George Clooneynin eşi, Ermenistanın avukatı oldu.
Kim Kardashian belgesel çekmek için Ermenistana geldi.
Papa soykırım dedi.
*
Hadise papa-razziye döndü.
*
Ve aslına bakarsınız, kelimenin tam manasıyla cuk oturdu!
*
Sene 1958.
Roma.
Amerikalı milyarder Peter Howard, kontes sevgilisinin doğumgünü için Rugantino gece kulübünü kapatmıştı. New Orleans Jazz Band çalıyordu. Konuklar arasında, prensler, baronlar, Hollywood efsanesi Tyrone Power, Elsa Martinelli, Anita Ekberg, usta yönetmen Federico Fellini filan vardı. iran havyarı yerlere saçılıyor, Fransız şampanyası su gibi akıyordu. Mısır kralı Faruk da davetliydi. Evsahibi milyarder, krala sürpriz yapmak istedi. Rugantinonun sahibi Romoloyu yanına çağırdı, Faruk oryantale bayılır, gidin dansöz getirin, en iyisini bulun dedi. Saatler geceyarısı ikiyi gösterirken, La Turca getirildi.
*
Asıl ismi, Hermin Arslanoğluydu. istanbullu bir Ermeni kızıydı. Henüz 15 yaşındayken sahneye çıkmış, Zennube, Özcan Tekgül, Aysel Tanju, Necla Ateş gibi şöhretli oryantaller arasına girmişti. Paris, Kahire, Beyrut turnelerine götürülürdü. Türkiyeden taşınmış, dünya jet sosyetesinin eğlence merkezi haline gelen Romaya yerleşmişti. Ayşe Nana ismini kullanıyordu. La Turca diye tanınıyordu.
*
Apar topar getirildiği için yanında kostümü yoktu. Ama, hiç sorun değildi. Partinin alkol seviyesi iyice yükselmişti. Olduğun gibi dans et dediler. Beyaz tenli, uzun siyah saçlı, ince belli kadın, ayakkabılarını fırlattı, yalınayak ortaya çıktı, eteklerini sıyırdı, vücudundan seksapel fışkırıyordu, emredici bi ifadeyle, yere halı serin dedi. Tüm konuklar, masaların ortasındaki avuçiçi kadar yuvarlak pistin etrafında toplanmıştı. Roma imparatorluk hanedanından Prens Hercolani, ceketini çıkardı, halı serer gibi, piste attı. Peşinden, diğer centilmenler Nananın ayaklarının altında, ceketten halı oluşmuştu.
*
Ritmik hareketlerle kıvrılmaya başladı. Yırtıcı bakışlarıyla etrafını süzüyor, büyülenmiş bakışlarla seyrediliyordu. işte her şey o anda oldu Evsahibi Amerikalı, üzerindekileri çıkar diye bağırdı. La Turca ağır ağır dansederken elbiselerini çıkardı, iççamaşırlarıyla kaldı. Ok yaydan çıkmıştı. Amerikalı bu sefer, sutyeni de çıkar diye bağırdı. Rugantino coşku çığlıklarıyla inlerken, Ayşe Nana kopçayı açıverdi.
*
Herkes kendinden öylesine geçmişti ki, gazeteci Tazionun şakır şakır deklanşöre bastığını kimse farketmemişti. Aslında, bu tür prestijli kulüplerin kapısında goriller beklerdi, içeri gazeteci alınmazdı. Ama, tecrübeli magazin muhabiri Tazio Secchiaroli her nasılsa içeri sızmış, kimseye çaktırmadan tam yedi kareyi ölümsüzleştirmişti.
*
Girdiği gibi, süzülerek çıktı dışarı, atladı motosikletine, doooğru LEspresso dergisine Yazıişleri müdürleri, fotoğrafları görünce tırnaklarını yemeye başladı. Şahaneydi ama, nasıl yayınlayacaklardı? O dönemde, çıplak kadın fotoğrafı basmak, nükleer füzenin düğmesine basmak gibi bi şeydi. Vatikan ayağa kalkardı. Düşündüler taşındılar, göğüs uçlarını beyaz boyayla kapatarak yayınladılar.
*
Yer yerinden oynadı Tiraj rekoru kırılmıştı ama, italya ayağa kalkmıştı. Nananın çıplak fotoğraflarını gören Katolik yobazlar akın akın kiliselere koştu, kirlenen gözleri için günah çıkarttı. Papalık makamı kaşlarını çatarak resmi açıklama yayınladı, bu skandalın asla kabul edilemez olduğunu ilan etti. Ayşe Nana hedef haline gelmişti, linç ediliyordu. Roma polisi tarafından izinsiz çalışmak ve müstehcen gösteri yapmaktan gözaltına alındı. Sınırdışı edilmesi isteniyordu. Amerikalı milyarder Peter Howard tarafından kefaleti ödendi, serbest bırakıldı. Ama hayatı mahvolmuştu Sokağa bile çıkamıyor, her görüldüğü yerde yuhalanıyordu.
*
O gecenin bütün faturası ona kesilmiş, aforoz edilmişti. Kariyerinin zirvesindeyken, iş bulamaz hale geldi. italyan halkından özür dilerim, Katolik kültürüne saygım sonsuz, hatta Katolik olmayı düşünüyorum bile dedi ama, nafile Affedilmedi. Sadece 38 koltuklu daracık bi salonda erotik danslar sergileyerek hayatını sürdürmeye çalıştı. Ve geçen sene, 78 yaşındayken, küskün şekilde vefat etti.
*
Gel gör ki Bu talihsiz güzel kadın, o gecenin konukları arasında yeralan Federico Felliniye ilham kaynağı olmuştu.
*
Beş defa Oscar ödülü kazanan, usta yönetmen Fellini O geceden yola çıkarak, La Dolce Vita, Tatlı Hayatı çekti.
*
Film büyük infial yarattı. Fellini de Ayşe Nana gibi saldırıya uğradı, Vatikanın baskılarına maruz kaldı, sansürlenmeye çalışıldı, hakkında davalar açıldı Umursamadı. iki sene sonra, 1960da vizyona soktu.
*
Başrollerinde Anita Ekbergle Marcello Mastroianni oynuyordu. Ayşe Nanayı Nadia Gray canlandırmıştı. Gazeteci Tazio rolünde, Walter Santesso vardı. Gazetecinin filmdeki ismi Paparazzoydu.
*
La Dolce Vitadaki Paparazzo ismi döndü dolaştı, bu tür sansasyonel fotoğrafları çeken gazetecilerin ortak sıfatı oldu: Paparazzi!
*
Evet
Felliniye ilham veren, Ayşe Nanaydı. Ayşe Nananın çıplak fotoğrafını çeken gazeteci ise, paparazzilik mesleğinin miladıydı.
*
Demem o ki
Türkiyeli Ermeni kızının Papa tarafından lanetlenmesi, paparazzilik mesleğinin doğmasına yol açmıştı. Şimdi aynı Vatikan papa-razziliğe merak sarmış, bize hoşgörü ve insanlık dersi vermeye çalışıyor.
*
Keşke Fellini yaşasaydı da, başrollerinde Papayla Kim Kardashianın oynadığı bir film daha çekseydi ismini de soykıvırım koysaydı!