Savcı Zekeria Öz'ün dokunulmazlıkların kaldırılması talebinde bulunmasının ardından akp'nin buna vereceği karşılık merak konusudur. izin vermezse soruşturmayı engellemiş, bir nevi suçluları korumuş olacak, verirse kendi adamlarını * yargılatacaktır. Her halükarda tayyibi zor günler beklediği kesin. *
karşı karşıya getirilmeye çalışılan iki güç. şu durum zaman ayarlı bir hamle. 7 şubat 2012'de mit üzerinden vesayetin hükümete darbe operasyonunun püskürtülmesinin sonuçlarından yalnızca bir tanesi. hukuk altyapısı yok, mantık kurgusu felç ve uygulanabilirliği sıfır bir senaryonun gerçekmiş gibi zihinlere empoze edilme gayreti. yasama dokunulmazlığı ile yürütmenin yargılanma prosedürünün birbirine karıştırılması.
mit müsteşarı hakan fidan soruşturması ile gündemdeki yolsuzluk ve rüşvet soruşturması arasında teknik olarak tek fark özel yetkili savcı boyutundadır : sadrettin sarıkaya-zekeriya öz. iki soruşturma açısından da soruşturmanın odağına ısrarla yerleştirilmeye çalışılan bir cemaat-akp çatışmasının, acilen, sorgulamaya ve düşünmeye dahi fırsat verilmeden kafalarda yer etmesine yönelik gayretlerin oldugunu görüyoruz. prosedürleri iki soruşturma için de esas olan diğer bir mevzu;
-bakanlar ve başbakan ise anayasanın mücbir emri doğrultusunda meclis soruşturması olmadan yargının konusu haline getirilemez. değil herhangi bir savcının, yargıtay başsavcısının bile yetkisi yoktur.
-yüce divan yargılamalarında dahi başsavcı, duruşma savcısından öte bir şey değildir.
-hazırlık soruşturmasını bizzat meclis yapar. parlamentonun yargısal bir faaliyetidir.
-iddianameyi soruşturma komisyonu hazırlar, genel kurul kabul eder. komisyonunun hangi suç için hangi ceza maddesini talep ettiğini belirtir raporu salt çoğunluk (276) ile kabul edilirse yargılama mümkün hale gelir. onu da yüce divan sıfatıyla anayasa mahkemesi yapar. anayasa ve iç tüzüğün en muhkem kuralları diyebiliriz bu prosedüre.
-her aşaması meclis genel kurulunun onayına tabidir ve anayasa değişikliği ile aynı kurallar uygulanır.
-gizli oy ve grup kararı yasağı vardır.
diyeceğim odur ki böylesine açık ve sıkı prosedürlere rağmen hukukun ve gerekliliklerinin üzerine siz cemaat-akp çatışmasını koymaya çalışırsanız, sergilediğiniz bu tutum, art niyet veya cehalet nişanesidir.
hala ısrarla, 'cemaat değildir o' açıklamaları yapılmaya çalışılıyor. buyrun efendim; http://www.zaman.com.tr/haber , http://www.sabah.com.tr/#
biri cemaatin gazetesi biri hükümetin. olaylar istediği gibi gitmeyince hemen karşı tarafı cahil ilan eden körler, sadece duysalar bile bu olayın ne olduğunu anlar. kendi başbakanınız bile 'bize saldırıyorlar ama devlet içinde devlet kurdurmayız' dedi. kısaca itiraf etti. dağılın şimdi.
seçim içijn rant sağlama çabaları bunlar bence 30 martı bekleyip görücez inş. haklı çıkmam seçim için yapılan bi oyun olmaz diyebil, rler belki ben kendi bakanımın oğluna bile adaletli davranıyorum.
suçlu kimse inşallah cezasını çeker. ayrıca aklıma bir hikaye geldi haşa burayla alakalı olmasın ama :
Vaktin birinde ülkenin birinde vatandaşın biri başbakanın anasına sövmüş.
Ondan sonra almışlar bunu içeri . Neyse mahkeme günü gelmiş , çıkmış hakimin karşısına . Bakmış kaçarı yok kıvıracak bir şekilde.
