mümkün olması güç hede.
Recep Tayyip Erdoğan ı, politikalarını, başında bulunduğu partiyi sevmem. Yılmaz Özdil i de çok severim. Pek çok zaman ulan tam ben de böyle diyecektim diye düşünürüm.
Fakat söyleniş tarzı biraz yanlış olsa da, düşünceyi tamamen destekliyorum bu sefer.
Medya sağolsun her şeyi abartmayı sever. Televizyondan konuşmasını da dinledim. Asarım keserim yok. Bu işi politikacılar değil, bilim adamları çözmeli diyor. Yanlış mı?
Tabiki yarın hemen olmaz ama, biz kaçak (kaçak kelimesine dikkati çekelim) çalışan 100 bin Ermeni yi sınır dışı etsek iyi mi olur diyor. Yanlış mı?
Amerika, isveç, Almanya kaçak Türkleri bulduğu anda sınırdışı etmiyor mu? 6 yaşındaki anaokulu öğrencisini Almanya sapık diye fişlemedi mi? Bas bas siz avrupa birliğine giremezsiniz demiyorlar mı? ingiltereye vize almak için 7 ceddinizin bilgileri gerekmiyor mu? Niye, Türkler kötü...
Onlara serbets de bize mi yasak arkadaş? Ben 100 bin Türk ün çalışmasını istiyorum kardeşim. işsizlik rakamları açıklanınca aynı medya afgurmuyor mu gene? Eeee??
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Türkiye kaynakları ile kendi kendine yetebilecekken yetemeyen bir ülke. Tüm dünya ambargo koysa bize yine bir şey olmaz.
Türkiye borçlarına sadık ender ülkelerden bir tanesi belki de birincisi. Borçlarımızı erteledik dedik, ne yapacaklar? Irak değil burası. Öyle elini kolunu sallaya sallaya giremezsin.
Ben demiyorumki tüm Dünya ile köprüleri yakalım. Ama gücümüzün farkında olalalım. isveç in nüfusu 9 milyon bile değil, tasarıyı tanısa ne, tanımasa ne? Bizi tanısa ne, tanımasa ne?
Gücümüzün farkında olalım. Bunu biz farkedemezsek, dış ülkeler nasıl farkedecek? Onlara da farkettirecek olan yine bizleriz.
Bunu yapmak için de birlik beraberlik içinde olmalıyız. Sırf yaranmak için kendi kökümüze ihanet etmemeliyiz. O ödülü alma, sırtını sıvazlamasınlar ne eksilecek?
doğrusu "100 bin kaçak çalışan ermeni'nin sınır dışı edilmesi" olması gereken başlık. kimse ermeni vatandaşları sınırdışı etmekten bahsetmiyor ki tayyip'ten nefret ederim ama o da zaten kaçak çalışanlardan bahsetti vatandaşlarımızdan değil.
tayyip her zamanki gibi lafının nereye gideceğini bilmeden konuştu :
- madem ki ülkende kaçak çalışan insanlar var ve bunları biliyorsun o halde neden şimdiye dek buna izin verdin, hani hukuk devleti diye bağırıp duruyordun da yoksa bu kaçakları ileride koz olarak kullanırım diye mi düşündün ?
-işsizliğin rekor kırdığı, üniversite mezunu türk vatandaşları işsizken sen nasıl olur da kaçak çalışan bir başka ülke vatandaşlarına göz yumarsın ya da neden onların ülkemize gelişlerine izin verirsin ? senin vize rejimin bu kadar basit mi ? bir avrupa ülkesine gitmek isteyen türk vatandaşlarına, orada aile üyeleri olmasına rağmen salt türk vatandaşı olup orada çalışma ihtimali yüzünden vize verilmediğinden haberin yok mu ? yoksa senin dışişleri bakanlığında onca bürokrat ne iş yapar ?
-senin bu tehdidin karşısında ermeni diasporasının "işte bakın türkler yine tehcirle tehdit ediyor" türünden laflarla olayı çarpıtacağını nasıl tahmin edemezsin ?
-kendi iç hukukunu çiğneyerek "kaçak ermenileri görmezden geliyorum" dedikten sonra "türkiye bir hukuk devletidir" dediğinde kargaların bile güleceğini nasıl göremezsin ?
