rakip takım taraftarları ağlar mı bilmem ama ilk yarının son saniyesinde verilen penaltı kararı kesinlikle doğrudur.
ilk yarının bir değerlendirmesini yapacak olursak; galatasaray oldukça baskılı, denizlispor yarım pozisyonda golü buldu. kader keita çok çalıma giriyor ama her an patlamaya hazır bomba gibi, büyük olasılıkla jeneriklik hareketler göreceğiz ikinci devre. arda turan da biraz tutuk, eğer öne geçebilirsek istediği boşlukları bulacaktır. volkan yaman her zaman ki gibi ancak çok iyi iki orta açarak bizleri şaşırttı*. uğur uçar hiç sırıtmıyor, sürekli ileri çıkmasına rağmen boşluk bırakmıyor kendi bölgesinde. kalecimiz leo franco'nun golde yapabilecek hiçbir şeyi yoktu, belirtmeden geçmeyeyim.
galatasaray'in futbol adina bir bok ortaya koymadiğı ayiptir söylemesi karşışında fenerbahçe olsa muhtemelen gole doymucak bir defans ile devam ettiği karşılaşma .
denizlispor'da bangoura çıktı, adem oyunda. galatasaray'da da hakan balta birazdan oyuna girecek. rijkaard'da volkan yaman'a daha fazla dayanamadı kanımca.
arda turan'ın yapacağını yaptığı ve tüm galatasaray taraftarının yapması gerekeni, kendi anne babası tarafından görmüş, ayakta alkışlanmış kaptan. işte büyük kaptan, büyük mutluluk.
galatasaray ın maçlarına 4-6 gol oynama öngörüm biraz daha kuvvetlendi neticede. he iki haftadır param yok oynayamıyorum, param olunca da 1-0 filan biter bu galatasaray iyi bliyorum..
(bkz: #5820699) *
denizlispor, fenerbahçe maçındaki kadrosunu bozmamış ve beklenen olmuştur. şimdiki tahminim ise kadrosunu bozmayı sakatlık ve cezalardan etkilenmezlerse horozların bank asya yolcusu olacağıdır.
maçın tek aklımda kalan pozisyonu, ayhan'ın attığı uzun pası iyi takip eden keita'nın topu kontrol etmek isterken omzunu uzatıp omzuyla almaya çalıştığı halde topun koluna değmesi ve akabinde sarı kart görmesidir. hücum eden oyuncu, elle kontrol yaptığında hakemin yorumuna bağlı olarak sarı kart görür; pozisyonda hakemi aldatmaya yönelik bir niyet süzerse kartı gösterir. ama keita tüm türkiye'nin izlediği gibi havaya 1 metre sıçrayıp ısrarla omzunu topa doğru uzatmak istemiş, ancak topun şiddeti ve yüksekliği sebebiyle bunu sadece birkaç santimetre ile ıskalamış. deniz çoban gibi çobanları süper lig hakemi olarak izlediğimiz sürece bu saçma sapan sarı kartları, bu standardı olmayan kararları ve bu sebepten birbirine giren kitleleri bol bol yazarız gibi.
değil 90 dakika, 180 dakika oynansa bu maç denizlispor' un yenemeyeceği maçtır.
galatasaray o kadar güvenli oynadi ki futbolu, göz kamaştırdı güven verdi bu kadroya bu yönetime bu teknik adama yakıştı.
galatasaray' ın hiç bir sezon olmadığı gibi bu sezon da penaltıya ihtiyacı olmadan bu ligin altını üstüne getirebileceği kapasitesini gördüğümüz, ayrıca penaltı kazandığı zaman da bunları alınteri ile kazandığını ispat ettiği karşılaşmadır... emek, alınteri, beleşçilik değil inatçılık önemli kavramlardır pek tabi, bilmeyen pıtırcıkların anlaması ve kabullenmesi de çok zordur, onları da anlamaya çalışıyoruz!