resmi tatildir. en azından şu anki anlamı maalesef budur. türkiye'de işçi bayramı, taksim'e girmek veya bu girişi engellemek için çaba sarfetmekten başka bir gündem oluşturmuyor.
ne yazıkki günümüzde anlamını kaybetmiştir. artık tamamen tatil olarak değerlendirilen bir gün haline gelmiştir. hele bu sene cumaya denk geldiği için insanlar küçük tatil planlarını çoktan yaptılar.
ülkemizde de resmi tatil olmasını ak parti iktidarına borçluyuz. her ne kadar terörden beslenenler, ortalığı savaş alanına çevirmeye çalışsa da her 1 mayısta, biz gerçek işçiler devletin gösterdiği alanda bayramımızı kutluyoruz. onlar konuşur, ak parti yapar.
ama hadi yazmayayım diyorum da. istanbul'un genelinde toplu taşımada belirli kısıtlamalara gitmek falan nedir amk?
kendi mitingin uğruna vapurdan tut otobüse, metroya kadar her haltı bedava yapacaksın. ama sırf 1 mayıs bahanesiyle vatandaşların seyahat hakkına ket vuracaksın.
neden peki? insanlar evlerinde kalsın diye. bu yenir mi elbette yenmez.
bunun ters tepeceğini bilmiyor mu bunu uygulayan kafa. elbette biliyor. amaç ne peki? provakasyon.
"insan..para kazanmak için sağlığını harcıyor. Sonra sağlığını geri kazanmak için para harcıyor.Sonra bir de gelecek için o kadar endişeli ki; anı yaşayamıyor; sonuç olarak, ne şimdide yaşıyor ne gelecekte; hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyor, ve aslında hiç yaşamadan ölüyor."
* Dalai Lama
1 Mayıs işçi bayramınız kutlu olsun..
"işçi" demek sadece inşaat çalışmak demek değildir. Günümüzde inşaat işçisinden, bilgisayar mühendisine, çöpçüsünden CEO'suna modern köleler olarak çalıştırılan herkesin bayramı bugün. Firavunun kamçılayarak çalıştırıp emeğinin karşılığını yumurta ile alan köleden tek farkımız, yumurta yerine yumurta alabilmek için "para" adı verilen bir ilüzyon ile karşılık almamız.
Başsız holdingler, yüzsüz şirketler, gayr-i meşru bir çocuk gibi kimsenin üstlenmediği oluşumlar... Çoğumuz, en tepede kimin olduğunu bilmeden, kimin için çalıştığından bile haberi olmayan ete bürünmüş robotlar gibiyiz.Miyadımızı tamamlayıp, amamen kullanışsız hale gelince kenara kaldırılıyor, vakti gelince gömülüyoruz.
1 Mayısta 1 gün de olsa, 1 dur.1 Düşün.Kimin için çalışıyorsun ?
Son olarak; bazı kişilerin bu günü sahiplenmesine, bu gururlu günü şerefsizce mahvetmelerine, bir şeylere kılıf olarak kullanmalarına izin vermeyin.1 Mayıs hiçbir grubun, kültürün bayramı olmadığı gibi aslında "iş" veya "işçi" bayramı da değildir.1 Mayıs "emek" bayramıdır.
gerçek işçi ve emekçilerin kutlaması gereken fakat çapulcu orostoroplar tarafından sokakları savaş alanına çevirip yağmalama günü olarak ilan edilen bayram.
gerçek işçi için hiç bir şey ifade etmeyen bayramdır.
Devlet dairelerinde, özel şirketlerde çalışan kravatlı takım elbiseli abiler, solcu geçinen bir kaç bin öğrenci yine bu bayramı kutlayanlar.
inşaatta tuğla çeken, demir döven, maden ocaklarında yerin 1 kilometre altında çalışan, bahçesinde sebzelerine bakım yapan gerçek emekçi şu anda işinin başında. Bayram onların ama tatili yapanlar yine başkaları. kutlu olsun olmasına da gerçek sahiplerinin haberdar bile edilmediği bayram hoş gelmiş sefa gelmiş!
masa başında emek harcayanların emeğine de saygım sonsuz ama adalet de arıyor insan.
Edit: KRavatlı abim kızmış.
edit2: şu an sendikalar sokakların caddelerin amınakoyuyor.
sonra ne olacak? Lafta bayram gününde çöpçü o pislikleri temizlesin diye anası ağlayacak. bakkal camlarını yeniden taktırmak zorunda kalacak? bayrama bak.
liboşlar işçi bayramını ya düzgün kutlasın ya hiç kutlamasın.Devlet bakanı ile işçi bayramı kutlama bizim ülkeden başka bir örneği yoktur heralde. ulan millet kıçıyla gülüyor. işçi bayramında faruk çelik hükümetin yaptığı icraatları anlattı iyimi.
1 Mayıs devlete meydan okuyanlarla devletin meydan okuduklarının bayramı değildir. Böyle olduğu sürece ekranlardan izlediğimiz görüntülere işçiler adına, emekçiler adına, istanbul adına, insanlık adına ve adına demokrasi dediğimiz bu yönetim biçimi adına çok üzüleceğiz. Ayrıca gerçek işçiler yüzlerinde maskeyle poliş taşlamıyor fabrikalarda nasırlı elleriyle hayal dokuyor madenlerde ömür tüketiyorlar.
