Gerçekten burada mısın, yoksa rüya mı görüyorum?
Gerçek ile rüyayı ayırt edemez oldum...
Son görüşmemizden bu yana, uzun zaman girdi araya...
Yüzünü bile zor hatırlar oldum...
Yalnız hissettiğim zamanlarda ve aramızdaki uzaklık sadece sessizlik getirirken
Gülümsediğini düşünürüm gözlerindeki gururla, ah çeken bir aşkla...
istiyorsan beni, ikna et kalbimi...
Eski zamanların hatırı sende var mı ki etrafında bir yer bulayım.
Sen bir ömür böyle sürmez derken, ben nasıl efkarından huzur bulayım?
Gözlerim ol; bakıp bakıp görmezden geldiğim dünyamı döndür a canım.
Sözlerim ol; atıp atıp içime ağlayıp sızlayıp vermediğim ol.
sing me a love song,
i'm your man
i will always love you
the best i can
hold me close don't let me go
i will always love you the most (bkz: Jack Savoretti Harder Than Easy)
on a cobweb, afternoon,
in a room full of emptyness,
by a freeway, i confess,
i was lost in the pages,
of a book full of death,
reading how we'll die alone,
and if we're good, we lay to rest,
anywhere we want to go...