Zamanında 6. sınıfta ingilizce eğitimine baslanılan ve suanda üniversite 2. sınıf olan bir öğrencinin 8 yıldır eğitim görüğünü düşünüp ingilizceyle ilgili yalnızca isim sorabilen bir insan yetiştiren eğitim sistemidir.
okulda verilen ingilizce eğitiminin hiçbir halta yaramamasından kaynaklanır. ben ilkokulda da where are you from diye soruyordum, üniversitede de hâlâ where are you from diye soruyorum. okuldaki en yüksek not bende fakat kendi şartlarımla geliştirdim. öğrencilerin ezbere değil, pratiğe ihtiyacı var. konuşmaya ihtiyacı var. tablo doldurmak ile öğrenilmez bu lanet.
Her şey eğitim sistemine bağlanmamalı bu konuda, dil öğrenmek emek, azim ve bol tekrar ister. Günümüz öğrencilerine baktığımızda çoğunun sınavlardan bir gün önce çalıştığı ve performans+sözlü notu için ödev yaptığını biliyoruz. Ayrıca o kitap ingilizce dersinden ingilizce dersine açılırsa tabii ki öğrenilemez.
12 sene boyunca ingilizce öğrenemeyen andavallar olarak eksilediniz, congratulation(tebrikler).
her yıl aynı konuların görülmesi nedeniyle gayet doğal olan konudur. ulan orta okulun başından beri aynı konular etrafında dönüp duruluyor, tabi öğrenilemez bu şekilde.
Eğitim sistemi ve öğretmenlerde biten şey. Bak Norveç'e misal ingilizce bilmeyen yok Lise seviyesinde nerdeyse. Kaliteli eğitim ve donanımlı öğretmenlerle mümkün her şey.
ingilizceyi, matematik gibi öğretmeye çalışan skym sonik sistemdir. benim anlamadiğim üniversitelerin filoloji bölümleri, bu duruma kafa yormazlar mı. o kadar profesör, doçent, öğretim görevlisi, öğretmen skym sonik bir sistemden boşuna nemalanıyorlar.
sanki okula giden liseli tayfanın ders çalışmaktan öğrenmek istemekten haberi varda ingilizce öğrenecek. bıraksan hiçbiri okula gitmez alayı aile zoruyla gidiyor okula bırak ingilizceyi konuşmayı bilmiyor birçoğu deve gibi ağzını yaya yaya konuşuyorlar.
12 sene de "Simple Present Tense (Geniş Zaman)" ı öğretemeyen sistem. 3 tekil şahıs haricinde (he, she, it= yani o) fillerin mastar(infinitive) şeklinde kullanıldığı bir dili nasıl öğretemezler aklım almıyor. öğrenciye deseler ki (l, you) nun yanına sözlükte bulduğun filleri koy konuşursun. bunu dahi diyemeyen sistem.
örnek;
l go : giderim
you go : gidersin
...........
l read :okurum
you read :okursun ..... bu kadar basit bir dili nasil ögretemezler aklım almıyor.....
Arkadaslar ben 10 yıl özel okullarda okudum, haftada 8 saat ingilizce boru degil amk. Yurt dışında 3 haftalık bir kursta öğrendiğim kadar okulda öğrenmemişimdir.
gidin avrupa ülkesine, özellikle kuzeydekilere. herkes anadili gibi ingilizce konuşur. biz de yıllarca okulda öğrenilen ingilizce "are you cola?"seviyesinde kalır.
bir nedeni de ödül ceza ilişkisinin dil konusunda işe yaramamasıdır. öğrenci 12 senelik eğitimini üniversite sınavlarını kazanmak için aldığı algısına sahipken öğretilen dilin ösys de sorulmaması elbette dile bir değersizlik yükler.
kelime öğretmek yerine gramer öğretmeye kalkarsan öncelik olarak tabiki kilitlenir sistem. Türkçe gibi değil ki en başta burada patlıyor. yüklemi ortada olan bir dil öğreniyorsun. önce kelimeleri öğren sonra tense'leri ve grameri öğretirsin.
Öğrenci ile alakası da vardır. Öğrenci o yaşta bişeler alma kalitesine sahip olsaydı ona göre eğitenler olurdu. Suçlu sistem olabilir ama tamamen suçlu değil. Türkiye insanı ameleliği sever rahatı değil. Ailesinden çocuğa kalıtsallıkla bulaşan bir şey tembellik, amele olma hissi ve rahat yaşam dururken zar zor yetirme hissi.
Kimse kusura bakmasın. Ders çalıştınız başarılı oldunuz da başarınızı elinizden mi aldılar. Bu da şeytan misali. Günahı işle suçu şeytana at.