Hakim sormuş : - Evladım sen bizim başbakana küfretmişsin?
adam cevap vermiş : - Asla hakim bey. Bizim başbakana değil başka ülkenin başbakanının anasına küfrettim.
hakim cevaplamış : - ulan i..ne sen benden iyi mi biliyorsun hangi başbakanın anasının ......leceğini
yandaş ve candaş medyanın sevici/sikici gazetecilerinin net bir şey söyleyemediği ve hatta zamanlaması konusunda serzenişte bulunduğu operasyon.
kaç kanal gezdim gece hepsi mi "seçimlerden önce mi olur yeaa" modunda olur?
lan memleketin paraları gitmiş, yetimin, garibanın, vatandaşımın, köylümün, çiftçimin, senin ve benim!
ama adamlar yalamaya devam ediyor. adam başı 3.480,- tl gitmiş usta.
lan ben o paraya 2 bayramda 3 tane yetime zekatımı verirdim, üstüne başına alırdım, ki yine veriyorum.
yatacak yeriniz yok! kabirler almayacak sizi.
hatta 5n1k'da sevilay diye bir hatun (sabah) diğer hatuna gayet rahat "sen cemaatin gazetecisisin, ben de hükümetin gazetecisiyim" dedi.
artıran yok mu ey nedya?
hele trt'de cöleli bir abi vardı, 4 dk. mecburen dayandım, neo-con ve putin ile devam ederken birden hedef 2023'e geçip, 10 yıl sonrasında bu memleketteki herkesin varlığının (adını siz koyun, maaş, yatırım vs.vs.vs.) 3 misli artacağını söyledi. adam bunu ciddi ciddi söyledi. ve bu adam başdanışman arkadaşım!
ve bu adamın kanalı olan/veya sürekli göründüğü diyelim kanal 24 dün prime time'da su samurları belgeseli verdi, evet aynen, hem de tv'de ilk başlığı ile.
(bkz: vahşi hindistan 2)- görsel eklenecek.
işte düşünün nasıl bir memleketteyiz.
gülsem gülemiyorum, ağlasam kim düşünecek bu vatandaşın halini.
allah sonumuzu hayır etsin ve bu siyasetten hepimizi kurtarsın. nokta.
savaşıda silahın ateşlendiğini gösterir. Lakin bir iki hususa bakmak gerek;
1- Burası Türkiye. En fazla 2 hafta sonra bu olaylarda adı geçen herkes unutulacak. ağaoğlu başta olmak üzere, bütün bakan evlatları düzenlerine geri dönecek. Siz hiç şehit olan vekil çocuğu gördünüz mü? Bunlar da aynı onun gibi ceza almayan vekil çocukları olacaklar.
2- Nasıl bir "hukuk" devletinde yaşıyorsak artık, hesap sormak ancak "savaş" başladığı zaman oluyor. Ve devletin eli ile değil, hükümete kıl olan cemaat eliyle başlıyor "hukuk" operasyonu.
3- 1. mit krizinde başbakan paçayı kurtarmak için bir gecede yasa çıkarmıştı. Bakalım bu sefer bir gecede ne yasalar çıkacak ya da ne yasalar bizim ruhumuz bile duymadan geçecek.
4- bu kriz devam ederse, iyi veya kötü bir yönetim de olsa hükümette ağır bir karizma sarsıntısı başlayacak. Tabi Erdoğan çok güzel bir asenalık gösterip tüm bu yolsuzluk davasını ben başlattım diye üstüne alınmazsa.
5- Türkiye'de her zaman olduğu gibi yine erkler tepişicek ve dolar - euro fırlaması ile ezilen halk olacak.
6- Ve malesef adım kadar eminim ki, bu operasyonun sonucunda bir iki günah keçisi içeri alınacak, büyük patronları Capprice Gold otellerinde tatillerine devam edecek.
son not: bu ülkede büyüğün zarar gördüğü an yoktur. büyüğün ancak bir koltuktan kalkıp diğerine geçerken oluşturduğu sarsıntılar bunlar. para el değil, cep değiştiriyor.
dubakalın'olacak?
dip bot: hukuk devletinde yaşadığını söyleyip, bu tarz erk kuvvetlerin savaşları kendi çıkarlarına yaradığı için gülen yazarlar ne kadar kafasız! lan sen hukuk devletinde yaşıyorsun ama her türlü hukuksuzluk ancak filler sevişirken çıkıyor, ne sikim hukuk bu? yarın kavgaya senin ideolojinle tutuşursa bunlar o zaman görürüm elindeki çekirdekle kola götüne nasıl giriyor sayın sik kafalı japon askeri. ülkeni sikiyorlar ama siktikleri onlar orgazm sigarası içerken ortaya çıkıyor. Sen kalkmış "nasıl sikersiniz" diyeceğine "hanginiz nasıl sikti" diyorsun. dar görüşlü, vizyonsuz herif.
hakkında yorum yapmamak için direndiğim operasyondur.
malum filler ve çimen meselesine döner yakında. olan bize olur.
o değil de şimdi sabahın köründe bu entryi niye giriyorum biliyor musunuz.
