dizi dizi adam ve kadın bugün forumlarda , sözlüklerde birbirlerine atar yapacaklar , kendilerine çok küçük yaşta ezberletilen mythler dahilinde diğer tarafı aşağılayacaklar.
kimseye birşey öğretecek halim yok , kendimle bile anlaşamıyorum çoğu zaman ama iranlının da dediği gibi "söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil"
öncelikle bugün ölüm yıldönümü olan adamı biraz derinlemesine tahlil etmek lazım. babasını çok küçük yaşta kaybetmişti , yoksulluğu, sığıntı olmayı yaşamıştı. zübeyde hanım , yani annesi büyük oğlunu çocuk yaşta kaybetmiş , yavrusunun cesedini mezardan kazıp parçalayan çakalların yaptıklarına şahit olmuş, yetmemiş tek dayanağını yani kocasını erken yaşta kaybetmiş çaresiz bir kadındı. 110 sene öncesinin şartlarında bakıma ve ianeye muhtaç bir kadın olarak tekrar evlendi. oğlu onu hiç affedemedi bu yüzden askeri okula yazılıp evden uzaklaşmayı seçti. küçük mustafa karanlıktan korkardı , ışık olmadı mı uyuyamazdı. hoş zaten müzmin bir uykusuzdu.zeki, hırslı ve çalışkan bir gençti çabaladı , parlak bir kurmay subay oldu.doğru yeri ve zamanı bulamamış bütün dehalar gibi yapılan aptallıkları gördükçe hırsından kendini yedi bitirdi. mehmet reşat,enver,talat, vahdettin gibi örneklerinden bugün de bol bol bulunan ortadoğulu boşbakanların felakete sürükledikleri bir trenin içinde duvara çakıldı.
çare aradı hatta bir ara "amerikan mandasını" bile düşündü. çoğu insanın arkasına sığındığı "ekmek parası" bahanesine yaslanmadı. günümüzde bunun arkasına saklanan sen , ben hepimiz gibi yapmadı. akıllı, karar almaya ve kararlarını uygulamaya muktedir bir adamdı. kişisel karizmasının da etkisiyle pek çok kararsızı ikna ederek bir kalkışma başlattı. savaş koşulları sırasında çok sert tedbirlerin altına imza attı. "elifin kağnısı" cepheye mermiyi vatan sevgisiyle taşımıyordu. "tekalif-i milliye kanunu" vardı ve zoralımlar uygulanıyordu. anadolu halkının el altında bulunan kısmından zorla mal, hizmet , para, asker toplandı. osmanlı kuvvetlerine ya da isyancı çetelere yardım eden, ettiğinden şüphelenilen insanlar istiklal mahkemelerinde kadın , erkek hatta çocuk yaşta sayılacak kişiler yüzlerle ifade edilen sayılarda asıldı. memleketin doğusu , güneyi ve güneydoğusu bu savaşa neredeyse hiç katılmadı.asker vermedi,yardım etmedi. yardım bir yana yunan topları eskişehiri döverken , yunanlılar taaruza geçtiğinde hemen arkadan kürtler koçgiri isyanıyla milli mücadele hükümeti kuvvetlerine saldırdılar.
onlarca zorluk vardı . kafasız bir sürü adamla uğraştı. stres dolu , çaresiz zamanlarında kimi bulduysa ona sarıldı. topal osman denen sosyopat caniyi hizmetine aldı . ali şükrü denen vatanını hakikaten seven çok iyi bir insanı da gene bu katile hallettirdi. milli mücadeleye katılmak konusunda , en hafif tanımlamayla "gönülsüz" diyebileceğimiz ismet inönüyü zorla getirtti. bu haris, kifayetsiz muhteris adam ileriki yıllarda kurulan cumhuriyete en büyük zararları verecekti.o da gördü bir vakit sonra ismetin gerçek yüzünü ortadan kaldırılmasını emretti ama güçten düşmüş ve hastaydı artık... yaptık , ettik dediler ölüm döşeğindeyken o da vasiyetine ismetin çocuklarının eğitim masraflarını yazdı ölmeden önce.
izmir ve batı anadolunun yağmalanmasına ses çıkarmadı, çıkaramadı. savaşın başında ortada olmayan bir kitlenin izmirin ele geçtiği gün yerden biter gibi ortaya çıkıp kentleri yağmaladığını, yaktığını, cinayetler işlediğini, tecavüzlerde bulunduğunu gördü ama engellemedi, engelleyemedi. fahrettin paşa denen katilin yaptıklarına göz yumdu.ismet kendi çetesini inşa ederken biraz da ahde vefadan sesini çıkarmadı. mübadeleye evet diyerek yüz binlerce insanın , vatansız, yersiz yurtsuz,sefil kalmasına neden oldu.
