"gitsinler devletin güvenliği sağladığı yerde kutlasınlar caaaanım" diyenler var ya, işte o mahlukatlara sorarım, sorarım ki bilmem kaç bin polis taksimde görev yapacak, güvenlik sağlanamayacak ha? bırakın artık bu fason numaraları! güvenliği sağlanacak şey varsa o da bir meydan değildir, halktır! işte o halkın, o emekçinin yapmak istediği, yaptırmadığınız şey var ya, işte o şey bir bayramdır! ha mazlum edebiyatına girmeyeceğim! çünkü 1 mayıs ülkemizde bu yönetimler yüzünden bayram olacak bir gün değildir! hangi hakkın, hangi emekçinin bayramı ulan? güvenlik güvenlik diye mızıldandıkları kendi anlayışlarının, saldırılarının güvenlikleridir, işçinin önünde geri adım atmamanın güvenliğidir. çağlayan'ın bilmem nerenin güvenliğini nasıl sağladın bre! taksimi mi sağlayamadın? tabii ama çatılara yerleştirilen keskin nişancıların anılarında birden bire 77 1 mayıs'ı canlanırsa kitlenin güvenliği kalmayacaktır.
edit: ayrıca aman o 1 mayıs göstericileri yüzünden işimize gidemedik biz patron bize kızdı nasıl emeğe saygı bu diyecek tipler de çıkacaktır bu başlık altında. biliyorum, çıktı yine çıkacak! kendilerine akıl fikir talebinde bulunarak o gün bulunman gereken yer iş yeri değil, meydan diyorum. ha sen kendine emekçi diyorsan emekçisin tabii ama ne derece bilinçli olduğun tartışılır.
taksim meydanının türk polisleri tarafından kahramanca savunulduğu gündür. ulan kimin meydanını kimden koruyorsunuz, meşru güç kullanma tekeli devletin kabul fekat bu nasıl savunma. en iyi savunma saldırıdır anlayışını size kim verdi? kahpe bizansın fatihe ayar vermek için başvurduğu yollar geldi aklıma...
-amirim o değilde haliçe halat çekseydik güzel olacaktı...
tarihe kanlı bir mayıs'tan sonra ikinci utanç günü olarak girecek olan tarih. sıkıyönetim zamanında bile görülmeyen uygulamaların yapıldığı bu günü; ne halk ne de tarih affetmeyecek. yazıklar olsun.........
devlet tarafından yine içine sıçılmış gündür..
ama olmayacak..yapamayacaksınız..istediğiniz kadar jopları patlatın vücudumuza vazgeçiremeyeceksiniz bu inançtan..
jop yedikçe daha fazla bağlanıyoruz değerlerimize.
faşizme inat yaşasın işçiler, emekçiler.. yaşasın 1 mayıs !
bazı yayın organlarında dalga geçer gibi, gaz bombalarının düştüğü gibi ifadeler yer almaktadır. amatör çekilen fotoğraflar kanı dondurur. belli ki öğrenci,20-21 yaşlarında bir genç, etrafında 7-8 polis, ağzından burnundan akan kanlar yüzünü boyamış bir bilinmeze götürülüyor.
görgü tanıklarına göre polis aracında binip orada dövülmeye devam etmiş.
505 gözaltı varmış şimdiye kadar, bunlara karakollarda sizin ne haddinize eşitlik istemek, kardeşlik istemek diye birer kere daha sopa atılacaktır.
haber yorumlarında, hatta sözlükte bile bazıları hala 'oh ne güzel oldu gibi' bakıyor olaya. onlara göre bir kendileri temiz, kalan herkes terörist zaten. onlarla da aynı havayı soluduğum için utanç duyuyorum.
hükumetin iyice tahammülsüzleşerek mekan basmaya başladığı gün olmuştur. son olarak ödp il merkezi basılmış ve plastik mermi, gaz bombası kullanılmıştır. 18 yaralı var.