suçu olmayanı içeri almazlar diyen iç işleri bakanı için, çocuklarınıza sahip çıkın diyenler için falan değil.
hepsinden çıkacak daha bu halkın vebali de..
ben bu entryi iş adamı kocasıyla daha yeni evlendiği sıralarda yalı alınca basına konuşan ebru gündeş için yazdım.
bu saygıdeğer sanatçımız çıkıp demişti ya hani o zamanlar, izlemiş olan vardır belki aranızda.
baya para ödeyip aldıkları yalısı için marstan da arsa alıcaz ehi ehi diye taşak geçmişti milletle hani.
heh işte şimdi ciddi ciddi oturup sormak istiyorum: bi taraflarınıza kaçtı mı şimdi o arsa
bunların sanatçı, hanımefendi, namuslu ünlü olduğu memlekete bu tarz rezillikler az bile.
yarın bir gün sırf para ve iktidar için cemaat, akp, meclis, devlet, derin devlet, sığ devlet, savcılık, hsyk, emniyet anlaşır, olayın üstü kapanır, her boku unuttuğumuz gibi bunu da unuturuz. olan yine bize olur. ses çıkarmayız.
aslında bize de müstahak ya neyse.
atın intikamı volume 1. de geçen başlangıç sahnesi. bildiginiz gibi atını beceren kovboyun macarelarını izlerken kadroların tasviyesi, dersanelerin kapatılması gibi sahnelerde atın üzerine çok gitmişti bu kovboy milleti.
at ile kovboyun tepişmesinden niye hep kızılderililer zarar görüyor ben bunu anlamış değilim.
işin sadece cemaat-akp savaşı olarak görülmesi tamamen saçmalıktır. tabiki de filler savaşıyor ama işin içinde halk bankası ve iran'dan paralar mevzusu olunca direkt büyük abilerin yardımı, desteği ile servis edilmiş gizli bilgiler, deliller ve ortaya dökülen yolsuzluklar geliyor aklıma.
çünkü bizim gibi ülkelerden çıkan, giren paralar her türlü kontrol altında. ve bu işin içinde iran olması da ayrı bir senaryo tabi. oradan gelen veya oraya giden büyük paraların oluşu büyük abileri rahatsız etti. son diyeceğim de budur.
bir de bu arkadaş değinmiş zaten:
(#22270216)
bu memlekette işlerin nasıl yürüdüğünü gözler önüne seren operasyondur. gücü elinde tutanların kuyruğuna basılmadıkça, bizim adalet sistemimiz işlemiyor.
bu ülkede kimse bilmiyordu ağaoğlu'nun 30 yılda mahalle müteahhitliğinden multimilyarder işadamına nasıl dönüştüğünü.
henüz izin çıkmadan, ormanın ortasına dikmeye çalıştığı maslak 1453'ün televizyon ve gazetelerde boy boy reklamını nasıl yaptığını biz düşündük düşündük bir türlü bulamadık zaten.
"eniştenin altınları havalimanını karıştırdı" haberini defalarca okuduk gazetelerde. "abi, adam zaten altın işi yapıyor, başka ne getirecekti?" dedik, havalimanında her yakalandığında ama altınları (güya) dubai'ye neden gönderdiğine bir türlü akıl erdiremedik.
gemicikler, hastaneler filan son 10 yılda nasıl arttı bu memlekette, hiç haberimiz yoktu onlardan. şimdi öğreneceğiz bakalım.
şimdiden edit: hakimlerin kararlarına göre bu adamlar işinde gücünde, memleket için canını feda etmeye hazır, aynı zamanda da memleketin gurur kaynağıymış arkadaşlar. şimdi çok ses yapmadan olaysız dağılabiliriz.
gözaltına alınması elzem olan bir kaç kişi daha var bu memlekette. ihale ve rüşvet operasyonu yapılıyorsa kesinlikle alınması gereken insanları unutmayın lütfen lan! isim vermek gibi olmasın ama baş harfi;
Biz kez daha anladık ki bu ülkede alın teri ile çalışıp gemi sahibi olmak imkansızdır. Yoksa bu kadar devlet büyüğümüz neden hırsızlık yapsın. Hırsızlık devlet eliyle yapıldığında suç değil midir ? Tıpkı onlarca aydınımızın devlet eliyle katledilmesi gibi.
en çok da şu reza zarrap denen piç içimin yağlarını eritti. amına koduğumun oğlu bok gibi para savurup duruyordu.
daha doğmamış çocuğuna milyon dolarlık daire alıp dayayıp döşemek, karısı ebruya milyon dolarlık hediyeler almak ve bunları %80 i açlık sınırının altında olan türkiye'nin gözüne sokarak yapmak.
