nazar değmesin önüne geleni indiren takımdır. Üstelik hiç bir galibiyetten sonra kimse kendini imparator falan ilan etmemiş ve basketbolculardan artist artist konuşmalar dinlememişizdir. Helal olsun size, hem mücadelenizle hem beyfendiliğinizle.
2009 yılında yılmadan yaptıkları sert savunmayla ve taşak geçercesine akıl dolu hücumlarla rakiplerini bir bir hunharca harcayan, aşağı yukarı 8 yıldır taşıdığı bu sıfatı belkide ilk defa gerçekten hakeden elleri öpülesi basket takımımız.
kollektif anlayışla avrupa basketbol şampiyonasının her maçında başka bir oyuncunun yıldızlaştığı basketbol adına herşeyi yapan polonyaya damgasını vuracak takımımızdır.
her ne olursa olsun, yetisen pirlanta genclerin******* ve oyun olgunluklarinin zirvesinde olacak******* oyuncularimizin, begenmedigimiz bogdan tanjevic'in basariya ac oyunculari muthis yonlendirmesiyle, sapkadan tavsan cikarabilecek kapasiteye sahip olan a milli basketbol takimimizin, "tekrar hak etmesi" gereken takma adi. pivot sikintisinin cok fazla hissedildigi dunya ortaminda, buyuk seyler bekledigimiz oyuncularimizin cogunlugunun 4 ve 5 numaralar olmalari buyuk bir avantaj ayrica..
2006 japonya dünya basketbol şampiyonasında ki kadroyu bozmadan ispanya'ya gitselerdi şu an aldıkları sonuçlardan daha iyi sonuçlar alacak olan takım . mirsad'ın eksikliği de takımda acaip hissedilmiştir , o olsaydı salonun ortasında birbirlerini döverlerdi aleme şenlik çıkardı takımıda aynı zamanda .
ispanya'da düzenlenmekte olan avrupa erkekler basketbol şampiyonasında, şu zamana kadar göstermiş oldukları performansa bakılırsa, bırakın dev olmayı, yer cücesi bile olamayacak olan 12 basketbol kişiliği.
özellikle litvanya maçında ekran başındaki milyonları deliye çevirdiler. bir takım bu kadar ruhsuz, bu kadar kabiliyetsiz mi olur. oluyor işte. neredeyse bütün bir maç boyunca, adam akıllı tek bir set bile oynayamadılar. bunun sonucunda da sürekli olarak el üzerinden zorlama atışlar denediler. her denemeleri de potamızda fast break olarak sonuçlandı. ama ne oyuncular ne kenar yönetim buna bir çözüm bulamadı. litvanya milli takımı hocasına bıraksalar ancak bu kadar kötü yönetebilirdi milli takımımızı.
ondan sonraki almanya maçı ise akıllara zarar. kardeşim bir gün önceki maçı izlemediniz mi? bakmadınız mı nerde yanlış yapmışız diye. alman milli takımını hiç mi incelemediniz. saçma sapan bir oyun ortaya koydular. lafım ona
12 'dev adam' maç boyunca 50 sayı atamadı. hiç mi utanmadılar maçdan sonra çok merak ediyorum. almanlar maçı erken koparamasalardı 49 sayıyıda atamayacaktıkya neyse. maçı izlerken ekran başında ben utandım.
son maçda avrupanın en kötü takımlarından biri olan çekleri bile zor yendiler. eğer çeklerde biraz ama gerçekten biraz inanç olsaydı çok rahat yenerlerdi bizi. bizimkilerde götlerine baka baka geri gelirlerdi ülkeye.
hidayet ve mehmet'te neden ısrara ediliyor anlamıyorum. adamların burunları bir karış havada. mehmet desen maçı ucundan tutuyor en ufak bir gayret gösterdiği yok. sanki mahallede arkadaşları ile gazozuna oynuyor. hidayet nba de hiç bir şey yapamamış olmanın ezikliğini burda üzerinden atmaya çalışıyor. kendisini nba starları gibi görüyor sanırım. adam her topu kendi kullanmak istiyor. hani adam gibi kullansa lafımız yok da, onu da yapamıyor ki, izleyin bakın denediği şutların çoğu el üzereri zorlama atışlar.
bakalım bundan sonraki turda ne yapacaklar. hoş bu güne kadar gösterdikleri performansa bakılırsa bunun cevabu açık ama yine de çıkmadık canda umut kesilmez. umarım başarılı olurlar.
hiç sevmediğim grubun bestesiyle devleştiğini iddia eden türk basketbol takımını oluşturan kadronun sayısı.iyi oynamaları için ya hepsi nba de oynamalı ya da avrupa da.buna türkiye ligi de dahil. savaşmak için yol yapılmaz, savaşmak için yol aranır. bunu bilmeyen bir takımdır. sözde takım, özde geyik muhabbeti.nba devlerinden nowitzki nin almanya için çabalarını oturup 24 saat tekrar tekrar izlemeleri gereken 12 tembel öğrenci.çok üzerlerine gitmeyelim gibi şeyler söyleniyor. evet,doğru.en iyisi biraz temizlik yapılmalı.
