sağ zihniyet tevekkül zihniyetine sahiptir. onlar isyan etmezler, sokağa çıkmazlar zamani geldiğinde, yani diger boyutlara gittiklerinde herseyin eşit olacagina ve zalimin cezasini çekecegine inanirlar.bu kimine göre tembellik ve korkakliktir, kimine göre toplum düzeni için gereklidir.
sol isyan eder, zalime zalim der, hakkini arar,zalimin elinden sopasini(copunu), silahini(gaz bombalarini) alır, "dur" der, ve bunu neden dediğini bilir, cesareti bilgisinden gelir; gelmelidir.
işçilerimizin hepsi solcu değildir elbet, ancak paranin egemenliğine inanan ve emekçiyi ezerek daha çok para kazanabileceğini düşünen iktidara dur diyecek, diyebilecek olan; yalnızca ruhunda isyani taşiyan bireylerdir.
işçiler ve emekçilerin sol, muhafazakar işveren ve aristokratların ise sağ tarafından temsil edildiği gerçeği bilindiğinde doğallığı anlaşılabilecek durumdur. pusula sorunu olan işçiler zaten kutlama yapmazlar. (bkz: fransız devrimi)
sadece solcular kutlamıyor, öncelikle bu saptırmayı düzeltmek gerek. solcuların daha çok sahip çıkması, desteklemesi diyorsanız o tamam.
solculuk, doğası gereği emekten yana olmak demektir. sosyalizm her türlü sömürüye, ister kapitalizm olsun, ister cici adı küreselleşme olan emperyalizm, temelinde sermayenin çıkarlarını gözeten ve bu ilkeye göre yapılanmış sisteme karşı işçiyi, dolayısıyla emeği savunur.
yani bunda şaşacak birşey yoktur. ağacın meyve vermesi nasıl doğal ve kendinden beklenen bir şeyse bir solcunun işçi haklarını ve yüzyılardır süren hak mücadelesi sonucunda elde edilen hakların bir simgesi haline gelmiş olan 1 mayısı kutlaması, desteklemesi de o denli doğaldır.
sınıf bilincine sahip işçiler doğal olarak genel sömürü düzenine muhaliftir ve mevcut sömürüye karşı "yarabbi buna da şükür" diyen insanlardan temelde ayrıdır. mevcut duruma şükreden insanlar gösteri de yapmazlar.