Başlık ve entry ekşi'den alınmıştır. Ancak ne olursa olsun yapılan doğamız için bir vahşet ve katliam olacaktır. Her şeyi sürekli ithal ettiğimiz gibi zeytinyağını da hepten dışarıdan ithal etmek zorunda kalacağız, birçok insan mağdur olacak ve yine maddiyat için doğamız katledilmiş olacaktır. Lütfen tepkimizi esirgemeyelim.
bilim, sanayi ve teknoloji bakanlığı tarafından meclis’e sunulan ve önümüzdeki günlerde oylanması beklenen “3573 sayılı zeytinciliğin ıslahı ve yabanilerinin aşılattırılması hakkında kanun”da değişiklik yapılması sonucu öngörülendir.
yapılacak olan değişiklikle mevcut zeytinlik alanların yüzde 70'inin sanayi tehdidi altına alınacağı belirtilmektedir.
bu değişikliğin yapılması türkiye tarımında önemli bir yere sahip olan zeytin ve zeytinyağı üretimini kötü etkileyeceği gibi çevre açısından da geri dönülmez zararlara yol açacaktır.
türkiye'de yapılan zeytin üretimi, dünya zeytin üretiminin yüzde 10'unu; zeytinyağı üretimi ise dünya zeytin üretiminin yüzde 6'sını karşılamaktadır. kanunda yapılması gereken değişiklik bu duruma zarar vereceği gibi yaşamını zeytin ve zeytinyağı üretimiyle idame ettiren bir çok çiftçi için büyük zararlar verecektir.
bu değişiklikle zeytin ağaçlarının yok edilerek alanların imara açılması, madenciliğe açılması planlanmaktadır.bu çevreye ön görülmesi kolay zararlara yol açacaktır. ayrıca ilgili değişiklikte belirgin bir "kamu yararı" bulunmamakla beraber, uluslararası antlaşmalara ve anayasanın çevre konusundaki hükümlerine aykırı davranılmaktadır.
türkiye'de önemli bir yer kaplayan zeytin ağaçlarının, zeytincilik sektörü ve çevrenin korunması adına bu kanun değişikliğinin geri çekilmesi için kamuoyu oluşturmak ve başlatılan imza kampanyalarına destek olmak biz dünyalıların öncelikli görevlerinden biridir.
Bugün zeytinyağının kilosu 18-20 TL. Seneye iki katı fiyatına satın alırken bir takım ahlaksızı bu sayede zengin edeceğiz demektir bu.
Şöyle bir düşündüm de galiba belamızı bulmaya ramak kaldı.
Ne gözü dönmüş aç kanı bozuk varmış bu ülkede yarabbim.
Gerçek idi fakat tasarı muhalefetin etkisiyle geri çekildi sayın akcomarlar. Su ulke icin dertlenmeyi de garip karsiliyorsunuz ya diyecek laf yok size. Ne tayyipmis arkadaş.
sonra amerikalılar zeytinyağını gördüler. "bu nedir" diye sordular. "zeytinyağıdır" dedik, "bizde bol ağacı var o ağaçtan zeytin alıyoruz, zeytini sıkıyoruz zeytinyağı yapıyoruz" dedik.
"boşverin siz onu" dediler.
bize margarin verdiler, margarin yapmak daha kolaydı.
sonra "vita ve sana" ürettik. sofralarımıza getirdik.
zeytinyağından öyle soğuduk ki, şarkılar yaptık "zeytinyağlı yiyemem aman, basma da fistan giyemem aman" diye.
şarkının alt metninde zeytinyağı tüketen köylü ve cahil olarak lanse edildi alenen.
bütün bunlar amerika'nın çok hoşuna gitti hep.
sonra amerika'nın bizle işi bitti.
bir kağıt mendilmişiz gibi kullanıp attılar bizi.
biz kime uyuz oluyorsak gidip onlarla dost oldular.
biz de "din kardeşimiz" araplara gülümsedik.
neticede para lazım tabi.
araplarda para var, bizde de cennet gibi vatan var ya.
hah işte o cennet vatanın en cennet olan köşeleri hep zeytinliklerle doluydu.
arapların ne işi var zeytinle.
onlara deniz boyunda arsa lazım.
"hay hay" dedik biz de.
zeytin ağaçlarını sökmeye kesmeye başladık.
karadeniz'deki ormanları yaktık onlar için.
ve bütün bunları gelecek nesillerimizden çalarak, onların haklarını gasp ederek yaptık.
para lazımdı, onurumuzu sattık.
cennet vatanımızı cehennem yaptık.
Her şeyi gezicilerden bekleyen sünepeleri de ortaya çıkarmıştır.
Sen ne sikime yarıyorsun, bizi kavgada dayak yeyince çağıracağın mahallenin işsiz güçsüz maganda tayfası mı sandın?
Bokunuzda boğulun...
Tüm yeşil alanları yıkıp talan etseler keşke