izmir'de yaşıyorduk o zaman. hissedildiğini hayal meyal hatırlıyorum. kötü anılar bunlar. umarım bir daha gerçekleşmez diyeceğim ama gerçekleşecek. hem de daha büyüğü gerçekleşecek. göz göre göre ölüme doğru yürüyoruz. hala kaçak binalar, hala uygun olmayan yerleşimler, hala hala hala..
Abimin askerliği döneminde meydana gelen ve enkazdan çıkardığı cesetler yüzünden 2-3 sene kadar etkisinden kurtulamadığı ve bir sürü insanımızın öldüğü deprem.
kendisine bir hafta boyunca ulaşamamıştık, ailemin stresini hatırlıyorum
Allah bir daha yaşatmasın.
Ulan böyle rüyanın amına koyim. Bugün rüyamda tekrar gördüğüm depremdir.
14 yaşındaydım o zaman. Kars'ta yaşıyordum depremle hiçbir alakamız yoktu. Ama hatırlarım, bir sabah uyandım. Dışarı çıktım herkes bir şeyler konuşuyor. Ben allah allah diyorum. Ölü falan diyorlar, istanbul diyorlar, tam çözebilmiş değilim meseleyi. Sonrasında bir baktım ki ülkenin yarısı yıkılmış, binlerce kişi can vermiş. Nasıl ağlamıştım o çocukluk halimle. Annemin vefatından da 1 yıl bile geçmemişti, orada o insanları görünce tekrar ağlamıştım hıçkıra hıçkıra.
şimdi ankara'da yaşıyorum tabi. Yeni bir deprem olursa, biz de hissederiz sanırım. 99 depremi hissedilmiş çünkü.
ne diyelim allah büyük. Allah azze ve celle. Ölenlere de rahmet eylesin.
nasıl başlamıştım? Hah, ben böyle rüyanın amına koyim.
gerçekleştiği sırada merkezine çok yakın olan sakaryada bulunduğum depremdir. üstünden günler geçti ama sokaklardan kan kokusu,ölüm kokusu kalkmadı. çadırda kalmıştık uzunca bi süre. toz toprak faranjit derken bi hafta hırladım konuşmak yerine. zor günlerdi. asıl üzücü olansa ders alınmadığını görmek yaşanılanlardan...
üzerine bir sürü komplo teorisi üretilen bir kısmının da mantıksız gelmediği akıl almaz bir olaydır. sonuçları felaket olmuştur. öte yandan türk halkının gerektiğinde nasıl birlik olup nasıl kenetlendiğini hatırlatan bir anıdır.
Bu deprem bir toplumun nasıl cahil olduğunu kanıtlayan en büyük olaylarımızdan biridir.
Şerefsiz müteahhitler çürük yapılar yaptı. Ancak bu adamlar suçun tamamına sahip olamazlar. Bu binalar çöktüğünde ceza alacaklarını öngörmediler mi? Gördüler tabii ancak ceza alacaklarını değil almayacaklarını öngördüler.
(alttaki vikipediden alıntıdır)
Örnek davalar ve sonuçları[değiştir
Düzce Ersoy Apartmanı: 36 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.
Düzce Ömür Hastanesi: 11 kişi öldü, dava zaman aşımına uğradı.
Yalova Ceylankent Sitesi: 98 kişi öldü, 2 sanığa verilen hapis cezaları ertelendi.
Kocaeli Ubay Apartmanı: 58 kişi öldü, müteahhit hakkında verilen ceza ertelendi.
Yüksel Sitesi: 316 kişi öldü, 5 sanığa verilen çeşitli cezalar ertelendi.
Can Göçer ve Zafer Çoşkun: Veli Göçer'in oğluyla ortağı yakalanamadığı için haklarındaki dava zaman aşımına girdi.
Sakarya: 695 davadan 5 kişiye ceza çıktı.
Kocaeli: 600 dava açıldı, 12 kişi 10'ar ay hapis cezası aldı. 6'sının cezası infaz edildi, 6'sı için süre istendi.
