üniversiteyi amerikan dizilerindeki gibi sanan kişi sorusu:
-derslere istediğin gibi girip çıkabiliyorsun devamsızlık da yok di mi ?
-he canım oldu başka?
klasik 'çıkınca ne olucan' sorusu maliye öğrencilerine sorulmaz, batıl bir şekilde maliyecilik diye bir mesleğin varlığına inanılır. halbuki idare hakimliğinden hesap uzmanlığına pek çok gerçek meslekler vardır.
alanı yabancı dil olan üniversite girişlilere sıkça sorulup, soruldukça sinir eden sorulardan biri:
- kaç geldi puanın?
- 351.
- nereyi yazdın?
- ingilizce öğretmenliği.
- neden? tıp yazsaydın ya!?!
+kimyayı bırakmıştın demi sen?
-evet bıraktım ne olmuş.
+şimdi ne okuyosun?
-malzeme mühendisliği.
+o ne halta yarıyor bu mühendislik?
-döküm yapıyor hammadde üretimi falan filan.
+he anladım ee niye bıraktın mis gibi kimyayı?
-öğretmen olmamak için.
+şimdi daha iyi birşey mi olucan?
-olunca görürsün.......
sizin bölümün ataması var mı? eğer cevap evet olursa akabinde kaç kişi olduğu sorulur ve bi şekilde size cevap veremeyeceğiniz bir soru sorana kadar böyle devam eder.
+Nerede okuyorsun sen ?
-Uludağ-Felsefe abi.
+Bitirince filozof mu olacaksın ?
-Yok, nitelikli işsiz.
+( gayet ciddi )Vay! aylık ne kadar alıyor onlar ?
-Oha !?
çoçuk iç mimarlıkta okur.
11. sınıfta okuyan kız sorar: okulunu bitirince sen ne olacaksın?
çoçuk şaşırır ve iç mimar der.
( yaşanmış bir olaydır. arkadaşım bu rezilliği sınıfın içinde yaptı.)
+ hangi üniversitedesin ?
- bıdı bıdı bıdı üniversitesi.
+hangi bölüm ?
-işletme
+hııı. 2 yıllık mı o.
+ 2 yıllığı da var 4 yıllığı da. ben 4 yıllıktayım.
-hııı.. bizim oğlan da kıbrısta okuyo. orayı kazandı. çok çalıştıydı çok. maşşallah bitirecek bu sene.
+ne okuyorsun sen?
-sosyoloji.
+hıı sosyal bilgiler öğretmenliği mi o?
-yok toplum bilimi ya da mühendisliği olarak da geçiyor.
+ee bitirince ne yapacaksın?
-kısmet olursa sosyoloji nin ne olduğunu bilmeyenlere soy kırım uygulayacağım.
(gerçek bir diyalog olup sosyoloji ve sosyal bilgilerin karşılaştırılmasına bir çok kişi tanık olmuştur.)
- Hangi bölüm?
- Edebiyat
- Ne edebiyatı?
- Türk dili
- Fen mi edebiyat mı?
- Türk dili ve edebiyatı
- Mezun olunca ne olacaksn peki?
- Öğretmennnnnn ( son kelime kocaman bir sitemle söylenir.)
Cihangir mevkilerinde çok meşhur bir sopadır. Birçok ateist sopayı yakından tanır.tanımayanlar bile efsanelerle yaşarlar.
O sopa az sırtımda patlamadı.ama sonunda beni hak yol ıslam yoluna çevirdi.allah razı olsun.
Ayrıca yakında sözlükteki tüm ateistlerin sırtında patlayacak olan sopadır.
Bir gün ateist arkadaşlarımla üniversitenin kantininde raks ederken A master of thoughts abimiz yanımıza geldi. Birden masaya çöken karartıdan ürktüm. Kafamı kaldırmaya korktum. Yavaş yavaş kaldırdığımda beyaz tenli, bıyıklı, tahminimce xxxxl gömlek giyen Bu 2 metrelik nur yüzlü abimizi görünce birden içimde bir ferahlık, bir huzur belirdi.daha önce ne yaptıysam bu huzuru içimde hissedemedim.