savaş bitince mdernleşmeye ve kalkınmaya çalıştı. nihayetinde askerdi ne bir toplum mühendisiydi ne de iktisatçı. ama medeniyet görmüş , pozitivist bir osmanlı aydınından beklenecek şeylerden daha iyisini bile yaptı diyebiliriz. bugünün moda deyimiyle "ateist" olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. çok doğru bir tespitle bedevinin dininin türklerin başına gelmiş en büyük bela olduğunu defalarca söyledi. belki de bu yüzden aslında çok işimize yarayacak meşruti monarşi yerine cumhuriyete yönelirken hilafeti de kaldırdı.şu ara arap yalakalarına güya mustafa kemali sevimli göstermek için samimi bir müslümandı yalanları söyleniyor ya kanmayın. hatta ibadetini , dini vecibelerini yerine getiren samimi bir müslümanın kendisini sevmesine imkan olmadığını bir ön koşul olarak kabul edin.
ancak bütün bu çatışma neredeyse tamamen düşünsel bazlıdır. bugünkü vahabi kürtlerin propagandasındaki gibi anadoluda müslümanlara yönelik bir sürek avı hiçbir zaman olmamıştır. ancak kürt isyanları ve kürtçü islamcı bir hareket olan nurculuk üzerinden propaganda yapanlar yıllardır bu sakızı çiğner dururlar.
gayrımüslim azınlıkların anadoludan temizlenmesine karar vermesi ve bunu uygulaması diğer büyük bir hatasıdır. iyi niyetle ve sonuçlarından habersiz olarak yapmadığını da istanbul azınlıklarına ilişmemesinden anlayabiliriz. o da biliyordu ki ticaretin ve batılılaşmasının en büyük destekçisi olan azınlık burjuvazisinin gönderilmesi o toprakları kıraçlaştıracaktı.
kadınlara düşkündü , içkiye gece oturmalarına da. işrete ve kadına düşkünlüğünün nedenini sorunlu çocukluğunda arayabiliriz belki. sağlığını tamamen bozana kadar da vazgeçmedi gece hayatından. yalnız, hatta biraz da kırgın bir adam olarak öldü. çok çabuk parlayan bir mizacı vardı. ama gene de çoğu zaman bunu kontrol etmeyi bilirdi. sınırlarından çıktığı an inönü gibi adamların darbe yapacağını bildiği için devlet başkanıyken hiç yurtdışına çıkmadı. yetişmiş hiç insanı olmayan bir cumhuriyeti yeşertmek için uğraştı ... aydının çine kazasının cumhuriyet olduğunu muhtarın da köyde büyükelçilere resepsiyon vereceğini düşünün. ankaraya lokanta açılması için karpiç ve abdullaha haber gönderecek kadar detaya inmek zorundaydı. yeni açılan operanın önüne bakanın emriyle ayakkabı boyacısı , girişine de gardrop konulmuştu. koskoca bir ülkenin kültür bakanı içeri girenlerin üstünü başını düzeltmeye çalışıyordu temsil geceleri.geometri kitabı yazdı, medeni bilgiler kitabı yazdı, kendi aklından olanın bitenin biraz taraflı da olsa muhasebesi olan nutuk` u yazdı. kendisi için yazılmış bir sahne eserinin redaksiyonunu bile adam kıtlığında kendi yaptı. yeni cumhuriyet bürokrasisine ayar verdi sık sık. banka açtı, çiftlik kurdu, dokuma tezgahı siparişi verdi.
katliam yaptı denen hikayeler için kişisel görüşüm "az bile yaptı" dır. dillendirilmeyen asıl katliamlar içinse ben kırgınım kendisine ... ama modernleşme konusunda yaptıkları için kazandırdıkları , kaybettirdiklerinden biraz bile olsa "fazla" diyecek kadar da dürüstüm ...
- seni görmeyi çok isterdim diyeceğim, ama bana dedin ki;
"beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir."
- sen herşeyi yapmışsın, bize bir iş bırakmamışsın, karşılıksız mı kurdun bu memleketi, ben ne yapacağım şimdi? diye sorucam, ama bana dedin ki;
"birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir."
- e ata'm, kimden, neyden koruyacağım ki ben?
"dahilî ve haricî bedhahların olacaktır."
- peki bir gün bu düşmanlarla karşılaşırsam ne yapmayalım?
"vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin!"
- iyi de ata'm ben sıradan bir vatandaşım, bu memleketin ordusu var, hükümeti var, meclisi var, onlar?
"cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler."
- iyice kafamı karıştırdın be ata'm, hadi bütün bu söylediklerin gerçekleşti varsayalım, benim elimden ne gelir ki?
"ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"
- yok yok, ben seni anlayamayacağım ata'm. en iyisi mi, ben şimdi gidip facebook profilime senin fotoğrafını koyayım, yarın sabahta kalkarım, elime bayrağımı alıp bir meydana giderim saat 9'u 5 geçe.
sen de nur içince yat, yattığın yerde...
aman kemiklerin falan sızlamasın, cumhuriyeti emanet ettiğin gençlik görevde(!)
kendimi bildim bileli yapılanın aksine 1 dakikalık saygı DURUŞU yerine 1 dakika dahi durmadan daha bir şevkle çalışmamız gerektiğine inandığım o siren sesine kulaklarımı kapadığım , duymazdan geldiğim hatta çalmasın diye dua ettiğim gündür . o gün bu gündür !
Tüm dünyaya mal olmuş ulu önderimizin vefat ettiği gündür.
Benim gibi bazı insanların yanlız ölmesine değil, hala anlaşılamamış olması da eklenerek çok daha fazla üzüldüğü gündür.
Karşısında galip geldiği düşmanları bile onun hakkında övgü ile söz ederken, uğruna savaştığı milletinin şimdiki bazı bireylerinin ağzından salyalar akıtarak nerdeyse kutlayacakları gündür bugün.
Dinci vs Atatürkçü kıyaslamalarının ayyuka çıktığı gündür bugün. Sözde dinciler atama öcü, Sözde atatürkçüler de dinime öcü der durur. Böyle düşünenlerin topunun beynini sikeyim.
Ne Hz. Muhammed (s.a.v.)'e yakışır bir müslümansınız, nede Ulu önderimize yakışır bir türkiye cumhuriyeti vatandaşısınız.
Peygamber efendimiz veya ulu önderimiz yaşıyor olsa ikisi de sizlerin bu halini görse üzüntüden helak olurdu. Silkelenin ve kendinize gelin. Hala 3-5 trollün oyunlarına geliyorsunuz ve birbirinize giriyorsunuz. Ne dinim islamda, ne de atamız çizdiği yolda ayrımcılık yoktur. Kafanıza sokun lan bunları!
--spoiler--
bugün 10 kasım... yine törenler düzenlenecek. yine şeref defterine "atatürk izindeyiz" diye yazılacak. atatürk'ün manevi huzurunda saygı duruşunda bulunanlar bilsinler ki, bu defter, ancak halkımızın davasına inanmış, tam bağımsızlıktan yana devrimcilerin imzaları ile şereflenir. türkiye'yi, yeniden bir uçuruma sürüklemiş olan politikacıların imzaları atatürk'ün şeref defterini kirletmektedir."
uğur mumcu 10 kasım 1970
--spoiler--
gözümü kırpmadan uğruna hayatımı feda edebileceğim şu dünyada yaşamış tek insanın hayatı bırakıp gittiği gün... Çok erken gittin be atam... Şimdilerde bir çok adam * değerini bilmese de hala senin bıraktığın mirasa sahip çıkan -çıkacak olan- gençliğin var atam... Rahat uyu...
10 kasım bir doğumdur
her doğum başlangıçtır ölüme
ölüm;
sığdırılmışsa içine bir yaşam
yaşam adanmışsa yaşamlara
ve öldüğünde insan
selam duruyorsa hala
topuyla,
tüfeğiyle
ve elinde çiçeğiyle
gözyaşlarıyla
damla damla
insanlar...
ve varsa hala ardından
ağlayan kadınlar
ve çocuklar
doğduklarında yokken bile sen
senin resminse yakalarındaki
cepheye giderken
ve anılıyorsan hala
her 10 kasım da
senin adını taşıyorsa
sokaklar,okullar
akıyorsa
damlalar gözpınarlarından
yığınların
ve hala adın yazılamıyorsa
nüfus kütüklerinde
ve hala varsa öldürmek isteyenlerin
ölümün adı değildir
10 kasım
olsa olsa bir merhabadır ölüme
türk halkının başına gelmiş en güzel şeyin dünyaya gözlerini yumduğu ama fikirlerinin bir kısım türklerde yaşadığı kişinin son nefesini verdiği tarih. inşallah okullarda tüm gün ayakta beklemek yerine öğrencileri onun fikirleri hakkında bilgilendirecek faaliyetler gerçekleştirilir.
kendisi de söylemişti: "büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir." fikirlerine bağlılıkta onu tanıyarak okuyarak gerçekleştirilir.
duyarsız insanların dalga konusu yaptığı önemli günlerden biri.
