üstünden 15 sene geçmiş, dile kolay. 15 sene geçse de izleri silinmiyor. yaşadım. yaşadık. anlatmak istesek, çıkmıyor ağzımızdan kelimeler, öylece boğazımız düğümleniveriyor. bir yumru oturuyor öyle. anlatmasak, insanlar merak ediyor. anlatmaya başladığımızda birçoğumuzun da gözleri doluyor ya, gidenler için birkaç damla akıyor yine.
15 yıldır 17 ağustos gecesi uyuyamamak nedir, bilmesin kimse.
yine yeni yeniden gelmiştir o zaman, nasılda çabuk geliyor artık her bir sonraki sene sanki dünmüş gibi oluyor...
ama bazıları için geçen tek bir gün bile yıllar gibi bitmek bilmiyor. o bazıları her 17 ağustos'tan ve ona yaklaşan her günden nefret ediyor.
allah bir daha göstermesin diyoruz hep, ama hiç de önlem almıyoruz. öyle ki çoğumuz için hoş bir anı 17 ağustos akşamı, ama kabusu olanlar kadar, yakınız başka bir böylesi güne aslında...
Evet hatırlıyorum o sabahı, mahallenin camiinde her zaman ilk safta birkaç ihtiyarla eda ettiğimiz namazı o sabah en arka saflarda kılmıştık. Tâbi birkaç gün sonra yine ilk saflara dönmüştük.
Tek hatırladığım, o gece zifiri bir karanlıktı. Hani böyle odanın ışığını kapatırsın ama nesneler yine de seçilebilir ya, o gün öylesine karanlıktı ki, merdiven inerken tek bir şey görünmüyordu. Ben ankarada gördüm bu depremi. Günlerce sokaklarda yattık.. küçük kardeşimin ağlamasıyla depremden 10- 20 dakika önce uyandık ve ailecek şaşırdık çünkü bir türlü susmamıştı kardeşim. hatta annem kardeşime saydırmaya başladı ''yeter be bi sus gecenin bir yarısı'' falan diyordu. Sonra bi anda sallandı her yer, gece zifiri karanlık. annemin yüzü, kardeşimin susması. yöneticinin tüm katları bir fenerle dolaşıp, ''kayıp var mı !! yaralı var mı !! panik yapmayın, hızlıca aşağıya inin, aşağıda binalardan uzak durun !!'' diye bağırması. kalabalıktan ve karanlıktan inilemeyen merdivenler. günlerce sokakta yatmak. gerizekalı medyanın zaten travma geçirmiş halka bir de gölcük resimleri göstererek iyice paranoyaklaştırması.. o gün unutulur mu be ?
içimi çok burkan bir depremdir. Ne canlar gitti hey gidi. Ölenlere rahmet, kalanlara sabır versin allahım..
Teyzemin ve iki çocuğunun hayatını kaybettiği depremdi.
Ne kadar uzakta da olsak içimiz acıdı.
Acının mesafesi yok.
Başımız sağolsun hayatını kaybedenlere allah'tan rahmet diliyorum.
uykudaydı istanbul, izmit, adapazarı, bolu, yalova
uykudaydı eskişehir, ankara, gölcük, değirmendere, düzce, bursa
onyedisinde ağustos'un, sonra onikisinde kasım'ın
dipten bir uğultu koptu, bir çığlık yükseldi topraktan
saniyelere sığdı onbinlercesi ölümün
sonra çığlıklar ağıtlara, ağıtlar çığlıklara karıştı
ben buradayım, sesimi duyan var mı?
geceydi uğultulu geceydi
binleri aldı gitti
gövdem toz toprak göçük altında
gövdem unufak enkaz altında
acıya gömdüler güzel vatanımı
mezarımda adım yok
kaybettiler oy bedenimi
viranemde feryadım yok
bak göçük altında bizimkiler
hayat verecek bir el bekler
birlikte gülmeyi, birlikte sevmeyi
birlikte paylaşmayı
birlikte yürümeyi bilenler
kardeşlik duygularıyla koşup geldiler
birlikte çok gülemediler ama
birlikte öldüler
"ayrımız gayrımız yoktur" dediler
sildiler gözyaşlarını birbirlerinin
yaralarına merhem oldular
deprem olmuş yıkım olmuş of
yüreğim göçük altında
haykırıyorlar yetiş diyorlar
koşup gelenler dayan diyorlar
kazma ile kürek ile diş ile tırnak ile
dostça bir yürekle umutla arıyorlar
ben buradayım sesimi duyan var mı?
sesini duyan var
sesini duyanlar bizimkiler
bak yaşatmak için sana koşuyorlar
ak sakalına, çocuk yaşına bakmadan
tırnaklarıyla kazıyorlar enkazı
betonu tırnaklarıyla deliyorlar
çıkarsız hesapsız
yüreklerinin susturamadığı sesini
elleri gibi kavuşturuyorlar birbirine
gömülmesek de toprağa birlikte
acıya gömüldük hep birlikte
gülcan bebe, ayşe teyze, mehmet amca, fatma abla
içeride kaldı anam, içeride kaldı babam
bir tane de değil ki hangi birine yanam
ben buradayım sesimi duyan var mı?
Hafızamda kalan birkaç şeyden biri kaybettiğimiz akrabamızın küçük kızı. Elinde babasının fotoğrafıyla ağlıyordu. Karı ise kader diyordu. Kader. Çok canlar yakan deprem. Allah bir daha yaşatmasın.
izmit ve gölcükte hissedenler için çok kötü olan olay. istanbul da hissedenler aman tanrım ne sallandık demezlermi. aman allahım diidm.
o tarihden itibaren geceleri çıplak yatmamı engelleyen olay. dışarca binlerce ölü insan ve siz çıplak.