galatasarayın çok sıkmadan kasmadan 3-0 kazandığı maçtır.öncelikle şunu söyleyeyim gsnin ikinci yarına oynadığı futbolu barca oynasa ağzının suyu akacak adamlar bu maçtan sonra çok sıkıcı top oynadı öldüm bittim diyorlar hayret doğrusu.
maça trabzonun baskılı başlayacağını düşünmüştüm ama cechin kişisel hatasından kaynaklanan bir golle gs öne geçti daha maçın başında.bundan sonra da trabzonu çok iyi durdurdu takım.dan dun top yapmadan ceza sahasının önünde bile pas yaparak çıktı atağa.tempoyu düşürdü çünkü zaten istediğini daha oyunun başında almıştı.ekonomik oynadı akıllıca oynadı galatasaray.ikinci yarının sonuna doğru yıllardır beklediğimiz frikik golu de gelince trabzonunda guardı düştü 2. yarı olmasa da olur bi hale geldi.
ikinci yarının başında melo o golü atsa bu maç 5e giderdi tanrı trabzonu korudu resmen.daha sonra da kırmızı gelince trabzon iyice oyundan düştü galatasaraylı futbolcular da oyun içerisinde aktif bir dinlenme haline geçtiler.bol bol pas yapıp zaten moralsiz ve eksik olan rakibi rencide etmeyecek şekilde maçı bitirmek istediler.öyle de oldu.yoksa gs istese bu maç 5 tane atardı.ama yakışmazdı cimboma.kendine yakışanı yaptı.gurur duydum futbolcularımızla.
semih yine nazar duaları ettirdi.elmander dakka 87de 2-0 olmuş maçta kendi yarı sahamızın sol taç çizgisinden top çıkardı hakan bu sezonki en iyi maçını çıkardı.muslera terlemedi ulfanın varlığı yetti.kağıt üzerinde çok zor bir deplansmanı zorlamadan antreman havasında bi maçla bitirdi.hafta içi fenerle üst düzey bir maç oynayıp yorulan ve tekrar 4 gün sonra ordusporla çok kötü bi zeminde karşılaşacak olan takım için en iyisi oldu.
hakem şu maçı bile adam gibi yönetemedi.trabzonlular maç boyunca ellerini kollarını kullanmaktan hiç çekinmedi çoğunu da görmedi hakem.gsli futbolcuların paso bileklerine çalıştı hiç birine ses çıkarmadı.ama en olmadık anda bence ağır bir kararla zokorayı attı oyundan.ben çıksan daha iyi yönetebilirdim bundan eminim.
trabzonspor taraftarının artık kendine çeki düzen vermesi gerektirdiğini gösteren maçtır. kendi sahasında aldığı her mağlubiyette sahaya bir şeyler atma alışkanlığına son vermeleri gerekir. böyle davranmarı takımıda kötü etkiliyor. biri artık taraftar olmayı trabzon halkına öğretsin.
(#13904388) böyle cilaya can kurban dedirtmiştir.. şu geyiğe de bayıldım: trabzonun suçu yok, biz onu fener sandık.. *
edit: selçuğun, taraftarların yaptığı terbiyesizliğe rağmen hiç sesini çıkarmaması, mimiklerle bile tepki vermemesi helal olsun dedirtti. adamın biri olaydı bastıydı küfürü. (bkz: kansız emre)
galatasaray tek kelimeyle trabzonspor'u silindir gibi ezip geçmiştir. sadece silindir olarak geçmemiştir dalga olarak da geçmiştir. (bkz: selçuk inan), (bkz: ceyhun gülselam)
yine kötü bir hakem yönetimi gördüğümüz maçtır. yahu bu işin galatasaray' ı, fenerbahçesi yok. adam gibi hakem görmek istiyorum ben. bilmiyorsan, beceremiyorsan çıkma maça, yapma hakemlik.
galatasaraylıyım ve galatasaray eze eze aldı maçı. pozisyon vermedi rakibine 11' e 11 oynanırken dahi ve ben hakemi pozisyonu görmedi diye de eleştirmiyorum. olabilir o da insandır, hata yapabilir ama gördüklerini doğru yorumla be kardeşim.
zokora yumruk atmadı ama hadi attı gördün kırmızı verdin. burak elle oynadı hadi görmedin devam dedin. baros' un pozisyonunu savunma elle kesti hadi onu da görmedin -ki bu kadarını görmeyeceksen orada ne işin var- ama melo' ya yapılan faulü gördün niye sarı vermiyorsun trabzonsporlu oyuncuya. kırmızıdan sonra galatasaray' a verdiğin sarılardan zerre farkı var mıydı o pozisyonun? madem kırmızıdan emin değilsin de o karardan sonra ilk fırsatta sarıyı bastın galatasaray' a o zaman niye veriyorsun kırmızıyı?
zokora'nın kırmızı görmesi bazı futbol "seyircilerine" şaşırtıcı geldiği maçtır.
şaşıracağınıza sanki bir hava topuna çıkar gibi zıplayın. bunu iki kere yapın.
birincisinde ellerinizi yumruk yaparak zıplayın. ikincisinde ellerinizi kendi haline bırakın.
o zaman anlarsınız hangi zıplayışın daha doğal olduğunu.
trabzonspor'un mağlubiyeti hakettiği ve bir tane (rakamla 1) pozisyona bile giremediği maç.
not: kafama takılan şenol güneş hocanın niçin maç 2-0 olduktan ve 10 kişi kalındıktan sonra bile alanzinho gibi bir adamı taa sonlarda oyuna sokması. enteresan bir şekilde ilk 11'de de henrique, burak, halil ve adrian vardı. böyle bir takımın ofansif olarak iyi olabileceğini ben de varsayarım ama dirençli olamayacağı kesindi. netekim de öyle oldu.
