sahada bir arjantili futbolcuya üç brezilyalının aynı anda pres yaptığı maç. brezilya'nın sahaya 33 kişi çıkdığından şüpheleniyorum. ayrıten arjantin bu eksik brezilya'dan 3 yiyorsa futbolu bırakıp tango yapmalarını öneririm.
herkesin arjantini tuttuğu ama ilk gölü atanın ve akıllı oynayanın kazandığı, türkiye saatine bağımlılardan bazılarının yetmişinci dakikasında uyuklamaya başlamasıyla amaaan boşver dedirten ve insanı yatırtan maçtır.
tez canlı bir hakemin yönetimine tanık olunan maçtır. arjantinli futbolcuların itme ve çekmelerine herhangi bir kart cezası uygulamazken, brezilyalı oyuncular aynı hareketlerden bol miktarda sarı kart görmüşlerdir. bir ara hakemin brezilya kalecisini atıp, out atışlarını kendisinin kullanacağı hissine kapıldım. yerde yatan futbolcu için (numara olsa bile) avrupalı hakemler sağlık ekiplerini çağırmayı uygun görürken bu maçın hakemi brezilyalı juan'ı tutup zorla kaldırmayı uygun görmüştür. enteresandı, garip bir hakemdi.
galatasaraya gelme umudu olduğu güvenilir türk basını tarafından söylenen baptista nın bu maçta attığı golle hem arjantin in hem de galatasarayın umutlarını söndürdüğü maçtır.zira bütün dünya tarafından izlenen bir final maçında "aslan"lar gibi golünü çakmıştır.
tecrübesiz olduğu bilenen brezilyanın çoğunun hayatlarında oynadığı ilk final maçında kendinden bu kadar emin ve garanti top oynamaları takdiri haketmiş ve kupa ile de bunu almıştır.brezilyalı futbolcuların yaptığı pres ve kontraatak futboluna gıpta ile bakılmıştır ve bu (bkz: conmebol)*un tek portekizce konuşan ülkesinin daha kazanacağı çok kupa olduğunu sezdirmiştir.