleyemezsin. istisnasız herkes koltuklarının üzerinde maç izledi ve izlemek zorunda kaldı.
Hemen önümdeki biraz kafası dumanlı gençlerden bir tanesi koltuğun oturulacak kısmı yeterli gelmeyip sırtlık kısmına basarak maçı izlemeye başlaması ile ben kendimden geçerek kardeşum bütün maçı böyle izlemeyi düşünmüyorsun değil mi? diyerek hafifçe ittirip bir alt seviyeye indirmemle bu sorun da hallolmuş oldu.
Ve asıl felaketler bundan sonra başladı. Maçı canlı izlediğinde aslında neyin nasıl olduğunu daha iyi anladım. Burak Yılmaz'ın ne kadar kabiliyetsiz, top tekniğinin berbat ve bildiğin düz standart bir futbolcu olduğunu gördüm. Bir tane top stop edemeyip, top sürmeyi beceremedi. Yetenek işte. Aynı zamanda Selçuk'un aslında oynamasa da olur futbolunu, Drogbanın bu maçta oynamak istemiyorum havasına tanık olmak beni sarstı. Fark yaşayacağımıza dair inancımı perçinledi.
Sonrası malum. Drogba abimiz bir pozisyonu bahane ederek oyundan çıktı. Hoş sakatlanmasa da birşeyler yapabileceğine kimse inanmıyordu.
Kaçıncı golde mi çıktım..
Son olarak 4. golü de izledim.
Üzerinden fatih terim'e bok atılmaya çalışılan maç... Ne yapacaktı fatih terim? Yediğimiz ilk golden önce, eboue'nin yerine geçip doğru pozisyonu o mu alacaktı ya da ikinci golden önce melo'nun yerine geçip topu kafayla yan tarafa göndermek yerine, direkt tehlike alanının dışına mı atacaktı. Sneijder'in yerine de oynasaydı mesela, düzgün pas nasıl atılır, risk nasıl alınır göstermiş olurdu. Burak'ın yerine düzgün kafada vurabilirdi.
Kim ne derse desin, ilk 30 dakika çok iyi top oynayan bir galatasaray vardı sahada... Şansızlık, bireysel hatalar skoru bu denli rezil bir hale getirdi. 3-0'dan sonra futbolcuların hepsi çöktü, maçı bıraktılar.
6-1'lik skor herkesin silkinip kendine gelmesini sağlar umarım. Skorun bu denli ağır olmasından başka, galatasaray'ın kaybettiği bir şey yoktur. Kendine güvenen, ilk yarım saatte oynadığı futbolu genele yayan bir galatasaray'ın bu gruptan çıkacağını biliyorum.