elinden tutup sahilde yürüyememektir...
canı sıkkınken şefkat gösterememektir...
maçlarını izleyememektir...
hastalandığında çorba götürememektir...
sevinçli bir haber aldığınızda boynuna atlayıp sarılamamaktır...
moraliniz bozulduğunda omzunu bulamamaktır...
ameliyata girerken veda edememektir...
aniden özlem bastırdığında bir kaç dakikalığına görmeye gidememektir...
onun yerine telefonu öpmektir...
sanal sevda ergenleri gibi webcam kullanmaktır...
seni seviyorum derken gözlerine değil tavana bakmaktır...
günlük aktivitelerinize dostlarınızın eşlik etmesidir...
üşüdüğünde sarılamamaktır...
bir kutlama olduğunda onunla içip dansedememektir...
işten bunaldığınızda çıkışta onu görememektir...
spor yaparken onunla didişememektir...
sürpriz yapamamaktır...
vizyona sevdiğiniz bir film girdiğinde onunla gidememektir...
kavga edip barıştığınızda sarılamamaktır...
insanın çileden çıktığı, hele öğrenci ise gitmeye zamanı yoksa özlemekten yorulduğu lanet olası durumdur. Adını dahi bilmediğiniz, sadece yazın tatilde gördüğünüz biri ise çok zor olur. Gerçi buna ne kadar aşk diyebiliriz bilmiyorum ama. Yine de sizi en çok etkileyen erkek o olacaktır. Bir daha göremeyeceğiniz fakat hiç unutamayacağınız biri. Belki yaz aşkı diyeceksiniz ona belki de gençlik aşkı, kimbilir.
ebedi dünyaya gitmiş bir sevgili değilse o kadar önemli değil uzaklık. çok şey katar ilişkiye o mesafeler, aşkı güçlendirir, özlem denen duyguyu öğretir vede onun yanındayken değerini bilmeyi öğretir.
önceleri zor gelen sonrası durumlarda alışılan bir aşk türüdür. otogarda başlayıp otogarda biten aşk tipidir. klasiktir. herkesin ömründe en az bir kere yaşadığı bir aşktır. sonu ayrılık ile biter. iyi sevişmeler.
zordur. çok zordur. kısa sürede bitmez ise şehirler arasında olma durumu, sonunda ilişki iki kişiye de zarar vermeye başlar. nitekim zorlaşmıştır artık otogarlarda bırakmak. giden için çok zordur, kalan için daha da zor. zordur be dostum.
ikiyüzotuzüç kilometreyi hiçe sayarak her seferinde koşa koşa gidip sarılmaktır.
göremediğin halde, ona sonsuz kez güvenmektir.
özlemin, hasretin tadını bilmektir.
"yürümez ki" diyenlere inat her sarılmanın daha sıkı sıkıya olmasıdır.
kokusunu özlemektir. o senin şehrinde yokken, kokusunu duyduğunda gözlerinin buğulanmasıdır.
elele gezen çiftlere imrenmektir ama asla kıskanmamaktır, çünkü yanyana olduğunda herkes size imrenir, bilirsiniz.
çok güzeldir böylesi de, özlemek onurlu kılar bu aşkı. vazgeçilmez kılar.
emek katarsınız bu ilişkiye, her şeyi olursunuz birbirinizin.
canınız sıkkınken bile ona sarılamamanın acısı hep yürekleri dağlar ama, ondan size gelmiş ufacık bi parça varsa ona bakıp gülümsersiniz, ya da ararsınız hemen.
sesini özlemektir bu aşk.
sarılmayı özlemektir bu aşk, tenini özlemektir.
bu aşk, bambaşkadır işte.
kelimeler kifayetsiz..
Sarılmaya, öpmeye, özleme aşık olmaktır.
Her ulaşamadığında daha fazla, daha fazla istemektir onu..
Hayal kurmaktır, hayallere inanmak. O hayallere aşık olmak.
Her şeye rağmen dimdik ayakta durmaktır.
Yırtına yırtına ağlamaktır yeri geldiğinde.
Özlediğin için onun haberi olmadan ağlamak.
Sırf o üzülmesin diye susmayı öğrenmektir.
Haber izlediğinde, orada ne yapıyor üşüyor mu,diye düşünmektir.
O gün geldiğinde koynunda yatmak için sabırsızlanmaktır.
Kokusuna aşık olmaktır beklediğinin, sevdiğinin.
Küçük küçük eşyaları sırf ona vermek için aylar öncesinden alıp saklamak..
Onu mutlu etmek adına sarılamazsan bile kargolar yollamaktır uzaktan ilişki.
Her zamankinden fazla emek ve yürek ortaya koymaktır.
Kısacası uzaktan ilişki, gerçek aşktır.
ilişkilerin en çabuk bitenidir. aynı şehirde yaşamamak ne zor. dışarı çıkacak olursun, onu görebilme ihtimalin yok onun için süslenme ihtimalin yok bir yerlerde karşılaşma ihtimalin yok ve en acısı gözlerinin onu arama ihtimali bile yok. çok zor bir durumdur. mutluluktan çok tartışmayla geçer bütün ilişki süreci çoğu son da ayrılıktır zaten.