bir kişiyi dövmeye 10 kişi giden, eline tespih alıp delikanlı rolleri kesen, saçma sapan sebeblerden kavga çıkarma konusunda uzman olan kişilere denir ülkücü. ne dava nede bu ülkenin siyasi tarihi hakkında bir bok bilmezler sağcı solcu zamanlarında iyi maşalık etmişlerdir o ayrı.
eşimle aramızda geçen diyalogun başrolleriydi. eşim gazi üniversitesi, sosyalist nüfusuna kayıtlı bir adamdır, sayısız saldırı ve toplu çıkış yaşamış, komaya girmiş arkadaşlarını ziyarete gitmiş... falan falan.
ben hacettepeli, beytepe özerk cumhuriyeti solcusu, durumum onlarınkiyle karşılaştırılamaz bile.
bir kavga sonrası, durumu anlamaya çalışıyorum, kavga değil de saldırı mı diyeyim? neyse işte. şiddet sonuçta.
roza: aşkım, bir anda kaç kişi oluyor bunlar, neden toplu çıkış yapmak gerekiyor ki;(bir an önce eve gelsin, son sınavı olan arkadaşa kadar beklemesin istiyorum çünkü, genelde sınav dönemleri azarlardı da ülkücüler)
benim herif *: "bir anda 50 kişi oluyorlar aşkım". yüzüme bakıp gülümsedi. "2 anda 200 kişi oluyorlar aşkım"
öyle bir geçer zaman ki adlı rezalet dizide itin götüne sokulanlardır.
öyle bir lanse ediliyorlar ki, sanki o fırtınalı dönemde bu adamlar da kullanılmadı, olan sol tarafa oldu.
yapmayın etmeyin, bu adamlar da mağdur.
dil, din, ırk bölücülüğün anasıdır. diline sahip mi çıkacaksın türk evladı; önce aklınca ''prestij'' yapmak için oraya buraya ingilizce metinler yazıp, türkçe'yi gayet laubali özenthi b' sheqile getiren toplumunla gençlerinle başlayacaksın.
tey allahım tey... Yarrak kafalı sen daha sivasın olduğu yıl ya bebek ol, ya daha ortalarda olma. Daha dün klavyeye basmayı öğren sonra da bir sik bilmeden konuş konuş dur.
milliyetçiliği savunan, imanlı olduğu söylenen kimselerdir; fakat asıl olanın dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin insanlık olduğunu, halkların kardeşliğinin olduğunu farkedememişlerdir.
hiç bir çıkar gözetmeksizin doğduğu ve büyüdüğü topraklara aşık olan, vatanın bekasını kendi geleceğinden üstün gören ve o beka uğruna elinden gelenin en iyisini yapmaya daima hazır olan bazı kesimin faşist damgasını yakıştırdıkları haklarında bir kelime dahi bilmeden hiç bir ülkücüyle oturup çay içme zerafetine ermeden haklarından atıp tuttukları kişilerdir.