tüm abazanların turistleri parmaklamasına, polisin boğazı kapatıp klip çekmesi ve gösterisini yapmasına izin veren idareciler, işi yapan emekçinin bayramını kutlamasına izin vermeyen, gaz bombası, su ve göz yaşıyla geçen bir gün.
polisin gaz bombasından dolayı gözleri yanan insanların ve hastaların bol olduğu gündür.
hükümet belli ki turizme çok öne vermekte bunun için her yıl en az bir kez açık hava gösterisi düzenlemektedir, verdiği rahatsızlıktan dolayı vatandaştan da özür dilememektedir çünkü kabahatli herzaman vatandaştır; vatandaşlar da bunu bilir zaten, birbirlerini suçlarlar.
Bazı partilerin il merkez binalarının basılıp , insanların coplandığı, sabahın altısından itibaren insanların gaz bombasına maruz bırakıldığı, hayatında o karmaşa ve faşizmi yaşamayan insanların şu başlık altına yazmaması gerektiği gündür. pardon limonlandım da fazla bakamıyorum ekrana yarın uzun uzadıya anlatırım gerçek bir mayısı. haa arabasının camı patlayanlara - ki yapanları görmedim- gözü kulağı patlayanlardan selam olsun...
kanunlara uyan pek çok işçinin kılına zarar gelmediği gönüllerince bayramı kutladıkları ancak maşaların her zaman olduğu gibi coplanıp gazlandığı işçi bayramıdır.
ayrıca kaldırım yapımı ile ilgilenen müteahhitlere gün doğmuştur. devletini düşünen solcu kardeşlerimiz(!) her zaman olduğu gibi kaldırım taşlarını sökmek suretiyle polise fırlatmış ve ülkelerini ne kadar sevdiklerini göstermişlerdir.
kadıköy-eminönü ve üsküdar-eminönü dışındaki bütün vapurların 12'ye kadar çalıştırılmayarak istanbul'un resmen içine edildiği gün. bu olayların sorumlusu demokrasinin d'sinden anlamayan hükümet ve istanbul'un mülki amirleridir. keşke ankara ve izmir'deki kutlamaları örnek alsalardı da bu çirkin görüntüleri yaşamasaydık. başlar, ayakları yönetemeyince istenmeyenler başımıza geldi. bu olaylar, akp'nin iktidardan düşme sürecinin başlangıcıdır. bunu bir kenara not edin. (bkz: aha buraya yazıyorum)
olayları takip eden bir gazeteci arkadaşımın, polisin ödp binasına biber gazı atıp kapılarını kapatıp içerdikileri öylece bıraktığını iddia ettiği gün.
edit: iddia değilmiş malesef.. allahın izniyle bir dahaki 1 mayısta gaz odalarına doldurup direkt sabun yapacaklarmış. kaynak aynı arkadaş.
sanki sıkıyönetim var gibi.herşeye okadar el atıldı ki insanların çoğu acaba kanlı 1 mayısımı yaşıycaz yine düşünüyolar.akp hükümetinin ulaşımı kesmesi,barikatlar kurdurması,okulları tatil etmesi hatta elinden gelse oraya canlı hiçbir şey sokmak istememesi birazda olsa abartı değilmidir?ya sendikaların ısrarının "anayasal düzene baş kaldırı olarak nitelendirilmesi" açıklamasına nedemeli?
31 yıl önce o silahları ateşleyenleri bulsaydınız onlara sorsaydınız..aradan seneler geçti sadece adı kaldı madem insanların canına bukadar değer veriyosun taksimi kapatmadan önce dönde bi geçmişine bak!güç gösterisi yapmak tabiki kolay ve göz boyayıcı polisleri sabahın 6sında sokaklara yığmakla sesini çıkaran kişiyi hemen susturmaklamı olucak?inşallah polislerimiz bu senede turistlere vurmazlar..
