hele bu şehirler haritanın birbirine en uzak mesafedeki iki ucunda ise çok her türlü riske maruz bir ilişkidir. yorar insanı ama yorduğu kadar da kıymetli bir hoşluğu vardır, daha yanından ayrılmadan özlemeye başlarsın... buna rağmen uzadıkça zamanlar "uzaktan ilişki yürümüyor" kaidesine inanmansa da inanmaya başlar ve ardından sürüyle "acaba"lar kafanı kemirmeye başlar... çünkü her defasında gecenin bir vakti telefonda ettiğin kavganın devamı için otobüse atlayıp yollara düşmek pek de kolay olmadığından sinirini alamaz, uykuyu bir kenara atıp çıkar bir yol bulmaya çalışır çabalarsın... vs... devam eder gider... ne kadar dirensen de kabul edersin artık; "uzaktan uzağa ilişki yürümüyor" muş...
O vakit en uzak yıldızda,sevilende aynı mesafededir,dokunamazsın,
O vakit uzak olduğun kadar içiçesindir yüreğinden geçenlerle,anlayamazsın,
O vakit bir telefon sesidir seni en mutlu eden,ağlayamazsın,
O vakit onu hatırlatan herşey acıtır,atamazsın,
O vakit keşke dersin keşkeler çoğalır,azaltamazsın,
O vakit bir şarkı nothing really ends der,bir şarkı sabret inci tanem,kaybolursun,
O vakit kendini ararsın sokaklarda,gecelerde,kitap kokan bir sahafta,bulamazsın,
O vakit tek tesellin orada bir yerde olduğunu bilmektir,avunursun,avutamazsın,
O vakit çocuk olmaktan vazgeçersin,geride kalır masumluğun,kurtaramazsın,
O vakit eğer beklemişsen gelmesini,o gelir,bakarsın dünyanın en güzel gözlerine,hoşgeldin dersin,hoşgeldin sevdiğim, sevdalandığım,
O vakit anlarsın ki görmeden yaşadığın o şey(her neyse)işte o hiç olmadığı kadar gerçektir,hiç olmadığı kadar güzel.
Eğer aşkın muhattabı olan taraflardan sadece biri bile farkındaysa "fedakarlık " sözcüğünün feda etmek kökünden geldiğinin uzun uzadıya yaşanılabilecek hatta yaşattıgı yoksunluk krizleri bile sonrasında baska hiç bi şeyde bulunamadığı için özlenecek olandır.
-Çağırdığında "15 dk sonra ordayım Sevgilim" diyemez ama 7 saat sonra geldiğinde öyle bi sarılır ki kokusu yoklugunda 15 saniye gitmez burundan,
-En olması gereken zamanlarda yanyana olamazsın ama en olamayabilecek durumda kapının ziline koşturur,
-Hep daha çok sevince daha azalacak gibi gelir mesafe daha çok seversin odada kendısınden kalan boşluğu doldurmak için,
-Kırarken seversın severken kırarsın sonra yorulur biri ve "eksiği" başka olanla tamamlar sonra sen başkalaşırsın o adama ve bu hikayeler böyle başka başka esas adamlarla esas kızlarla devam eder.
yanımda değildi. ama hep vardı. elini tutamıyordum. ama hayali yetiyordu hayata tutunmaya. saatler uzakta evinde oturuyordu üşüyorduk ikimizde bizsizlikten. ama vardık bir yerlerde. şimdi ben nerdeyim. o nerde.
bırak bu işleri mahmut senin daha önemli işlerin olması lazım, elinde sonunda bir yerden patlak verecektir ve şehirlerin, dağların, yolların arasında eriyip gidecektir o aşk.
aşkların en meşakatlisidir belkide şehirler arası aşk yaşamak. onsuz geçirilen her gün, her gece, her saat, her dakika hatta her saniye sevgiye biraz daha sevgi kadar. onu düşünmeden 1 saniye bile geçiremezsin mesela. istersin ki her an sesini duyayım ama öğrenci haliyle bu haftada 2-3 olabilir en fazla tabi baban memursa. uzakta kavgalar bile bir başka olur. canın her defasında biraz daha yanar. biraz daha. biraz daha ve daha fazla... ama ondan kopamazsın bir türlü. arada yollar olmasına rağmen sıkı sıkı yapışırsın sevgiliye... onu onsuz yaşamak kaderlerin en kötüsüdür belkide. her gel dediğin an gelemez mesela. bunu bile bile onu yaşarsın ve tek onu yaşarsın...
hemen hemen her şehirde olan giyim mağazasında bi'şey beğenirsin. "bu tam ona göre" dersin. telden, netten görüşüldüğü bi sırada ona bundan bahsedersin. gün geçmeden bir de bakarsın, o bahsettiğin şey onun üzerinde.
böyle de kolay hediyeleşme imkanı sağlar aslında kişiye.
