oy verecek herkesin anayasada değişecek olan tüm maddeleri okuyup değerlendirip öyle oy atmasını temenni ettiğim referandum. ama biliyorum ki bir grup, anayasa değişiklik maddelerini akp hazırladı diye okumadan "evet" diyecek, bir grup da yine anayasa değişiklik maddelerini okumadan akp hazırladı diye "hayır" diyecek.
anayasa değişiklik maddelerini okuyup değerlendirip ona göre "evet" ve "hayır" diyecek grubun diğer yukarıda bahsettiğim iki grup karşısında sayısı ne yazık ki çok az olacaktır.
yapılan yayınlardan anladığımız kadarıyla 18-27 yaş arası genç grubun dediği olacak.
gençlerin önceliği işsizliğin azaltılması, terörün bitirilmesi, yaşam kalitesinin yükseltilmesi, eğitim olanaklarının artırılması. yani genç nesil başkanlık sistemini çok benimsemedi ve açıkçası kimsenin çok da sikinde değil. o yüzden genç seçmen kendisiyle ilgili bir neden bulamadığı için sandığa gitmiyor.
sandığa gitmiyorlar ama sandığa gitseler ruhen kabul edemedikleri başkanlık sistemine hayır derler. işte referandumun kırılma noktası burası. genç nesil hayır derse hayır çıkar. sandığa gitmez ya da gidip evet derse evet çıkar.
erdoğan kesinlikle anket sonuçlarını açıklatmıyor çünkü sonuç net değil. gençler sandığa gitmesin diye hayırcılara psikolojik baskı uygulanıyor. (reklam, şiddet, baskı, terörize etme vs...)
nedense yerel makamların izin vermemesi, yasaklaması, müdahale etmesi gibi haberler hep "hayır" etkinlikleri/mitingleri/propagandaları ile ilgili olan referandum. zaten o-hal döneminde propaganda ve oylama dönemleri söz konusuyken bir de bu haberler tedirgin edici.
Parlamenter sistem: amerika türkiyeden birşey isterse, önce başbakanı, sonra meclisi, sonra cumhurbaşkanını, sonra yargıyı, sonra da askeri ikna etmesi gerekir.
Başkanlık sistemi: amerika türkiyeden birşey isterse, sadece başkanı ikna etmesi yeterli olacaktır.
Parlamenter sistem 2. Madde: o çift başlılık normalde yoktu, hükümet asıl olarak işi yürütüyor, cumhurbaşkanı yönetime karışmıyor ve sadece hukuki ve siyasi olarak bir üst denetim mercii gibi çalışıyordu. Ayrıca tarafsızdı. Ve bilmem hatırlar mısınız bunlar mevcut anayasa hükümleridir.
Cmblığı 3. Madde: cmb halka karşı sorumluymuş. Peki halk cmbyi nasıl denetliyecek. Seçimden seçime. O iki seçim dönemi arasında ülke parsel parsel satılacak, herkese eziyet çektirilecek, ülke bölünecek. Ondan sonra gelen seçimde halk eski cmbyi seçmeyecek. Siz buna denetim mi diyorsunuz. yoksa çocuk mu kandırıyorsunuz?
Çoğu gün akşama kadar köylülerle, esnafla, memurlarla, öğrencilerle muhatap olan bir serbest veteriner hekim olarak söylüyorum:Hayır geliyor.ak partiden nerdeyse yüzde otuz hayır var.herkes lütfen sandığa gitsin.
ne gerek vardı böyle bir durumda ülke ? zaten tek adam rejimine yakın bir durum söz konusu. ülke için çok faydalı olsa bile , şuan çok yanlış bir zaman. evet çıksa da hayır çıksa da uzun süre bir huzursuzluk olacak. şayet evet çıkarsa evet diyenler bile " ulan acaba doğru mı yaptık ?" diye soracak kendine.
habire "ultra mega çok güçlü yürütme" , "koalisyon yok" vs imajlarla evetin savunulmaya çalışıldığı referandum. en "güçlü" yürütme mutlak monarşilerde falan söz konusuydu; farklı görüşlerin resmen ifade edilebilmesi, toplumsal çıkar grupları arasında uzlaşma sağlanması gibi "dertler" de yoktu. yani demokrasi, cumhuriyet, kuvvetler ayrılığı denen şeylerin tarih içinde ortaya çıkmasının bazı sebepleri var. güç sarhoşluğuyla ağzından çıkanı kulağı duymaz hale gelmeden önce bunları da bir durup düşünmek lazım.