atv' deki habere göre çek cumhuriyeti maçının berabere bitmesi durumunda çeklerin bir üst tura çıkacağını öğrendiğimiz maçtır. yani kazanmamız veya berabere bitirmemizin portekiz'in isviçre'yi yeneceğini varsayarsak çokta önemli olmadığı karşılaşma olmuştur zira çekleri yenmek zorundayız. sebebi de 2006 dünya kupası elemelerindeki grup maçlarında ve 2008 avrupa kupası eleme maçlarında iki takımın aldığı sonuçların ortalamasının çeklerin lehine olmasıymış. (bkz: adaletin bu mu dünya)
kanlı geçen maçtır. isviçreli futbolcuların yırtıcı faullerinin sonucunda emrah bakışlarını görmek ayrı bir keyif vermiştir. hakem konusuna değinmek ister idim fakat kelebekler gibi uçabilme ihtimalim olduğundan ağzımı bile açmıyorum, bir hakem bu kadar taraf tutabilirdi demekle yetiniyorum.
ayrıca fatih terim'in bir türlü yaranamayacağını gösteren maçtır. yenildiğimizde hakarete varan sözler duyan milli teknik direktör, yendiğimizde de " ipten kurtuldu, sınırdan döndü, paçayı kurtardı " olmuştur. hiç teşekkürü hakedecek bir şey yapmadı mı bu adam? teşekkürlerimizi boşa harcamak yerine doğru bir şekilde doğru yerlere kanalize edersek sanırım güzel bir sonuç elde edebiliriz.
herkes hata yapabilir, tuncay'a rağmen fatih terim'e teşekkürü bir borç bilirim. *
harika bir maçtı. fatih terim herkes tarafından eleştirilmekte. ama bu maçtan sonra bir teşekkür etmek gerekir çünkü devre arasındaki 2 değişiklik çok kritik derecede önemli olmuştur. ilk yarıda da yağmur yağmasa fatih hocanın planları tutacaktı ama yağmur planları bozdu. tabi arda'ya, aurelio'ya ve volkana ayrı teşekkür etmek gerekir.
maçtan sonra ise fatih terim röportajında kendisi ile ilgili çirkin benzetmeler yapan isviçre gazeteleriyle ilgili sorulara ılımlı cevap verir gibi gözükürken son cümlesiyle de yine havasını atmıştır:
"onlar bunu her sene yapıyor ben de gelip yeniyorum" *
sesimin kısılmasına, boğazlarımın ağrımasına, elimi duvarlara vurduğum için elimin sızlamasına neden olan maç.teşekkürler arda, teşekkürler semih teşekkürler milli takım.
bir ev sahibini daha yendiğimiz maçtır. ne garip takım lan bu böyle ün yapacak, ev sahipleri istemeyecek. e isviçre yaptıklarının cezasını gördü *. kendileri için geçen dünya kupası değil evlerindeki bu şampiyona daha önemliydi bizi ettiler dünya kupası heyecanından bizde onları evlerindeki turnuvada tv başına mahkum ettik *.
Arda'nın sion maçında olduğu gibi sağa çekerek şut atacağı ve gol olacağı bilmem kaç kişinin içine doğmuştur? Ama benim içime doğdu. Çekleri yenmek gerek artık nasıl ne şartlarda olcaksa...
arda'nın attığı gol sonrası yaşanan sevinç sırasında, sabrinin arda'dan yediği dirsekle dudağını ezdiği maçtır. o halde bile sarılıp, sevince ortak olmaya çalışmıştır.
en çok orada yaşıyan gurbetçilerimiz adına sevindiğim maçtır asıl galibiyetin sefasını onlar sürecektir nasıl ki 3 yıl önce mağlubiyetin cefasını çektikleri gibi.
şu dalga geçen bankacılara en güzel cevabı kendi evlerinde verdik ya ; ordaki gurbetçilerimizi sevince boğduk ya , Allahtan başka bir şey isteseymişim keşke.
kırmısı ulan
beyaz ulan
türkiye ulannnnnnn
Arda'nın muhteşem golü ile galibiyeti son dakikada kaptığımız maç. 3 puan şahane de,bu Fatih Terim'in yanlışlarını örtmeye yetmez. Bu böyle biline. kendi takımını sabote ediyor gibi davranıyor bu adam. umarım ikinci yarıdaki milli takım kadrosunu çek cumhuriyeti maçında korur. portekiz maçı ise hala aklımda.
aslında maça fena da başlamamıştı milli takım. ilk 10-15 dakikalık periyotta golü kaçıran taraftı da. arda'nın direkten auta çıkan bir topu vardı yağmur başlayana kadar geçen sürede. yağmurun başlamasıyla birlikte takımımızın tecrübesizliği de ortaya çıkmaya başladı. isviçre oyunun hakimiyetini eline geçirdi golü buldu ve ikincisini de kaçırdı. bunda takımımızın teknik özellikleri ön planda olan futbolculardan kurulu olması büyük etkendi. ikinci yarıya oyuncu değişiklikleriyle başladı milli takım. yağmurun da dinmesi milli takımın daha iyi oynayan taraf olmasını beraberinde getirdi. mehmet topal çok iyi bir performans göstermese de, daha iyi performanslarını biliyoruz, oyuna girmesi milli takımın orta saha üstünlüğünü eline geçirmesini sağladı. aurelio- topal ikilisi yanyana oynar mı sorusuna da gayet güzel bir cevap oldu bu. aurelio'nun hücum özelliği de var, nerede duracağını bilmesinin ve de tecrübesinin yanında. bu maçtada tüm özelliklerini kullandı.
milli takımımız arda turan üzerinden ne zaman oynasa, o zaman pozisyona girdi, tehlikeli oldu. tuncay'ı bir iki kere pozisyona soktu ki, bu pozisyonlar her haliyle yetenek işiydi. biraz daha arda üzerinden oynamalıydık. sol tarafta çok boş kaldı. tuncay şanlı bir iki pozisyonda arda yerine hamit'i tercih etti. birden kanat değiştirmeyi daha iyi yapabilseydik, maçta daha erken öne geçebilirdik.
ikinci golde herkes tuncay şanlı'nın pasına gönderme yapıyor. bense semih'in hakkının bu pozisyonda verilmediğini düşünüyorum. defanstan atılan uzun top, kontraya çıkacak milli takım. semih olmasa muhtemelen atıldığı gibi geri dönecek top, semih'in stoperi sırtına alması ve topa müdahale etmesini engellemesi, direkt tek topla tuncay'ı buluşturması bana göre tuncay'ın vermiş olduğu pastan daha büyük bir işti. semih oyun içinde bu gibi işleri çok iyi yaptı. milli takımda ileride kesinlikle olmalı sevinşentürk...
bir de servet var ama onun için söylenecekler, sadece tekrardan ibaret olur. her maç aynı özveri, her maç futbolunun üzerine bir şeyler daha eklemek...
milli takım için iyi başlayan ama kötü biten bir ilk yarı. akabinde her şeyin güzel sonlandığı bir ikinci yarı. çeklerle oynayacağımız maç için umutların taşınması... ikinci yarıdaki kadro yapısının bozulmayacağını ve de çekleri de yenebileceğimizi düşünüyorum ve de kazanacağız da...
gayet normal bir skorla biten maç. türkiye'nin milli takıma alınmayan isimlerinden bile bir kadro yapılsa isviçre'yi yenmelidir. zira isviçre takımının 10 numarası hakan yakın bile zamanın kötü galatasaray'ında toplam 90 dakika oynayamamıştır. velhasıl normal bir sonucu büyütmeye gerek yoktur.
gökhan inler, hakan yakın, eren derdiyok; bir de üstüne üstlük forma kırmızı beyaz "ulan hangisi bizim takım" çelişkilerini yaşatmış maçtır. sonu iyi bitti ya gerisi mühim değil * bir de var ya fatih terim, çok şanslısın köftehor seni!