10 dakikalık saygı duruşu için dışarı çıkan öğrenci. saygı duruşunda bulunduğu adam olmasaydı ne o orada olurdu ne de o okul. eğitim öğretim hakkından bahsetmiyorum bile.
zorla gitme diye bir şey olamaz olmamalı. her türk genci her türkiye cumhuriyeti vatandaşı ülkesinin kurucusunun ölümünü anmak ve ona saygısını belirtmek için bir yerlerde bir etkinlikler içinde olmak zorundadır.
--spoiler--
bir de hava soğuksa hem ataya hem okul müdürüne sövecek öğrencidir.
--spoiler--
kimse kusura bakmasında sikindirik bir maç için 90 dakika kıçın yırtılırcasına bağırıp donarken sesin çıkmıyorda senin bugünlere gelmeni sağlamış canını ortaya koymuş bir mücadele verip bu ülkeyi kurmuş dünyanın saydığı lider olan mustafa kemal atatürk'ün için dolmabahçede donmak değil ölmek şereftir! zamanında 29 ekim provalarından gelen kuleli askeri lisesi öğrencileri vapurdan atlayıp yüzerek atatürk'ü görmeye giderken sen orada bir saat ayakta kaldın diye ne atatürk'e sövebilirsin ne okul müdürüne ne de başka birine. sen birine söveceksen güzel kardeşim önce kendinden başla, sana o eğitimi veremeyenlere söv. kimse kusura bakmasın 10 kasımlar bitmez bitiremezsiniz, 29 ekimleri yasaklamakla bitiremezsiniz bitiremiceksiniz.
(bkz: mustafa kemal'in askerleriyiz)
(bkz: türküm güclüyüm atatürkçüyüm)
bir de hava soğuksa hem ataya hem okul müdürüne sövecek öğrencidir.
bence 10 kasımlar daha yararlı, daha bilinçli geçirilebilir. az önce türkçe öğretmeni bir yakınımızın yanına gittik. yarınki tören için konuşma metni hazırlıyordu. bilenler bilir genelde ilköğretimde tören hazırlıkları türkçecilere düşer. dedim "severek mi hazırlanıyorsun yoksa külfet mi geliyor?" "külfet." dedi. neden? çünkü her sene aynı şeyler yapılıyor. ben bir çocuk görmedim ki "oleey! yarın 10 kasım. okulun bahçesinde dikileceğiz." diye sevinen.
şöyle bir 10 kasım olabilir. dokuzu beş geçe 5 dakikalık bir saygı duruşundan sonra çocukları sınıflarına gönderip dersin öğretmeniyle atatürk hakkında konuşulabilir. öğretmen çocuklara atatürk'le ilgili soru sorar. öğrenciler cevaplar. hem muhabbet havasında bir ders geçer hem de çocukların atatürk'le ilgili aklındaki soru işaretleri gider. atatürk hakkında daha çok şey öğrenirler. daha sonra atatürk'le ilgili yada atatürk'ün eğitim yada diğer alanlarda yaptığı yeniliklerle ilgili belgesel izlenip onun hakkında konuşulabilir. 10 kasım'a özel tiyatrolar düzeleniyorsa oralara götürülebilir. bu şekilde hem öğetmenler hem de öğrenciler zevk alır. yani çocukları dışarda bekletip okunan onca şiirleri, söylenen onca lafları dinlememesinden daha yararlı olur diye düşünüyorum.