diyanet2 ve dolayısıyla devlete bağlı olmayan bir kuran kursunun kız yurdunun tamamen çökmesidir. gaz kortumunun yerinden çıkması sonucu dışarıya çıkan gaz belli ki bir kıvılcımla alev alıp patlamış ve sayısı şimdilik 15 olan biçare çocuklara mezar olmuştur. böyle küçük kız çocuklarını yasal olmayan bir kuran kursuna gönderen anne ve babalar, gaz kaçağının farkında olup da önlem almayan kurs yetkilileri ve o binayı yapan mütahit cehennemde dahi yanacak yer bulamasınlardır.
çok şaşırtıcı hayretler içerisindeyim dini bile sorgulamaya başlıycam valla! benim bildiğim sadece zina yapılan karılı kızlı erkekli günah partilerin verildiği binalar çöker sadece günahkar insanlar ölürdü değil mi? hatta 1999 gölcük depreminden sonra çok tanınan bir hocamız ne demişti 'askeriyede kızlı erkekli günahkarlar balo yapıyolardı allah ta hepsini öldürmek için deprem yaptı'. sonrada günümüzde açık gezen kadınlara ve namaz kılmayan erkeklere şöyle demişti '7.4 yetmedimi'
üzülerek söylemeliyiz ki bu ultra manyak din bezirganı yobaz gibi düşünenler çok fazla. ancak tabiki allah hristiyan müslüman savaşında ya da müslüman laik savaşında müslümanların tarafında olsaydı(ki bu arkadaşlara göre allah her zaman müslümanları korur her kötülük dinsizlerin başına gelir) ne ırakta milyonlarca müslüman ölürdü nede bu kuran kursunda onlarca çocuğumuz ölürdü. kusura bakmayın sevgili arkadaşlar ancak allah her zaman aklını kullanın yanında kendini kullandıranların değil.
bu 10-12-14 yaşlarındaki kız çocuklarının ailelerine de bir sözüm var.allah sizi bildiği gibi yapsın. madem kuran öğrensizn istersiniz niye mahallelerde camilerde açılan kuran kurslarına yollamazda bu yaşlardaki kızları hemde yatılı tarikat kurslarına verirsiniz? bu yaşlardaki kızların kışları okullara yazları da spor okullarına gitmesi lazım bakalım 70 milyonluk türkiye pekin olimpiyatlarında kaç madalya alacak?
ha bir de unutmadan dinci basında çıkmaya başladı bile bu patlamadan da ergenekon sorumlu olmasın? allah bilir patlayan tüpün hortumunu da ergenekoncu paşalar kestirmiştir!yoksa böyle mümin yatağı nasıl çöker?
türkiye'nin deprem tehlikesi olmayan tek şehri olarak lanse edilen konya'nın, Şubat 2004'te durduk yerde çökerek 92 kişinin canına mal olan Zümrüt apartmanından sonra, bu sefer de tüp patlamasından dolayı yaşadığı ikinci felakettir, acıdır, yürek kanatmaktadır.
deprem tehlikesi yok, zemini taş gibi diye lanse ederseniz bir şehri o kadar, müteahhit bozuntuları malzemeden de kısar, işçilikten de çalar, olan yine gariban insanlara, çoluk çocuğu olur.
bir de olayın hemen akabinde mevzuya " waaaaaw yurt süleymancılarınmış ha, bak sen şu işe, du bakayım ben şunlara bi güzel laf sokayım" diye yaklaşan dengesizler var ki, keşke sözlük formatı müsaade etse de açsam ağzımı yumsam gözümü.
be hey dürzü ! 14 körpecik can gitmiş, sen gelmiş burda başka amaçlar peşinde koşuyorsun, yazıklar olsuın sizin insanlığınıza be, harbiden yazıklar olsun !!!
edit: hayatını kaybedenlerin sayısı 18 olmuş, boğazım düğümleniyor resmen.
sabah sabah içi burkan haberdir. kur an kursunun kayıtlarda olmaması ve görevlilerin ihmalkarlığı can sıkmıştır. ölenlere allah tan rahmet yaralıları acil şifalar diliyoruz.
