hep kötü tarafından bakılmış. iyi tarafları da var canım üşengeçliğin. mesela canınız çekirdek, kola, cips gibi zararlı yiyecekler mi istiyor? mutfağa gidip bir tabağa az miktarda koyuyorsunuz ve mutfağa en uzak odaya gidip oturuyorsunuz. bitti mi çekirdeğiniz, kolanız? ama yiyemezsiniz onlar çok çok uzaktalar. mutfağa kim gidecek şimdi?
örnek olarak bu fotoğraf her şeyi anlatıyor aslında: https://galeri.uludagsozluk.com/r/145089/+
bu görseli ekledikten sonra, yanlış anlama olmasın diye açıklama yapayım:
odama misafir falan gelmedi bu kupaların hepsi bana ait. ders anında sürekli içsesine uyarsan böyle ard arda dizersin, bi çay, bi kahve, bi ıhlamur, bi meyve suyu vs..
edit: fotoyu pc ye attıktan sonra farkettim meğerse masanın üstünde bir tane daha varmış zavallaım fotoğraf karesine giremedi.
notumu değiştirtmek. evet, finalinde voleyi çaktığım dersin harf notu bb civarında gelmesi gerekirken, dc gelince hocaya mail çaktım. evet yanlışlık olmuş yarın gel, dilekçe vercem falan filan dedi. üşeniyorum yarın gitmeye. finaller bitti yea işim ne okulda. bu beş dakika içerisinde hocam boşverin ya kalsın öyle demezsem giderim ama.
yurtta ki oda arkadaşına;
- rica etsem bana da bi' çay doldurur musun
+ tabi ki
- ya sana zahmet şekerde atıver
+ kaç tane
- 3
+ bide karıştırsan keşke
- e içeyim istersen
+ yok ben içerim
- uzanarak mı içeceksin masaya gelsene
+ içerim ya çok üşendim şimdi kim kalksın da masaya gelsin
- al madem
ikinci yudumda çay üzerine dökülmüştür.
- ben sana demiştim. ahahahah
kahvaltı hazırlamak.. köpek gibi aç olursun ama üşenirsin. sonra yalvaran gözlerle annenin gözlerine bakarsın ve ondan bir hareket beklersin. gibi gibi.