şen yuva gibi saman alevi gibi parlayıp gitmesinden korktuğum dizi. yeni başlamasına rağmen ''geniş aile ve leyla mecnun'' kıvamında güncel ve yeni dili güzel kullanan komedi dizileri bir adım öne geçiyor. zaten bunu anlayanlar bu yöne doğru gitti. oğuz karakteri özellikle dizinin lokomotifi oluyor. bazı sahneleri özellikle yıllarca unutulmayacak.
Oğuz karakteriyle beni kendine bağlamış dizidir ,oyuncu kadrosu da kaliteli aynı zamanda. Efektler biraz bayıcı olsa da güldüren bir dizidir. Oğuz'un ''kız'' deyişi de ayrıca bir sevimliliktir.
can sıkıntısından (e chuck sezon finali vermiş, the event iptal kararı almış.) türk tvlerinde kanalları gezinirken denk geldim. yine, ne saçma bir dizi ile karşılacağım derken oyuncuları görünce dur bir dakika dedim. başladım izlemeye. güldürmedi ama bir tebessüm oluşturdu. biraz da mutlu etti, zira böyle dizilerin çekilmesi gerek. belki en iyi dizilerden değil ama özlenilen, aranılan dizi tanımına ilk adımı atmış olması bile bu diziyi farklı kılar. zaten farklı bir dizi ki; "1 saat dizi mi olur be!" diyen beni dahi ekrana kilitlemiştir. umarım iptal olmaz. olacak gibi duruyor gerçi.
hakikaten komik olan dizidir. kimse 20 dakikada kırıp geçiren tbbt beklemesin ama "türkiye şartlarında"* beğeniyle takip edilecek, takdir edilecek bir dizi. oyunculuklar vs. iyi ancak dizinin bel kemiği diyaloglar. hele hele oğuz'un diyalogları gerçekten yaran cinsten.
son dönemde televizyonlarda kendine yer bulan, türk aile yapısına uygun özentiden uzak komedi dizilerinden biri.
umarım reytingten falan dolayı kaldırılmaz.
kanal d nin yeni dizisi. sanki dizi sadece oğuz karakteri üzerine kurulmuş gibi. her sahnede karşımıza çıkıyor ve bu sürekliliği de sınırları daraltıyor. diziyi biraz genişleterek, karakterlerin dizi üzerinde ki zenginliğini arttırırlarsa daha da iyi olabilir sanki.
kanal d nin yeni bombası demek için henüz erken sayılan dizi. fakat; ilgiyle takip ediyorum. hebele hubele bir komedi dizisi olmadığı ortada. hoş bir kurgusu ve eğlenceli bir senaryosu var. çekimleri de çok başarılı. dikkat toplayan kamera açıları var, takdir etmek gerekir. *
dizideki oğuz karakterine baya baya kahkaha atarak gülüyorum. sevgilisi hiç kız arkasaşı olup olmadığını sorar cevap manyaktır. ilk okulu köyde okumuş 8 mevcut hepsi akrama orta okul yibo lise imam hatip üniversite itü makine. hele o üniversitede sıra arkadaşının at kaçırdığını anlatırken koptum.
Yavuz dayak yiyip gozu morarmis bir vaziyette mutfaga girer ve; az kalsin dovuyodum adami ya.saatinin kayislari koptu ama.hemde iki tarafi.
- spoiler-
- bizim bolumde erkek basina 360 gram kiz dusuyodu,kemikli.
- kizlar biyiklarini kesince cok degisiyolar.kiz biyiklarini bi kesti icinden baska bi kiz cikti.
dizide oğuz karakteri filizi tavlama adına ve ona açılmak hususunda hep çuvallar. bunun sebebi ise, kafasında kurguladığı kötü senaryolardır.
---spoiler---
oğuz sinemada filiz her zaman ki gibi açılmaya çalışır. filiz aradan gelir gelmez, oğuz balıklama konuya dalmayı bekler ve filiz gelene kadar iç sesiyle konuşmaya başlar.
o: nerdeyiz oğuz? sinemada. eee... sultan filminde bulut aras, napıyordu? kızı ensesinden üflüyodu. allahım yarabbim yardımcı ol. heh türkan sultan da geldi. gitmedin mi tuvalete?
f: gittimmm.
o: ne çabuk geldin kız. küçük müydü?
f: ya çok küçüktü. sinema o kadar kalabalıktı ki sıra vardı. neyse sonra giderim. istersen başlatalım filmi. zaten beni pek sarmadı.
o: önce biraz konuşsak sonra başlatsak.
f: ne konuşalım?
o:seni seviyorum ben.
f: heh...
o: baya baya bildiğin seviyorum . ilgi duyuyorum. bir şeyler hissediyorum. aşığım yani artık nasıl söyleniyorsa. filiz bak ben bu tip şeyleri pek beceremem. o yüzden en başta söylim dedim. küt diye. bi de galiba çok heyecanlandım. bayılıcam şimdi filizz.
f: dur zaten hiç bi şey anlamadım. uyku sersemiyim... sen şimdi benden hoşlanıyor musun?
o: he ya hoşlanmak. bir türlü bulamadım o kelimeyi. yarım saattir de onu düşünüyorum he. evet, hoşlanıyorum filiz.
f: ya biraz şaşırdım ben aslında. ya ne bilim bu zamana kadar hiç belli etmedin... hem nasıl sevgiymiş bu? yani, biraz belli et.
o: filiz seninle bir saat birlikte olmak için 2000 lira veririm*.
o: nereye gidiyon kız? filiz sen beni yanlış anladın. bak salon iki yüz kişilik. biletler on lira. içler dışlar çarp artık. ne eder, 2000 lira. sırf bi saat birlikte olalım diye, baş başa film izleyelim diye bütün biletleri satın aldım bu.
f: oğuz sen gerçekten bu işleri beceremiyorsun. bu böyle mi söylenir?
o: yüz elli kağıt damat traşı var bi de yaa. en çok o koydu o biliyor musun filiz? (bkz: bir kız nasıl tavlanmaz).