"bizim memlekette deprem olmasına gerek yok ki, bizim insanımız gerekli depremleri yaratıyor zaten..." dediğim, o binayı yapan müteahit, mühendis, mimar kim varsa hepsinin ailelerinde bayanlarına(!) ve ölen masum yavrularımızın ruhlarına rahmet yağdırdığım olay.
yaz tatilindeyiz, ne okulu, evlerinde olması gerekiyordu o çocukların!
o kaçak binada kaçak işler döndürenler, ruhsatsız binaya, kaçak kursa ve o binada onlarca yatılı emanet yavrucağa izin verenler.... suçlular mutlaka cezalandırılmalıdır.
tanım: suçluların muhakkak cezalandırılması, unutulmaması gereken olaydır.
not: ve evet, orası bir cehalet yurdu değil de aklı başında insanlar tarafından yönetilen adam gibi bir yer olsaydı, bu kaza olmazdı.
edit: bunu da eksiliyorsunuz ya.. siz adam olmazsınız.
kuran kursları, gizli saklı işler, kaçak ve malzemeden çalıntı ruhsatsız binalar, zavallı kandırılmış aileler ve cehalet olgularının hepsinin ne kadar iç içe olduklarını ortaya seren bir trajik kazadır.
anadolu insanımızın kızlarının nerelere ve kimlere emanet edildiğini ortaya koyan elim bir olaydır.
ayrıca valiyi dinledim, resmen iki kelimeyi zor bir araya getiriyordu, koskoca vali, orası kuran kursu mu diyorlar, hayır demiyor, kayıtlarda ..... olarak geçiyor diyor.
süleymancılarmış... ne gereksiz kişiler, ne boş işler bunlar bu çağda! millet mars'ta su buluyor, biz sandıkta beyin bulamıyoruz.
kur'an kursu'nun resmi kayıtlarda gözükmemesi olayın daha can sıkıcı bir boyutunu gözler önüne sermekte. denetimsizlik ve ihmakarlık 14 cana mal olmuştur. ölenlere allah'tan rahmet dilemekten başka bir şey gelmiyor elden.
enkazdan cikarilan Merve Avcı adli öğrenci '' Hocalarımızdan biri, 'mutfakta gaz hortumu çıkmış' dedi. Binada panik yoktu, öğrenciler yataklarındaydı. Gaz kokusu geldi, sonra çok şiddetli patlama oldu'' dedi.
olay şu:
"Sabah saatlerinde namaza kalktık. Ben abdest almaya aşağı indim. Zemin kattan kuvvetli bir hışırtı geliyordu. Yurttaki iki hocamızla birlikte mutfağa girdik. Hocalarımızdan biri, 'mutfakta gaz hortumu çıkmış' dedi. Ben mutfağın kapısında duruyordum. Hocalarımız 'kapıyı kapat' dediler. Ben de ikinci kata çıktım. Binada panik yoktu, hatta öğrenciler yataklarındaydı. Ben yukarı çıktıktan 5 dakika sonra aşağıdan yatakhanelere gaz kokusu gelmeye başladı ve hemen ardından çok şiddetli bir patlama meydana geldi. 5 arkadaşımla birlikte patlamadan sonra binanın ayakta kalan kısmındaydık. Zemin kattan yukarı doğru çıkan alevleri çok yakımızda hissettik. kapıyı açtığımızda binanın yarısının yıkıldığını ve sadece bizim bulunduğumuz bölümün ayakta kaldığını gördük. Üzerime iki tahta parçası devrilmişti. Bağırarak yardım istedim. Yardıma gelenler beni kurtardı. Önemli bir sağlık sorunum olmadığı için hastaneye götürülmedim." http://www.zaman.com.tr/h...-isigi-actim-patlama-oldu
önce ölenlere allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı dileyerek şunları demek istiyorum:
1.)Hocalarımızdan biri, 'mutfakta gaz hortumu çıkmış' dedi. bu dakikadan sonra yurt neden boşaltılmaz da sorun hocalar tarafından halledilmeye çalışılır.
