124 bin peygamberin geldiği bir bilemedin iki kez söylenmiştir. Çoğu müslüman bunu bilmiyordur bile. Mesela ben ilk kez duydum. Ancak: "Dünya hayatı imtihandır, aldatıcıdır, oyalayıcıdır" diye tekrar tekrar defalarce yerde ve kitaplarda söylendiğinde zaten 124 bin peygamberle düzeltilemeyecek bir yere geldiğimizi biliyor idik. Şaşırmadık. Ancak bir kez duyduğu bilgiye tanınmış insanların özlü sözlerini yapıştırarak bir başarı elde ettiğini zanneden birisinin bize bunu ek olarak söylemesine gerek kalmıyor. suyun kaynayınca buhar olduğunu söyleyen yüzlerce delil varken suyun kaynama sürecinde kusur aramak ancak bulamamak gibi kötü bir konumda olmak zordur kanımca... (bkz: senin okduğun mektebin amına koyim)
tolstoy: öyle horozlar var ki öttiklerinde güneşi doğurttuklarını sanırlar. demiş. bende bunu ekleyim bari. gerçi muhatabda idrakdan bir zühre göremeyince pek bir anlam ifade etmiyor. ama belki idrak edenler olur.
Adı üzerinde dünya, değişken bir yapı. Zıtlıkları bünyesinde barındıracak. Yani Düzenli de olacak düzensiz de. içinde iyilik de olacak kötülük de. O halde sizin düzenden kastettiğiniz mükemmellik zaten dünyada olamaz. Sorguladığınız mesele buysa cevabı bu. Ha yok sizin derdiniz dünyayı ve insanı zıtlıklara meydan verir şekilde yarattı diye yaradana kızmak sa buna da hakkınız yok zira bu da onun keyfiyeti ve muradı. Yani dünyanın ve insanın sahibi allah. Eğer bu minvalden yürüyerek sorgulamanızın amacı zaten ortada bir düzen yok, ee bak gördün mü o zaman yaratıcı da yok fikrinizi kanıtlamaksa ve bu fikre delil olarak allahın yeryüzüne gönderdiği peygamberleri örnekleyip meseleyi alaya alıyorsanız, cevaben deriz ki: nebi ve rasullerin amacı tebliğdir, fakat risalet görevi dünyadaki her insanı tevhid üzere kılmak mecburiyetinde bırakmaz. Yani dileyen iman eder ona uygun yaşar. Dileyen etmez bozgunculuğuna devam eder taa ki ölene kadar. Zaten herkesin iman etmesi ve dünyanın da cennet olması mümkün değildir. Ortada muhayyerlik varken cüz-i irade varken akıl varken fikir varken ilim varken seçim ve tercih hakkı varken bunu farkedememek çok cahilce bir tutum sergilemektir.
Yani diyor ki, allah herkesi niye inançlı imanlı ahlaklı dindar ve itaatli yaratmadı? Bu sayede dünyayı da huzur güven asayiş mutluluk ve refah yeri cennet gibi kılmadı? Yada niye gönderilen peygamberler bunu tesis edemedi? Burada bir çelişki var. Mantıksızlık var. Açmaz var. Nedir? Eğer iman etmek dine uymak istiyorsan şartlar belli. Uyarsın karşılığını amelince hem dünyada hem ahirette alırsın. Eğer zaten senin derdin bu değilse düzeni bahane edip yaradanı niye suçluyorsun ki? Yaşamana bak. Akıbetin neyse olacak olan olur. Yok eğer zaten inanmıyorsan düzenden sanane? Sen düzeni böyle yaratanı sorgulayamazsın o zaman. Çünkü sen düzensizliği ve bir yaratıcının olmadığını savunuyorsun. Çünkü sana seçenek sunmuş. Tercihin inançsızlıksa ve iddian inkarsa bunlara kafa yorman bile abesle iştigal. Neyi kanıtlamaya çalışıyorsun ki? Dünyada insan varlığı 25-30 bin yıldır var ve hiç değişmedi. Ortada inanç da var inkar da. Bunu sen mi değiştireceksin? Yoksa materyalist aklınla dolu kafan fikrin ve felsefen mi? Kusura bakma da ne sen ne de senin gibiler bu düzeni değiştiremezler. Bunun yerine otur kendi kafanı değiştir önce. Eğer zerre kadar aklın varsa kendi yakanı kurtar önce, ondan sonra alemi kurtarmaya kalk. Boyundan büyük işlere girip yaradanı sorgulamak gibi aptalca işlerle uğraşacağına şu ölümlü aciz ve zavallı hayatına bir bak da akıbetini düşün. Acziyetinden ibret al. Nefesin kesilse sana allahtan başka kimse yardım edemez. iflahını söker. Gücüne kuvvetine aklına malına güvenme. Gün gelir teker teker hepsini yitirirsin. O zaman kendi canının derdine düşersin. Kimseyi gözün görmez. Ne düzen umurunda olur ne dünya ne insanlar..
amq çomarı bugün bile 'şeyhimiz, hoca efendi' diye kul peşinde dolanıyor, binlerce yıl önce yaşamış çomara nasıl laf anlatılabilir. tam konunun açıklaması değil ama genede arada laf sokma fırsatını kaçırmadım.