Yalova: 173 dava açıldı, hemen hemen tamamı sonuçlandı. Ceza aldığı bilinen tek isim Veli Göçer 18 yıl 9 ay hapse mahkûm edildi.
Düzce: Yaklaşık 220 dava açıldığı sanılıyor. Yargılamaların sonucunda hiç kimse cezaevine girmedi.
Şimdi zaten böyle bir adalet sistemi varken, kanımca zaten mayası şerefsizliğe uygun olan müteahhitler demiri de az koyar, çimentoyu da, kumu da tuzlu deniz kumundan yapar ameleyi de bilmeyenden alır.
Ölenlerin yakınlarına sabır diliyorum. Ancak bu işler sabır dileyerek allatan rahmet eyleyerek olmaz.
Kültür devrimi s.ke s.ke olması gerekiyor. Bu cehalet ve çürümüş köpek bürokrasinin yok edilmesi gerekiyor.
abd'nin haarpi kullanarak yaptırdığı büyük deprem. Haarp denen silah 4-4,5 şiddetinde deprem etkisi yaratabilecek güçte olsa da, kuzey anadolu fay hattinda meydana gelen sıkışma sonucu 8 şiddetinde deprem etkisi oluşturmuştur. Buna komple teorisi gözüyle bakanlar internette yeterli delil bulabilirler haarp ve 17 ağustos arasinda. Sahiden, haarp'in sitesinden niçin sadece 17 ağustos 1999 tarihli sinyal verilerine ulaşılamıyor? Bundan sadece abd'yi sorumlu tutmak da yanlış. Binalari dolgu zeminlere yapanlarin, malzeme kaciranlarin hiç mi suçu yok? Peki ya deprem önlemi almayan devletin? En baş katil abd'dir. 50000 insanımızin doğrudan katilidir.
Ha bu arada, depremin büyüklüğü 7,8 olarak kayitlara geçmiştir. Turkiyede ise 7,4 olarak belirlenmiştir. Buna da tavim zaten. Bi deprem oluyor, atiyorum japonya 6,5 belirliyor, kandilli 6,1 belirliyor, afad 5,9 belirliyor. Marmara depreminin şiddeti 7,8'dir. Böylesine şiddetli depremi bir daha yaşamamak için haarp sinyalini kirmamiz gerekiyor. Bu da çok zor. Adamlar mevsimleri bile değiştiriyor. Türkiye bu yil, tarihinde hiç görmediği kadar hortumlarla, sellerle mücadele ediyor.
Ülke ekonomisinin yerle bir olmasına ve 2001 krizinden sonra insanlarımızın akepeye sarılmasına, nihayetinde 15 yıl içinde ülkenin bölünme noktasına gelmesine vesile olan felakettir.
O gece türk milleti binlerce vatandaşının yanı sıra geleceğini de kaybetti malesef.
Çocukluguma daır kalanlar : bir gece sallantıyla uyandık , kapı sıkışmıştı, dışarı zor atmıştık canımızı , duvarlar kendılerınden geçmişti.. Komsumuzun kızı evden çıkamamıştı, bağırıyordu.. Korku , ölüm korkusu.. Sabahında ölen sayısı, kurtulamayanlar, yıtıp gıden aıleler, hayaller , umutlar.. 15 sene gecti ama o gecenın etkılerı hiç bitmedi...
Geçeceksin o unutmadık, unutturmayacağız ayaklarını.. Bu acıyı sadece o 45 saniyeyi yaşayanlar ve o sürede evini, ailesini, kapıdaki köpeğini, evindeki kedisini, küs kaldığı arkadaşını, ertesi gün sarılmak istediği sevdiğini, akrabasını kaybedenler ve bir de o korkuyu yaşayanlar unutmadı.. Bir daha böyle bir acı yaşanmaması dileğiyle diyorum ama bu ihmallerle daha da kötüleri yaşanacak biliyorum.. Yakınlarını kaybedenlere yeniden sabır diliyorum, hayatını kaybedenleri de Allah rahmet eylesin.