-hadi anladık senin bunları düşünecek meleken yok da onca danışmanın, sana akıl fikir verenler ne iş yaparlar, hiç mi uyarmazlar seni ? yok eğer uyarıyorlar da sen onları dinlemiyorsan onca danışmana neden hazineden ulufe dağıtır gibi maaş bağlarsın ve neden bu milletin alınteri, emeği böyle fütursuzca harcanır ?
edit : hızlı yazmaktan ötürü oluşan imla hataları..
başbakan'ın konuyla ilintili bugünkü açıklamaları da şöyledir;
"Hafta sonu Roman vatandaşlarımızla buluştuk. Salonda yaşananlara değineceğim. O gün neşe vardı, mutluluk vardı, umut vardı. Ama köşe yazarı olarak medyada yazan çizenlerin, bakıyorum ki Roman'larla, Türkiye'de kaçak olarak yaşayan Ermeni'leri birbirleriyle mukayese ediyorlar. Bu bir defa Roman vatandaşlarıma saygısızlıktır. Bunun yanında benim Ermeni vatandaşım var, ona da saygısızlıktır. Roman vatandaşım, benim vatandaşımdır. Bu ülkede on yıllardır, vatandaşlık hukukundan dahi onlar istifade edememişlerdir. Eğer özür dilenmesi gereken varsa, benim Roman vatandaşlarımdır ve ben onlardan devletim adına özür dilerim. Roman vatandaşlarım benim azınlık da değildir. Çünkü bazı batılılar onları azınlık olarak tanımlıyor, bu da ciddi bir yanlış. Benim Kürt kökenli vatandaşlarımı da azınlık olarak tanımlayanlar var ya, işte bunlar hep bilgisizlikten kaynaklanıyor. Onlar bu ülkenin asli unsurudur. Bu ülkede bir ayrımcılık yapıldıysa, ben devletim adına Romanlar'dan özür diliyorum. Ancak bu özür şahsım adına değil. Çünkü ben hiç bir zaman ayrımcılık yapmadım, yaptırmadım. Roman vatandaşlarım da azınlık değildir. Bu ülkenin asli unsurudur. Tıpkı Kürk kökenli vatandaşlarım gibi..
O salonda, istiklal Marşı'mızın ne kadar güzel ve yürekten okunduğunu fark ettim. Ben o gün o salonda, kameraların, fotoğraf makinelerinin, gazete sayfalarının fark etmediği bir şeyi de gördüm. O gün o salonda aynı zamanda gözyaşı vardı. Ama bu gözyaşı romanlar'ın sevinç gözyaşlarıydı. Her biri ilk kez bir hükümet tarafından muhattap alınmış olmanın, sıkıntılarının ciddiyetle ele alınmış olmasının sevincini yaşıyorlardı. Roman vatandaşlarım ilk kez bir hükümet tarafında ciddiye alınmanın mutluluğunu yaşıyor. Çingene, şopar ifadeleri Roman vatandaşlara yıllarca hakaret olarak kullanıldı. Demokratik açılımı sadece Kürk kökenli vatandaşlarımla çerçevelemek isteyenler var. işsizlik rakamları 13.5 çıkınca bazı çevreler zil takıp oynamaya başladı. Mart-Nisan aylarında işsizlik hızla azalmaya başlayacak. Bir süredir, demokratik açılımın durduğu, hız kestiği, yavaşladığı motivasyon kaybettiği gibi yorumlar yapılıyor. Sorunun ne olduğunu bilmeyenler, sorunu görmeyenler, görmek istemeyenler, çözüm üretemedikleri gibi çözümü de göremezler. Türkiye'deki sorunu gerçekten görebiliyor muyuz? Ben damdan düşenim, Romanların ne zorluklar çektiğini bilirim. Nevruz'un barış ve kardeşlik içinde, bayram havasında kutlanmasını istiyorum."
Erdoğan, kaçak Ermenilerin durumuyla ilgili olarak da "Sözlerim çarpıtıldı. Azınlıklara karşı tavrımız net. Bana özür dilemelidir tavsiyesinde bulunanlara da sesleniyorum. Biz kimden özür dileyeceğimizi iyi biliriz" dedi.
göze göz dişe diş demek gibi bişeydir.Sen bana bunu yaparsan ben de sana bunu bunu yaparım demektir.Ermeniler 100 bin vatandaşını düşünmüyorsa Türkiye ne yapsın demek içinizden geliyor olablir.Siyasetin bedelini halkın çektiğinin göstergesidir*