Benim durumumdur. Sevdiği çok uzakta olup onu sürekli özleme halidir. En zor idare edilen ilişkidir. Mutlu olmak için çok çaba sarfedilir. Etrafta ciddi bir ilişki olarak karşılanmaz. Ama sonunda mutluluğu elde eden çok kişi görülmüştür.
bir ayrılık yaşayıp, kaybettiği ilişkisini geri kazanabilmiş birisi olarak edindiğim tecrübeler;
-çok sık iletişim kurmayın. çünkü siz yanında olmadan yaptığı her şey hoşunuza gitmeyebilir. oysa ki bir kötülük yoktur ama sizin hoşunuza gitmez.
-kıskanıldığınız zaman, "sen bana güvenmiyor musun?" demeyin. çünkü kıskanmanın güvenmekle bir ilgisi yoktur. kıskanmak zaten mantıksızdır ama çoğumuz bu mantıksız davranışımıza bir dur demeyi bilmeyiz.
-kendiniz karşınızdaki insanın yerine koyun. çünkü sizin yaptığınız şey, sizin olduğunuz yerden normal gözükebilir ancak karşınızdaki uzakta ise o durumu net göremeyebilir. o yüzden her zaman empati yapın.
-bir taraf saçmalarken bunu görmezden gelin. çünkü saçmalamaya en müsait ilişki tarzıdır uzaktan yaşanan ilişki. saçmalaması geçene kadar saçmalığa ortak olun, bir süre sonra zaten kendisi de saçmaladığının farkına varacaktır.
evet. biz çok sık iletişim kurduk ve bu yüzden çok sık kavga ettik. kıskançlıklarımız "sen bana güvenmiyor musun?" sorusu yüzünden her seferinde kavgaya dönüştü önünü alamadık. empati kuramadık, n'olucak ki dedik her seferinde, farkına varamadık uzaktan öyle görünmediğinin. saçmalamaya tahammül edemedik, bilemedik ki bu mesafelerin bizi saçmalamaya mecbur ettiğini. evet, saçma sapan sebeplerden bitti ilişkimiz, bilemedik mesafeler kalktığı zaman saçma sapan sebeplerin de ortadan kalkacağını.
2 ayımıza mâl oldu bunları anlamak. şimdi iletişim kurmanın tadını kaçırmıyoruz, birbirimizi özlüyoruz, özlemekten kavga etmeye fırsatımız kalmıyor. kıskançlıklara gülüp geçiyoruz, farkındayız ki bunlar kavgaya dönüşmediği zaman hoş birer anı olarak yer ediyor zihnimizde. empati kurabiliyoruz ki en önemlisi de buymuş ve bu yüzden saçmalarken karşımızdakine hak verebiliyoruz. saçma sapan sebeplerden ilişkimizi yıpratmıyoruz.
maalesef ki insan kaybetmeden anlayamıyor elindekinin kıymetini. bu yazı da belki kaybetmek üzere olduklarınızın farkına varmanız için yazılmıştır, saygılarımla.
birbirinizi özlersiniz, yanyana geldiğinizde tadını çıkarırsınız, sıkılmadan uzaklaşır, yine özlem çekmeye başlarsınız. aşk varsa, en diri tutmanın yöntemidir bence şehirlerarası aşk. Tabi burda kars ve edirne arası aşkdan bahsetmiyorum. daha çok ne biliyim izmir istanbul, eskişehir balıkesir falan gibi mesafelerden bahsediyorum.
bir gözünüz bir kulağınızın başka bir şehirde kalması demektir, telefon ve msn denen hadiseleri profesyonelce kullanmak bazen kendi kendinize paranoya üretmek demektir. eğer sevmiş ve ayrılmış iseniz istemiye istemiye artık yaşadığınız şehire kardeş bir şehir kafanızın içinde sizinle birlikte yaşayacak demektir. zordur.