16 aralık 2009 fc basel fulham maçı

entry1 galeri0
    ?.
  1. 2009-2010 sezonu uefa avrupa ligi e grubu 6. hafta maçı olup, benim gözümde bu sezon avrupa'nın ilk dramatik eleniş öyküsüdür.

    maç öncesinde, 5 maçta topladığı 10 puanla as roma lider konumundadır. rakibi 5 maçta sadece 1 beraberlik alabilen cska sofia olacaktır. ikinci ve üçüncü sırayı paylaşan takımlar ise 9 puanla fc basel ve gruptan çıkmak için kesinlikle galibiyete ihtiyacı olan 8 puanlı fulham'dır. evet maç sayısını ve puanı verip özetle gösterecek olursak, son maçlar öncesi tablo ve son maçlar şöyle oluşmuştur:

    1. as roma 5 - 10
    2. fc basel 5 - 9
    3. fulham 5 - 8
    4. cska sofia 5 - 1

    cska sofia - as roma
    fc basel - fulham

    her iki maç da türkiye saatiyle 20:00'de başladı. as roma, alessio cerci'nin golleri ve filippo scardina'nın katkısıyla rahat bir galibiyet alarak liderliği kaptırmadı zaten. sofya'dan 3-0'lık galibiyetle döndü, yola kayıpsız devam etti.

    fakat bizim hacıların durumu böyle değildi. beraberlik ya da fc basel galibiyetinde, tur atlayan taraf basel ekibi olacaktı. fulham galibiyetinde ise fulham gidecek, basel "tamam abi ben isviçre'deyim sen git" diyecekti. maç öncesinde yaptığım seksi muhakemeler akabinde, maçın 2-2 biteceğini düşünmüştüm. fulham'ın kazanması gerekiyordu ama "kazanması lazım hocu" diyerek iddaa'da para bastığımız takımlar yatırmamış mıydı hep bizi? kıl oluyordum kazanması gereken takımlara kendimi bildim bileli. bu maça da oynamadım zaten. ama basel'in yenileceğini hiç mi hiç düşünmüyordum.

    sonra maç başladı. internetten takip edebildim. dakika 10, 0-0... dakika 20, 0-0... dakika 30, 0-0... dakika 40, hala gol yok... biraz işim var yapmam gereken. bakıyorum 3-5 dakika. devre arasında görüyorum tabelayı.

    ht fc basel 0-2 fulham

    böyle yazıyor. 41 ve 45'te bobby zamora atmış golleri. "asıl maç şimdi başlıyo ha" diyorum içimden. fc basel'in bu tip maçları geri çevirmeye uygun bir takım olduğuna inanmışımdır hep tarihte hiçbir örneğine rastgelmemiş olsam da. ev sahibi ikinci yarıya iki oyuncu değişikliğiyle başlıyor. çok değil 18 dakika sonra, alexander frei penaltıyı gole çevirip farkı bire indiriyor.

    benim için kimin çıkacağının hiçbir önemi yok ama basel çıksın istiyorum. hala 27 dakika gibi muhteşem bir zaman var, ümit var, gol var, inanç var... normal süreyle bitime 13 dakika kala, zoltan gera bir anlamda "hadi!" deme isteğimizi de yok ediyor, adeta ağzımızı kapatıyor. artık 27 dakikada yemeden bir gola ihtiyaç yok. 15 dakikada yemeden en azından 2 tane atmalı basel. 1-3 oluyor.

    bırakmıyor basel. belki oyuncuların umrunda değil fakat benim bile ömrümü çürüttüğünü düşünürsek bu maçın, basel taraftarı şu an ne hissediyordur, tahmin etmek zor değil. ama adeta gösterip de vermiyor basel. marco streller 87'de farkı tekrar bire indiriyor. 3-3'lük skor ibreyi basel'e çevirir. uzatmaları da saysan en azından 5 dakika vakit var. gol atılamaz mı? atılır, mümkündür.

    basel eleniyor. sanırım ingiltere'de 1-0 yenildikleri maça küfrediyor, böyle başarılı bir 5 maçın ardından elenmenin üzüntüsünü, şokunu yaşıyorlar. haklılar. fulham için bir şey söyleyebilir miyiz? futbolcular için diyoruz ya "o bölgede kendini unutturdu" diye... bu grupta kendini unutturdu fulham, sinsice geldi ve darbeyi son maçta vurdu. bize düşen "vay anasını" deyip önümüzdeki maçlara bakmak, basel taraftarına sabır dilemektir efendim.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük