bugün

boncuklu tabancamla oynuyodum.
uçaktaydım beyler. Son anda kurtuldum. Evet ben vurdum kuleleri!

Not:entry i yazdım kapı çaldı. Kim geldi acab...
akşam işe gidecektim ve gec kalmıstım. o ıkıncı ucagın canlı yayında carptıgı andakı durum tarıf edılemez.
13 yaşında okuldan gelmiş televizyona bakıyordum, okul olmayabilir emin değilim.
üniversiteyi bitirmiş ve ingiltere vizesi için istanbula konsolosluğa gitmeye hazırlanıyorduk. tabi 11 ve 12 eylüde kapalı kalan konsolosluk ile vize başvurumuz 13 eylüle ertelenmişti.
babamın getirdiği 25 kutu meyve suyundan birkaçını içiyordum.
okulun ilk günü olması lazım.
8.sınıfta yeni bir okul yeni arkadaşlar yeni mahalle her şey yeniydi.
akşamki lazio maçı için babamla son hazırlıkları yapıyorduk.
bes yasindaydim. dergilerden meme kesiyodum.
amerika birleşik devletlerinin kendi ikiz kulelerini planlı bir şekilde patlattığını izledim.
fenerbahçenin ş.l.de sıfır çektiği grup maçını izliyordum.(zannedersem)
2001 de değilde 2013 de allahın öküzü olan sevgiliyi yola getirmeye calışmakta .yazarımiz bütün emeklerinin boşuna gideceğinden yüzde binbeşyüz emin.onu hayvanat bahçesine götürüp aslanlara kaplanlara yem yapmak istiyorum.
ateride mario oynuyordum. Evet o zamandan beri asosyalim.
mahalle maçı yapıyorduk. evet.
okuldan geldik kuzenimle. Cips almaya gittik. Onun cipsinden taso çıktı, benimkinden çıkmadı. Ona tırtıl pokemonu çıkmıştı. Çöktüm tabi hemen.
okulun açılmasına ramak kala sokakta sınırsız oyun keyfindeydim. eve gelip haberlerde kuleleri gördüğümü bile hatırlamıyorum.
bir kereliğine annemden dayak yedim.
ilkokul defterlerimi ciltliyordum, bonba haberini duyunca cildi uçlarından kesmeyi unutmuştum defterin kapakları kapanmakta güçlük çekiyordu. yıl boyunca o defterin kapakları birbirine değmedi. evet.
ofisteydim, haberi duyunca sandalyeden düşmüştüm. elimde de salça ekmek vardı. Nutella henüz meşhur değildi o zamanlar.
Telefon geldi, bayraklar yarıya insin diye. dışarı çıktım. bir ay-yıldıza baktım, bir habere. seni yarıya indirenin taamınakorum ben dedim ve içeri girdim tekrar.
bir eylül sabahı pazartesi günüydü o dönem dsp-mhp-anap koalisyon hükümeti dönemiydi idealist filozof 10 eylül günü memlekete yurtdışından gelmiştir. zira teolog adayı idealist filozof bir gün sonra yani 11 eylül günü okul arkadaşlarıyla semtini belli etmeyeceği ülkü ocaklarına gider, yurtdışından gelmiştir haliyle ülkücü dostlarıyla hasret giderir derken saatler öğleye gelmek üzeredir ve birden uçaklar amerika'nın kalbine ok gibi saplanır. aslında herkeste sevinç hakimdir çünkü ahali bir terör saldırısı zannetmemektedir ilk yorum tarih bölümü okuyan arkadaştan gelir "japonlar sağlam intikam aldı bak bak." fakat idealist filozof teoloji okuduğundan mütevellit bu işin bir terör saldırısı olduğunu yavaş yavaş anlar zira o dönemlerde bu konu üzerinden çalışıyordur çünkü. haklı da çıkar idealist filozof çünkü g*t oğlanı amerika kıyamete giden ahir zaman savaşlarını başlatmak üzeredir soğuk savaş'ın ardından materyalist komünizm çökmüş, rusya diye bir yer kalmamış ve abd'nin yeni düşmanı komünizme alternatif teşkil edecek olan islam'dır. abd bunu da bir şekilde "islami terör" kapsamına alarak islamofobiyi tüm batılı ülkelerde el altından işlemiş sonrasında olay budur. eh idealist filozofta teoloji alanındaki uzmanlığını hristiyan bir ülkede müslüman olarak okuduğu için biliyor çakıyor durumu ve "bu işi müslümanların üstüne yıkacaklar, sevinmeyin seneye ılımlı bir islami parti bizde iktidara gelebilir."...

netice de tam idealist filozofun dediği gibi olmuştur, uçağı sürenler müslüman olabilirler fakat arkasındakiler başkadır. malumun ilanıdır kafirler her ne kadar kıyamete itibar etmeseler bile kıyamet alameti ahir zaman savaşları o gün başlamıştı vesselam... işte o gün öyle geçti fakat millet panikledi idealist filozofun sözlerinden sonra "ulan bunlar burayıda vurmasın" diye... zira idealist filozof "merak etmeyiniz türkiye'ye gelene kadar..." bizi de şayet iki yıl sonra vurdular kasım 2003'te.
kırtasiyeden okul kitaplarını alıyodum annemle. okulların açılmasına az kalmıştı bayağı.
Sünger bob u izliyordum zap yaparken birden sın dakika diye geçmeye başladı biz de sünger bob u bırakıp kulelere çarpan uçakları izlemeye başlamıştık.
Birinci sınıfa gidiyordum ve kimbilir yine ne aptallıklar yapıyordum.
Lise 2 deydim. Çok net hatırlıyorum pilipis marka tv ye kilitlenip tiyatroyu izlemiştim. Birde sanki okullar açılmıştı ve ilk haftaydı ben okula gitmemiştim gibi hatırlıyorum nedense. Belki yanlışta olabilir tabi o kadar erken okul mu açılır.
okul açılmış mıydı net hatırlamıyorum ama belki yaz ödevidir filan emin değilim. Pastel yesili bir çalışma masam vardir. Daha dogrusu sadece masaydi. Dört ayakli ufak bisey iste eskiydi, boyalari catlak çatlakti, bastirinca gıcır gıcır ses yapardi ayakları. Ödev yaparken rahmetli annemin yanımda oturup bir yandan benim yazdıklarıma bir yandan da televizyona baktığını hatırlıyorum. Babam diger kanepedeydi. Gergin bir sey vardi belli. Bu günü hatırladığım gibi amerikanin iraki bombaladığı ilk gecenin sabahını da hatırlıyorum. Uyanmış kahvalti yapıyordum, sabahciydim. Karanlığın içinde isik saçan patlayan bombalarin videoları veriliyordu televizyonlarda. Sabahin köründe zeytin yiyerek bunlari izliyordum.