YA SEVERSiN YA DA ÖLÜRSÜN ZiHNiYETiNiN KELiMELERDE VÜCUT BULUŞUDUR.. ÖLÜNCE NESAMEN OKUNMAZ ARKADAŞ. BiR DE VATAN , MiLLET , SAKARYA NARALARINI ATAN SATILMIŞ BiR BAŞBAKANA BOŞ KONUŞMA MEVZUSU OLURSUN. DiĞER EMEKLiLERiN TUVALET ÇIKTILARINA YEMEYE BiLE TALiP OLAN BAŞBAKAN , SENiN ÜZERiNDEN MiLLiYETÇi KESiMDEN NEMALANIR.
kendine düşmanlar türeterek çatışma ortamından nemalanmanın en somut örneğini sergilemiştir.
o ölen öğretmenin de bize öğrettiği son şey budur.
at gözlüğü takanlar da bu gerçekleri göremez.
kendi ışığını aramayanlar da başkalarının ampulleriyle yola devam ederler.
(bkz: kirli siyasetin kirli çocukları)
şiddetin olduğu yerde mantıklı açıklama olmayacağını gösteren yorumdur. siyasetçi güneydoğu'ya gider taşlanır, istanbul'un arka sokaklarına gider pkk'lılar tarafından taşlanır, aşırı solcuların yaşadıkları bölgelere gider taşlanır. siyaset dili şiddet olanın şiddet gördükten sonra ağlamaya hakkı yoktur.
başbakan tiltine sahip şahıs demek istemişki;
"ben onun temsilcisi değilim, onun en önemli hakkı olan yaşam hakkına yapılan saldırıda beni ilgilendirmiyor"
bir başbakanın bu kadar bölücü olabilmesi takdire şayan bir iş olmalı.
o vatandaşın başbakanı olmadığın gibi milyonlarında başbakanı da asla olamıyacaksın.
başbakana taş atarken ölene duyulan sempati, ayı yavrusunu seven, besleyen sevgi pıtırcığı pkk lı teröristin davranışının gerçekliğiyle eşdeğerdir.
herhangi bir terör eylemi sırasında ölenlere rahmet dilemek aşırı hümanist yaklaşım. ayrıca, atılan taşlarla ağır yaralanan görevlileri hatırlatmakta fayda var.
zorunlu edit: söylenen gayet açıktır. herhangi bir terör eylemi sırasında ölen insana rahmet dilenmez. ister başbakana, ister muhalefete, isterse israil vatandaşına karşı yapılmış olsun.
eğer ölen şahıs masum vatandaş ise başbakan ve hepimiz ilk önce bu olayların çıkmasına sebep olan eli taşlı sözde demokrasi savaşçısı teröristleri kınamalıyız. tabi amacımız üzüm yemek ise...