beşiktaşın hakemlere rağmen yendiği ve hakettiği gibi kupayı aldığı maç olmuştur. toz pembe kupa ve avrupa hayallerinin fb için pembesi gitmiş tozu kalmıştır.
girdim msne maçtan sonra. baktım iletilere. 8taş falan yazanlar var. allah'ım dedim. onu bırakta; biz liverpool'dan 8 yedik; ama fenere 4 attık. o zaman liverpool, fener'e 12 atar. *
en kötü fb taraftarı bile bu akşam sahadaki fb'li futbolculardan daha çok bağlıdır bu takıma. bu adamlarla, * bu kadar. insanın ** içinde aşk olacak sevda olacak.
ananın ak sütü gibi helal olsun beşiktaş..ha, ben vazgeçer miyim fenerimden bu ...ler yüzünden? asla onlar bugün var yarın yok. biz hep burdayız.
semih şentürk'ün takımda statü kazanmaya başlaması ile nasıl da çirkefleştiğini gözler önüne seren maç olmuştur. bir karambolde ernst ile kafa kafaya çarpışmasından sonra ernst'in gelip özür dilemesi üzerine ernst'i tersleyerek camiasında biraz daha yükselmiştir.
-yorum yapan beşiktaş'lı sayısından fazla galatasaray'lı olması dikkatimi çekti, niye heyecan yaptınız ki bu kadar sayın renktaşlarım, 26 senedir başka şey mi izlediniz?
-tarafsız bir futbolseveri doyuran maç olmuştur, en azından golleriyle. öncesinde tsl ayarında kepaze bir maç bekliyordum ben. ama tam 6 gol ve özellikle de ikinci yarıda beşiktaş'ın çok güzel oynaması ve zaman zaman şov yapması keyif vermiştir.
-bülent korkmaz sen ne iş yaparsın galatasaray'ın başında? (anonim)
-holosko'nun bobo'yla verkaç sonucu attığı gol mükemmeldi, pek beğendim.
-ezeli rakibim de olsa o takımın başında seni görmekten ben utanç duydum billa aragones efendi.
-seni istanbul büyükşehir belediyesi'ne emanet ettim emre belözoğlu.
-bülent korkmaz sen ne iş yaparsın galatasaray'ın başında? (anonim)
-rodrigo tello'nun çektiği şut tam bir rivaldo özentisidir, kınadım. 1/1 kopya pozisyonda 10 yıl önce manchester united kalesinin üst direğini kırmaya kalkışmıştı bizim rivaldo.
-olimpiyat stadlarında final maçı oynamak yasaklansın, tribündeki kasaba dolusu adama rağmen böyle ruhsuz bir atmosferde maç izlemek hiç de yakışıklı bir durum değil, hele bir de final maçıysa. şampiyonlar ligi finali izleyeceğiz bir de aynı tırt atmosferde.
-semih şentürk'ün özellikle bu sezonki hırçın ve çamur hareketleri iyice göze batmaya başladı. naptınız lan çocuğa?
-bülent korkmaz sen ne iş yaparsın galatasaray'ın başında? (anonim)
-zerre sevinmedim şu sonuca. el sikiyle gerdeğe girecek değilim, galatasaray'ın halini halen kara kara düşünmekteyim.
-lugano'nun elle oynamaktan sarı kart gördüğü pozisyonda hakemin karşısında yaptığı balık benzeri şuursuz hareketler tarafımca sevimli bulunmuştur nedensiz bir şekilde.
-daniel gonzalez guiza'nın golden retriever olduğundan şüphelendiren maçtır. adamın gözleri siyah beyaz görüyor anca, ötekiler büyük yalan.
-ve en son olarak show tv'ye değinmek istiyorum şiddetle: sizi yapacağınız maç yayınını ...(üç nokta, fil in dı bılenks) yahu arkadaş resmen kameraya yakın olan kanatta gelişen hiçbir pozisyonu gerzek ötesi reklamlar yüzünden göremedik, böyle maç yayıncılığı nerede görülmüş be? aynı salak şeyin reklamını maç boyu 148 kere göstermen de neyin nesidir? bak çok sinirlendim şimdi. 1993'deki man u-gala maçını da anımsattınız, tebrikler. ha maç bitti, adamlar bir 15 dakika daha reklam molası aldı. sizi oraya koyanın gözüne kezzap düşsün emi? finallerin bir güzel yanı da bitiminden sonraki manzaralardır ama siz ömrünüzde gerçek bir futbol maçı gördünüz mü ki? malesef avrupa futboluyla aramızdaki fark sadece sahada değil, yayıncılık konusunda da arada ışıkyılları kadar kalite farkı var. birazcık fazla para için bir yerini satacak adamların reklamlarla güzelim finali piç etmesi de anormal değil esasında. bana göre şu güzel maça gölge düşüren tek şey son dakikadaki o uyduruk penaltı da değil, show tv'nin bu rezil kepaze yayın anlayışıydı.
beşiktaş'ın çok rahat 6'yı 7'yi bulma imkanı olmasına rağmen fazla kasmamıştır. zira rakibi gibi lig altıncılığı mücadelesi değil, şampiyonluk savaşı vermektedir.
kanımca fenerbahçeli futbolcuların aragones gitsin diye beşiktaş'a kupayı hediye ettikleri maç. bence aziz yıldırım, luis aragones'i ve ruhsuz birkaç futbolcuyu alsın ve çektirip gitsin. ayrıca beşiktaş'ı kutlarım.
maçtan önceki son tahminim fenerbahçenin 3-1 galib olacağıydı. malub olan fenerbahçe dibin de dibini yapmamı sağlamış olup yeşil saha üzerinde buz pateni yaparak, hiç bir pasın hedefini bulamadığı bir futbol izletmiştir. şaka bi yana da buz patenini de severdim ben.
savunma: ama canım fenerbahçelilerim doğru kramponları seçemediyse suç onların mı? hakikaten ya neden bjk hiç kaymıyordu da fenerbahçe habire çimenlerle buluşuyordu, bence asıl sorulması gereken soru bu!
zaten ilk golün etkisinden kurtulamayan volkan babacan beni yerle yeksan eden isimlerden biridir. çocukceğiz doksan+ dakika boyunca ilk golün etkisini üzerinden atamadı. diğer yediği goler de yanına kar kaldı.
dilerim ki bu maçtan dersini alan fenerbahçe gelecekte daha güzel maçlar ve galibiyetler i yaşatır bizlere.
bu seferde ben gidiyorum...
