57. dakika itibariyle futbolun son zamanlarda ki en büyük problemi yine baş göstermiştir. ispanya rakip sahaya yerleşmişken , bir sakatlık oldu ve ispanya topu taca attı. hollanda oyuna başladı ve topu ispanya sahasının korner bayrağının oradan taca attı. ispanya avantajı kaybettiği gibi bir de baskı yedi. hakemlerin bu mevzuya el atması lazım. aynı yerden topun oyuna sokulmasını sağlamaları lazım. ayıp oluyor.
hiç dünya kupası finali gibi gelmeyen maç. yıllardır dünya kupası finallerinde almanya, brezilya, arjantin, italya dörtlüsünden en az birisi olurdu. ilk defa bu sene yok.
dünkü üçüncülük maçında kaybedecek pek bir şeyi olmayan almanya ve uruguay'ın oynadığı cesur ve zevkli oyundan sonra izlemesi çok sıkıntılı bir ilk yarısı olan ayaktopu karşılaşması*.
hollanda, almanya gibi yapmadığı için, yani geride değil önde bastığı için bence iyi bir mücadele çıkarmıştır ilk yarıda. 2. yarıyı merakla bekliyoruz efendim, ispanya alır diyordum ama belli olmayacak gibi duruyor. yine de ispanya 1 adım önde sanki.
iki takımdan birinin 10 kişi olarak maça devam etme ihtimalinin yüksek olduğu karşılaşmadır. aynı zamanda da esaretin bedeli filminin çok önemli bir film olduğunu da öğrenmemize vasıta olmuştur.
de jong'un alonso'ya cüneyt arkın tekmesi attığı maç. ilginçtir ki sadece sarı kart ile yırtmıştır. ama hollanda bu ankara
kasap havası futbolunu devam ettirirse maçı 11 kişi bitirmeleri mucize olur.
pozisyon olarak fakir, ama taktik savaşı olarak şahane geçen maç. ispanya'nın o rakiplerini bozan futbolunun nasıl bozulabileceğinin dersini veriyor şu an hollanda.. ders olarak izletebilecek bir maç.