Bana doğru eğilip 'selamun aleykum kardeşim' dedi. Ben nasıl cevaplayacağımi şaşırdım.ilk defa böyle bir selam aldım. Daha önce uydu dan tv izlerken arap kanallarında duyduğum karşılamaydı.iç sesim biran bana 'ne lan bu burası arabistanmı bu ne yobazlık' diye geçirdim. Benim yanımdaki sandalyeyi çekti ve oturdu. Yanımdaki ateist arkadaşlarım 'ay egolarimitatminet in ne yobaz arkadaşları varmış' diyerekten dalga geçerek uzaklaştılar. Sınırlı sinirli dinlemeye başladım A master of thoughts abimizi. Bana çok büyük hakikatlerden bahsetti fakat yaşadığım çevreden dolayı kabul etmek istemiyordum.uzun bir süre bana ahireti anlattı. Benim yaptığım davranışlardan bahsettik ardından olması gerekenleri bana anlattı.her ne kadar içim huzur dolmuş olsada kabul etmek istemiyordum. Ateistlik beni adeta zehirlemısti o günlerde.bu saçmalığı dinlemek istemiyorum diye abimize çıkıştım ve hemen oradan ayrıldım.arkamdan oldukça olgun ve kararlı sesiyle 'bu söylediklerimi tekrar düşün' diye bağırdı.
Hemen eve gittim olayları aileme ve arkadaşlarıma anlattım.babam duruma çok sinirlendi ve o sinirle bugatti veyron arabasına bindi.kapıyı öyle bi kapattıki heralde sinirle abimizi öldürmeye gidiyordu.şirkete vardığında bana telefon açtı. Abimizi birtek ben tanıyordum.beni şirkete çağırdı.babamın adamlarıyla (6 araba) A master of thoughts u dövmeye gittik. Sanki geleceğimizi biliyormuş gibi üniversitenin önünde elinde kızılcık sopasıyla bekliyordu.arabadan indik.babamın adamları hiç sabretmeden A master of thoughts un üzerine atladilar. Neye uğradığımızı şaşırdık. Gözümü açtığımda değişik bir arabadaydim. Sürücü koltuğuna doğru kafamı kaldırdığımda A master of thoughts abimizi gördüm. Beni hastaneye götürüyordu.2 hafta boyunca hastanede beni hergün ziyarete geldi.artık ona inanıyordum.bana buradan çıkınca kararı sen vereceksin dedi.nasıl olsa müslümanlık bir hoşgörü dinidir. Ben görevimi yaptım dedi.ben zaten çoktan kararımı vermiştim. Hastaneden çıktık.annemi babamı görmeye gittim. Onlara bir seçim yaptığımı söyledim.artık ateist saçmalığı benim için bitmiştir dedim.kendimi hizmete adadım.
Işte o gün o kızılcık sopasını tanıdığım gündür.
-ne okuyon evladım sen
+heykel
-heykel derken?.. nesini okuyon heykel muhendisliği fln mı?
+yok amca heykeltraş olma yolunda ilierlemek için
-siz şimdi heykel yapabilionuzmu??
+neden yapamayalım ki
-hee iyi o zaman oğlan la benim beraber bir heykelimi yapda okula assınlar...
-olum şimdi size gız da virmezler demi??..(akabinde küçümseyici ve yavşakça bir gülüş)
-evladım ne okuyorsun sen
+felsefe teyze
-tipinden belli zaten höheheheöhöğğhöh
+(hafif bir tonda )sizin de memelerinizden belli teyzeciğim
-nasıl, anlamadım
+tip her şey demektir teyzeciğim.
- hangi bölüm?
+ makina.
- napıyosunuz tamirat mı?
+ evet vida sıkmak için o kadar sene okuyoruz.
- bana bak puşt. bilmiyorum pek şey, cahilim tamam. bunun için kusra bakma ama ne bu kıl kıl davranmalar? okudun da, genel kültürün arttı da adam mı oldun? puştça cevaplar vermeye çalışacağına adam gibi cevap vermek çok mu zor?
+ ama biz...
- ne aması? devam edin siz böyle. nereye kadar gidiceksiniz bakalım.