r.t.e. - cemaat takımları arasında oynanıp kardeşçe bir skorla bitmiş maçtır. belki bu skor iki zümre arasındaki buzları eriten bir zeytin dalı olur. *
kimse demiyor ki bu emre çolak ne yapıyor.
rezalet tercihler, defansa yardım etmemeler, top kayıplarından sonra koşmamalar...
resmen bitmiş.
selçuk inan bu adamların yerine de koşuyor ben ona yanarım.
galatasaray'ın ilk yarıda rezil ötesi oynadığı ikinci yarıda ise biraz kıpırdandığı maç olmuştur. bugünkü oyun sonucu en çok selçuk ve melo'ya üzüldüm adamlar eşek gibi koşup mücadele ediyorlar ama diğerlerinde ruh yok.
not: chedjou denen adam olmadı olmayacak bu takıma. bir tane yararlı hareketi top kesmesi yok koskoca maçta, sanki 11'i tamamlamak için çağrılmışta onun için oynuyormuş havalarında. defans dediğin adam güçlü olur, sert olur, saldırgan olur, kayar, top keser bunların hiçbiri yok.
not2: devre arasında mutlaka bu defans hattının değişmesi lazım en azından sol bek ve stoper şart. takımın defansı bildiğiniz orospu oldu gelen çakıyor giden çakıyor.
galatasaray ın yine futbol olarak keyif vermediği, drogba nın bireysel yetenekten pozisyon yaratıp asist yapması dışında kaydadeğer birşey olmayan maçtır. kasımpaşa golü bulduktan sonra üzerine yattı ama bunu mancini göremedi maalesef. sneijder in yokluğunda melo nun yanına engin veya ceyhun verilerek selçuk kendi yerinde oynatılarak 4-2-3-1 denenebilirdi diye düşünüyorum. ileride drogba, sağda burak iyi bir kombinasyon olabilirdi.
sabri nin oynatılması, hem de solbeke çekilmesi büyük risk. hakan iyileşmişken neden hala kenarda anlamak mümkün değil. eboue ye yapılan hareket de %100 penaltıdır, ki hakem bunu da yiyerek olası bir golden etti bizi. kale önünden kaçan 4 top da tuzu biberi oldu işin diyebilirim.
artık ideal kadroyu sneijder yokken şöyle planlamak gerekecek. en azından kanatlarda 1 savunmacımız mevcut durumda.