enayiliğin doruk noktasıdır. Ayrıca kendime ne kadar enayi demek istemesem de bugün öyle bir dolapla başıma gelen durum.
Örnek verilecek olursa:
--spoiler--
Şimdi efendim Nilüferdeki Carrefour'dan çıkınca durağa giderken önümüzdeki boyacı adam fırçasını düşürdü. Eh insanlık, biz de adama "hoop birader" deyip verdik fırçasını. teşekkür ediyor adam filan. Sonra Gelin ayakkabılarınızı boyayayım, benim de size yardımım olsun. Siz de bana yardım ettiniz dedi. iyi güzel tamam da lazım değil. ısrar artınca ve yoldan gelip geçenler bakınca ne yapacağız, mecbur, "tamam boya" dedik. o arada da hasta kardeşini, ölen ailesini filan anlatıyor. bitti boya olayı, "bu kardeşinize siz de bir yardım edin, 3-5 bir şeyler atın" dedi. Cüzdanda bende en bozuk 10 lira var, arkadaşta da 5. zaten bozuk paraları burger king'de tüketmişiz. Ben verdim 10 lirayı, adam da öbür arkadaşa dönüp hadi be senin de bir yardımın olsun demesin mi. zaten ayakkabılar boyanmış, iş işten geçmiş. verdi o da mecbur 5 lirayı.
--spoiler--
Anlaşılacağı üzere Allah muhafaza bir durumdur. Çocukluğunda evde dizi izleyerek, atari oynayarak büyümüş birinin sokakta sikilme ihtimali de yüksektir.