futbolu kavga olarak görenlerin marifet bilip hatırlattığı maç. buraya mtk budapeşte yazıp ayrıntıları belirtebilirdim, ancak yapmayacağım. ben kör fanatik tartışmalara girip futbolun tadını kaçırmak istemiyorum. ben kezman' ın çabasını, lincoln' un arka arkaya çalımlarını, ricardinho' nun ince paslarını izlemek istiyorum. ben futbolun tadını yüzüme yayılan bir gülümseme ile çıkarmak istiyorum. en iyisi de bu zaten, mtk budapeşteleri, cannesleri, tromsoları hatırlatmadan futbolun güzelliklerini seyretmek.
ülkemizde 3.lig takımlarının bile daha iyi stadlara sahip oldugunu anlamamı saglayan maçtır.rövanş için cok umutluydu tüm galatasaray taraftarları ama olmadı.
çamurda futbol oynamayı beceremeyen galatasaray için talihsiz bir eşleşmedir. oysaki aynı eşleşmeyi fenerbahçe yakalasa tarihi farkla turu geçmesi mümkündür. zira çamura yatmakta üstlerine yoktur.
uefa'nın şampiyonlar ligi gibi büyük bir zorunluluk aramamasından dolayı bataklıkta oynanan ve hayatımda ilk defa 45 dakika aralıksız * güldüğüm maçtır.
bir takım heyecanlı gençlerin galatasaray'ı ezmek, küçümsemek adına kullandığı maçtır aynı zamanda. uefa kupasını tesadüfe bağlayan zihniyetin burada kaplan kesilip sağa sola laf atması da diğer komik bir durum...Dedik ya, heyecanlı gençler bunlar...
maçtan sonra "peki tromso ya elenirseniz ne olacak" şeklindeki soruya "olur mu öyle şey efendim, bu takıma elenirsek türkiye'yi terkederiz..." diyen galatasaraylı yönetici abimizi de delikanlı olup, sözünde durmaya davet ediyoruz...
edit: galatasaraylı arkadaşlar lütfen devam lütfen çok üzülürüm devam etmezseniz.