diyeceksin ki e be piç o paralar helal kazanılmış paralar olsaydı böyle savurabilirmiydin ha? iyi oldu ibneye inşallah mahkemeye çıkar da bi 15-20 yıl yer amına koduğumun oğlu.
edit: adam göz altına alınmış karısı twitter da o ses türkiye'deki resimlerini yayınlıyor sikinde değil amk.
gezi parkında çıkan 146 milyon liralık masraf için "devlet malına çok zarar geldi terörist bunlar yhaaa" diyen göt kıllarının 4 bakan oğlunun bu parayı çerez parası yaptığını öğrenmesine rağmen "hüloooooğ" naraları attıkları operasyondur. hani ya lan devlet malı, hani zarar. adamlar bir ihalede bu parayı cukkalıyormuş.
sadece akp nin değil mevcut siyasi yapının kirini ortaya çıkaran operasyon. kirinin de bir kısmı. buz dağı misali.
efendi efendi kabul edin bu yolsuzluğu bir partiye mal edip diğer partileri temiz göremezsin. görebilirsin de bu senin ne kadar bağnaz bir partizan olduğunu gösterir sadece. yolsuzluklara yabancı bir millet değiliz. daha onceleri de oldu şuan gündemde yarınlarımız da da olacak.resmin tamamına bakmak gerekiyor. bugün olanlar üzerinden yolsuzluğu bir partiye mal etmek bana pek doğru gelmiyor. evet gündemdeki yolsuzluklar bir partinin ürünü ama kirli olan, kokuşmuş olan sadece o parti değil tamamı. siyasetteki bütün kokuşmuşluğu karşıtı olduğun partiye mal etmek senin sempati duyduğun partiyi temize çıkarmaz yeneğim. sen temiz olduğuna inanabilirsin evladım bu senin saf olduğundandır.
kirli olan siyasettir ve her parti siyasetin kirli çarklarından biridir. verilen oylar sadece bir oy verilen partiye değil aynı zamanda bu kokuşmuş siyasete de verilmektedir.
ister cemaat-akp savaşı olsun ister küresel güçler olsun değişmeyen bir şey var ki bu ülkede sikim ilerleme yok. kafalar aynı yerde. ülkenin çapı aynı yerde. hala saf partizanlar var hala sömürenler var hala ülke halkını uyutup kirli oyunlar oynayanlar var.
ve ülkem hala yalnız....
gezi teröristlerinin kıvırmasına yol açmıştır.
hani yargı ak partinin di?
ak parti içindeki yolsuzluğa bile müsama göstermediğini kanıtlayacaktır...bir kere daha.
sevinmiyorum. tamam, güzel geliyor gibi şimdi, yiyin birbirinizi diyoruz, hoşumuza gidiyor. fakat biraz genişten bakınca: yıllardır hep söylenen, akp nin amerika-cemaatin bir kolu, bir maşası olduğu, laik düzeni değiştirme, şeriata dayalı bir yönetim kurmak amacında olduğuydu. bakın akp maşa, asıl isteyen, olayı düzenleyen cemaat ve onun arkasındakiler (ya da cemaati maşa olarak kullananlar), bugün noldu: akp ile bu gayesine ulaşamayacağı anlayan cemaat muhtemelen yeni bir rota çizdi, bunda kontrol edilemeyen bir güçle uğraşmak istememeleri ve halkın artık bu güce dur demeye başlaması etkili oldu kuvvetle muhtemel, bu bağlamda akp ye yer kalmadı ve muhtemelen yeni bir oluşumla ya da var olanlardan biriyle (akp den hatrı sayılır miktarda istifalar bekliyorum bu oluşum için, bunun yanında sözde gizli bir chp-cemaat çıkar ittifakı kurulabilir.) devam edecekler projeleri için.
başa gelecek olursak sevinmiyorum; adamların projesi devam ediyor, sadece araçlarını değiştirecekler. şöyle düşünelim: bir aracın içindeyiz ve hatta uzaktan kumandalı bir aracın içindeyiz, uzun engebeli yollardan geçerek yolumuza devam ediyoruz, ama artık araç yürüyemez hale geldi, hem içindekileri hem de kontrol edenleri kızdırmaya başladı ve artık bu araçla yol alınamayacağı aşikâr. şu an tam buradayız işte. bundan sonra muhtemelen kontrol edenler bize yeni bir araç sunacak ve bu araçla devam edeceksiniz diyecekler. ama hiç bir şey değişmeyecek, ne gidilen yol, ne varılacak yer ne de kontrol edenler. hayırlı yolculuklar.