2.) "Ben yukarı çıktıktan 5 dakika sonra" bu 5 dakika hayat kurtarabilirdi.
3.) karşılaştırma tehlikelidir ama bir karşılaştırma yapalım, bu olay Amerika'da olsa (Avrupayı görmediğim için bir şey diyemem) derhal mekan boşaltılır ve itfaye olay yerine doğru yola çıkar. bizde niye böyle olmaz da insanlar her şeyden anladıkları düşüncesiyle olaya dalarlar.
4.) bu kadar masum çocuk ölmeyebilirdi. sanırım bir şeyleri değiştirmemiz gerekiyor, öncelik problemin ne olduğunu anlamak olmamalı, problemin etrafından problemle ilgili olmayanları uzaklaştırmak olmalı.
ölenlere allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerken kendi kendime şu soruları sormadan edemiyorum...
nasıl bir kuran kursu bu acaba? hemen heryerde cami ve bu camilerde de kuran kursu veren imamlar mevcutken, neden kuran kursu için yatılıya kalmak zorunda bırakılır ki şu küçücük çocuklar? bu kursun belirli saatleri yok mu acaba, neden bu kurs bitince çocuklar evlerine, ailelerinin yanlarına gitmiyorlar ki?
düzelti: eksilemeye devam edin beyinden mahrum geri, örümcek kafalılar...
ölü sayısının her geçen dakika arttığı faciadır. ilk haber alındığında 8 olan ölü sayısı şu an 16'ya yükselmiş bulunmaktadır.
yazık...
yaşları 8 ila 16 arasında değişen gencecik kız çocukları bunlar, birçoğu da kendi istekleri ile değil ailelerinin baskısıyla oradaydı.
şimdi bu meleklerin cenazelerinde hiç mi suçlu hissetmeyecek bu örümcek kafalı aileler kendilerini?
aman eksik kalsın dininiz imanınız, biraz fazla demir koyun yaptığınız binalara, bu allah katında daha büyük sevap teşkil eder...
deprem olma ihtimalinin en düşük olduğu konya'da dahi insanların güvende olamadığının kanıtıdır. kendi kendine çökem*zümrüt apartmanı ve bu öğrenci yurdu olayı bunu fazlasıyla göstermiştir.
ayrıca sabah sabah da bütün moralleri alt üst etmiştir.
Yine müteahhit hatası mı diye insan sormadan edemiyor? ki ülkemizde bunların maalesef ne kadar sık yaşandığını biliyoruz .
Bir insanın hayatını nasıl böyle ucuza harcıyorsunuz ya ??
sabah işe gelmişim bilgisayarı açıyorum ve daha ne olduğunu anlamadan bu olaydan haberim oluyor. şöyle içimden bağırmak geliyor "yeter artıııkkkk". çok yazık hepsi daha genç bir filiz bu yaşta ölümle tanışmak ne acı olsa gerek. allah rahmet eylesin, allah sabır versin ailesine ve sevenlerine.
ne denir ki bu duruma şimdi. belediye'yi eleştirsen yapıları denetlemediği için ya da müteahhit ne değişecek ki bunları her zaman görmüyormuyuz? ölenlere yas tutacağız, üzüleceğiz fakat yarın sabah kalktığımızda bu haberi çok uzun zaman önce duymuş gibi olacağız. ne yazık ki ülkemizde kimse işini düzgün yapmıyor ayrıca denetleme mekanizması rezalet. gencecik insanlar öldü, şimdi kim ölenlerin ailelerine tüp patlamasından dolayı binanın çökdüğünü açıklayabilir? peki ya çökmeye neden olucak yalnışların sorumluları bina yapmaya devam edecekler mi? belediye'de binaları denetleyenler hala işlerine devam edecekler mi? ya da biz daha ne kadar olaylara duyarsız kalmaya devam edeceğiz illaki bize ya da bir yakınımızına bişeylerin mi olması lazım?
sabah sabah ise giderken radyoda duyulup insanda tat tuz birakmayan hadise. gogus kafesi daraliyor hissi veriyor. olenlere allahtan rahmet, yakinlarina bas sagligi dilemekten baska seyler gelse keske elimizden.