Bu başlıkta en az 100 kere söylenen bir şey var: "hemen gözünüze bi kız kestirin, kimse kapmadan siz kapın." Yani özetle bunu kastediyorlar.
Bu üniversite hayatınızda yapacağınız en büyük yanlıştır. Sonradan kafanızı çok taşlara vurursunuz. Üniversite dediğin en az 4 senedir. Bu 4 sene de kimler gelir kimler geçer, bu sevgili işleri aceleye gelmez. Belki de kızı kapıcam diye ilerki aylarda veyahut yıllarda karşınıza çıkacak daha iyi fırsatları kaçıracaksınız. O yüzden sevgili olayını olabildiğince ağırdan alın. Arkanızdan atlı kovalamıyor.
Üniversite ile ilgili büyük hayaller kurmayın, liseden pek bir farkı yok ve bölüm hukuk da olsa, tıp da olsa sınıfta illa ki aptallar olacaktır aklınızda olsun.
Doğru düzgün bir bölüm okumayacaksanız hiç okumayın.
Bak okumayın demiyorum. Sadece iki veya dört yılınızı boşuma heba etmeyin. Şu bir gerçek ki Türkiye'nin en iyi üniversitelerinin en iyi bölümlerinde bile binbir gerzeklikle karşılaşacaksın. Mezun olduğundaysa umduklarının milyonda birini anca bulabilmiş ve bi bok öğrenmediğini düşünüyor olacaksın. Bu amınakodumunun eğitim sisteminde maalesef ki olay sadece etiket ve torpile bakıyor. Bu yüzden en azından orta kalite bir okulun güzel bir bölümünden mezun ol. Ve ve ve, şunu unutma ki, okulda ne öğrendiğin kimsenin sikinde değil. Mezun olduğunda sahip olacağın en önemli donanım taşşaklı bir torpildir. Bu yüzden dört(iki veya beş) senelik eğitimini taşşaklı bir torpil bulmadan tamamlama.
He illa üniversiteden birşey öğrenmeden mezun olmak istemiyorsan derslerde anlatılan o sikimsonik teori yığınından ilgini çekenleri araştır, gerçek hayattaki karşılıklarını bul, hocalarının kafalarını soru sorarak sik.
Ama ufkun biraz olsun açılmış olarak mezun olsan da taşşaklı torpil bulmayı kesinlikle unutma. Bölüm birincisi de olsan torpilsiz olmuyor dostum. Açık ve net.
Önceliğiniz iri meme olsun hatta idolünüz hatta ve hatta ideallerinizin en başında olsun çünkü iş yok beyler bitene kadar hayatınızı yaşayın buralar çok kötü!
Herkesi çok dinlemeyin herkese çok cabuk guvenmeyin önemli bulduğunuz biseyi anlaayin etrafi gozlemleyin vize finalleri de çok dert etmeyin bir şekilde geçersiniz.
eğer iletişim fakültesi gibi sonrasında iş bulunması diğerlerine nispeten zor olan bir fakültede okuyorsanız, yazlarınızı asla boş geçirmeyin, muhakkak bir yerde staj yapın. Bir yabancı diliniz muhakkak olsun ve bölümünüzle ilgili olan bilgisayar programlarını öğrenin.
yemin ediyorum okuma lan yeminle lanet olsun böyle hayata, kaybolan yıllarına değmez. sen 3 sayfa yazarsın 1 alırsın, hoca odasından kovar, bi dersi 3 kere alırsın, herkes mezun olur gider (sevgilin bile) sen yıllarca uzatırsın okulu, bu devirde salaksan bırak sen de okumayıver 1-2 milyar da az oluversin maaşın ama adam gibi yaşa sürünme amfi köşelerinde..
siyaset akademisine yazılıp gençlik kollarına girin derim eğer iş bulmak için okuyorsanız. ha yok ilim irfan vs diyorsanız 1.sınıftan okumaya başlayın.
piyasa bölümleri (çok para getirdiği zannedilen) seçmeyin. her şey size bağlı. avukat olup da aylık 800tl kazanan adam biliyorum. öte yandan 2 senelik protez üretimi okumuş, aylık 40 bin tl kazanan tanıdığım da var.
yeteneğiniz olan bölümü seçin de diyemem. çünkü yetenek sadece o işi sıkılmadan yapmanızı sağlar. yenetek işin %5'i bile etmez, geriye kalan herşey çalışmaktan ibarettir. okuduğum bölüm mimarlık buna örnektir.
bir de mümkünse part time iş yapın. haftada 1 gün olsa bile yeterlidir. mesela bir restoranda çalışın. bir iş daha öğrenmiş olursunuz, çevreniz genişler, iş hayatını görmüş olursunuz, cebinize biraz para girer. ve en önemli iş başvurusu yaparken cv ye yazarsınız, sizi işe alacak olan kişi çalışkan olduğunuzu düşünür.
samimi olduğunuz herkesi gerçek dost sanmayın. gelecek vaad ettiğini düşündüğünüz kişilerle bağlantınızı koparmayın. gözünden ışık saçan adam azimlidir, hedefi vardır, gelecek vaad eder.
kimseye borç vermeyin.
türkiye'de okuyorsanız, ingilizce eğitim bile alıyor olsanız ingilizceyi tam olarak öğrenemiyorsunuz. uludağ sözlükte takıldığınız kadar quora'da da takılın. dersten çıkıp 5 saat kafede boş boş oturmak da bir seçenek, kendinizi geliştirmek de bir seçenek.
kendinizi geliştirin derken kişisel gelişim kitapları okuyun demiyorum. mesela bir restoranda garsonluk yapın iletişiminiz gelişir. veya bir mağazada satış elemanı olun, pazarlama yeteneğiniz gelişir. bol bol okumayan bir yere gelemez.
yazılım öğrenin. mesela html yazmayı öğrenin, en kolayı odur. yeri gelir çalıştığınız şirkette veya kendiniz için site yapmanız gerekir.
yabancı dil bilmek daha fazla kaynağa ulaşmanızı sağlar. internetteki önemli sitelerin %2'si türkçe'dir, %65'i ise ingilizce. bir şeyin türkçesini bulamayabilirsiniz ama ingilizcesini mutlaka bulursunuz.
yazları staj yapmayanı dövüyorlar. mümkünse yurt dışı olanaklarını araştırın stajlarla ilgili. work and travel mutlaka yapın ama work and travel dan daha önemli etkinlikler var onları bulun.