'kemalistlere yatık sekiz lazımdır eheh ∞' yazanlar mı dersin, atatürk'ü ananlara laf edenler mi dersin, 'günlük milliyetçisiniz olum ülkeyi siz mi kurtarcaksınız' diyenler mi dersin... tonla.
birincisi, milliyetçiden önce CUMHURiYETÇiYiZ. temel atatürk ilkesi cumhuriyetçiliktir, bunu lisede inkılap tarihi alan herkes bilir zaten.
ikincisi, insanları yargılamak sizlere kalmadı. tamam atatürk'ü sevmiyor olabilirsin ama saygı duyacaksın. ona ve onu yaşatanlara saygı duymak zorundasın. çünkü onun ülkesinde yaşıyorsun.
üçüncüsü, herkes bir şekilde atatürk'ü anıyor. ne şekilde andığı inan ki kimseyi zerre kadar ilgilendirmiyor. kimisi profiline fotoğraf koyar, kimisi tweet atar, kimisi anıtkabire gider, kimisi içinde anar. ama bir şekilde yapar bunu.
ben, hepsini yapıyorum. çünkü yıllardır içimizdeki atatürk sevgisi derinlere itilmeye çalışılıyor. bakın, cumhuriyet bayramı da kutlanmadı. açın artık şu gözlerinizi. biz bir şeyler yapmazsak, kimse yapmıyor.
kısacası, bilinçlenin. atatürk'ü ve ilkelerini koruyun. yoksa olduğumuzdan çok daha kötüye gideceğiz bu yönetimle.
sadece tayyip erdoğanı kastetmiyorum 'yönetim' derken. atatürk'ten sonraki hiçbir yönetici ülkeyi onun gibi yönetemedi. sadece onun gibi birine daha ihtiyacımız var ülke olarak, hepsi bu. ve bunu yaratmak da biz gençlerin elinde.
Atamızı saygıyla anıyor, kemiklerini sızlattığımız için tüm Türk gençliği adına özür diliyorum. affet Atam, bize bıraktığın emanete sahip çıkamadık...
cümle yobazlara, laik geçinenlere, sağ sol ayrımıyla insanları birbirine düşman edenlere rağmen hatırlanan ve yası tutulan sevgili ata'nın ölüm günüdür.
emanet ettiği topraklarda yaşayan halkının birbirine ettiği eziyet yüzünden mezarında kemikleri sızlayan atatürk'ün ruhu şadolsun...
10 kasım saat 9:05 türk kanı taşıyanlar ile taşımayanların bir kez daha ortaya çıkacaktır.
behey puta tapanların putlaşma günü diyen yobaz, sen git okyanus ötesinden pirin gelsin. atatürk'e saygısı olmayan senin gibi yobazların yaşadığı bu topraklara da saygısı yoktur.
sadece 10 kasım'da değil her gün saygı,sevgi ve özlemle anıyoruz seni atam.ve biz yaşadığımız sürece seni unutturmaya çalışan cumhuriyet düşmanlarına asla rahat vermicez.
Çok enteresan bir günmüş lan. Normalde benim için önemli bir gündü ama bu derece anlaşıldığını bilmiyordum başkaları tarafından. Neymiş erken kalkacakmış. Ulan beş para etmez hayatınızda bir gün sizin için çalışan biri için erken kalksanız çok bir şey kaybetmezsiniz, zaten 3 kuruşluk bir insansın.
Putlaşma günü imiş. Sen ölen bir yakının mezarına gittiğinde başında durup lak lak mı yapıyorsun, sessizce saygılıca duanı okuyup gidiyor musun, gülüp eğleniyor musun? Yarım dakika boyunca bir nevi üzüntüyü gösterme şekli olan bir hareketi başka yerlere çekmek ancak yobazların yapacağı bir iştir ve sana yobaz diyenler haklıdır.
Muhammed ne lan. Bizim atatürkümüz yunanlıların bayrağına bile saygıda kusur etmezken sen mi onun yolundan giden oluyorsun ve insanların kutsal saydığı peygamberimize saygısızlık ediyorsun. Sen yobaz değilsin yobazdan da kötüsün. Sen hiç atam deme hiç boşuna üzülme.
Bir milleti ayakta tutan bazı şeyler vardır. Ortak sevinçler ortak üzüntüler, ortak tarih, ortak dil, ortak kültür. Siz bunun farkında bile değilsiniz. Kusura bakmayın ama beş para etmez insanlarsınız.