--spoiler--
1886'da 8 saatlik iş günü hakkı için sokaklara çıkan,polisin açtığı ateş yüzünden kanı dökülen işçi sınıfının,1889'da 2.enternasyonal,1890'da abd sendikal örgütlerinin aldıkları kararlarla "uluslar arası emek hakları savaşımının bayramı" Dünya'nın pek çok ülkesinde "işçi sınıfının birlik ve dayanışma günü"olarak kutlanabilmesi pahalıya mal olmuştur.
--spoiler--
Günlerin bugün getirdiği
Baskı, zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez
Sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir
Bizde ve heryerde
1 Mayıs 1 Mayıs
işçinin, emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda
ilerleyen halkın bayramı
Yepyeni bir güneş doğar
Dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir
Kavganın ufuklarında
Yurdumun mutlu günleri
Mutlak gelen gündedir
1 Mayıs 1 Mayıs
işçinin, emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda
ilerleyen halkın bayramı
Vermeyin insana izin
Kanması ve susması için
Hakkını alması için
Kitleyi bilinçlendirin
Bizlerin ellerindedir
Gelen ışıklı günler
Gün gelir gün gelir
Zorbalar kalmaz gider
Devrimin şanlı yolunda
Bir kağıt gibi erir gider
chp milletvekili mehmet ali özpolat'ın disk genel merkezinde kalp spazmı geçirdiği, dsp başkanı zeki sezer'in taksim atatürk anıtını çelenk ve kazancı yokuşu'ndaki anıta karanfil bıraktığı ve bir grup tkp'li tarafından protesto edildiği olaylı gül.
aslen işçi bayramıyken farklı provakasyona dönüşen gün.
izin verilse, alana girenler aransa; şüpheliler yakalansa ne olurdu?
amaçları ortamı germek olanlar yine başardılar. ısrarla oraya gitmek isteyenler zaten provakatörler, oraya gidilmesine engel olanlar da ayrı bir provakatör.
geçen senden beri kaç tane miting oldu bunu da yapsınlar boşver! ama doğru senin işine geliyorsa gerilim tabi bunu yaparsın.
07:00 - 16:00 arasında mesai yapılan, yolda trafik sıkıntısı yaşanmayan, hem çalışılıp hem de kendine bol bol vakit ayrılabilinen gün. (bkz: tam işçi bayramı)
diktatör tayyip erdoğan yönetiminde ki akp'nin işçilere, emekçilere, insanlara zehir ettiği gün olmuştur.
ayrıca polis olmadan önce gayet normal bir kişiliğe sahip insanların polis olduktan sonra faşizan eğilimler gösterip, kişilik bölünmesi yaşamasının sebebini merak ediyoruz.
binlerce polis,binlerce gaz bombası,binlerce plastik mermi ve bunun üzerine kullanılan tazikli su..bunlar sadece istanbulda polisinin kullandıkları gerçi istanbula diğer şehirlerden de takviye polis,jandarma gönderilmiş.taksim meydanı bariyerlerle kapatılmış o yetmemiş önüne polislerden duvar örülmüş.polisteki malzemeleri gördük kullanmaktan çekinmediler zaten peki yürüyüş yapanlarda pankarttan seslerinden başka ne vardı?niye ağzını açan saniyede susturuldu?polisin gözü niye bu kadar karartıldı?
yetmedimi be polisim??vura vura derman kalmamış kollarında yoldan geçen teyzemden ne istemişsin ya o 5 yaşındaki çocuktan?taksimi kapattında noldu kurtarabildinmi vatandaşını?taksimi kapattında noldu engelledinmi karmaşayı??
türkiye'de, üzerinde "sosyaladalet, demokrasi, özgürlük, eşitlik, barış" yazan pankartlarla yürüyüşe geçen vatandaşlara üzerlerinden tazyikli suyun, copun, şiddetin devlet tarafından eksik edilmediği, akla "bu istenenlerden hangisi kötü? hangisi yasadışı?" sorusunu getiren, ama aynı gün fransa'da işçilerin cumhurbaşkanlığı sarayında ağırlandığı gündür.
kelimeler kifayetsiz, o güzel insanlar o güzel atlara bindiler ve gittiler.
