20 senedir merak ettiğim, okuyunca merakımı giderdiğim nostaljik şey. ulan kesin içinde içecek bişey var diye düşünmüştüm senelerdir. hep almak istemiştim, hiç param olmamıştı.
fotoğrafını görünce bir garip oldum. insan bunu niye alır ? dökmeden nasıl açar ? çok saçma. duygulandım. o da saçma; sonuçta kolonya.
bu arada eczanelerde kolonya satılıyor değil mi hala ? şişeyi götürüp dolduruyorsun. öyle bir şey var. belki bazı bakkallarda da vardır.
harçlığımdan tek kuruş harcamayıp okul çıkışı onlarca aldığım mini mini cici bici bir şeydi bu.patlata patlata eve giderdim. cidden malmışım çocukken.
şimdi görsem yine alırım tabi.
bunu hatırladığıma, görüp, alabildiğime göre net 20 yıl öncesi değildir. az daha yakın zaman dilimine aittir ve adını duyunca nostaljik etki gösterir bu nesne. keşke birileri tekrardan satışa çıkartsa dedirtir.
Mektuplastigimiz kuzenime gondermistim. Cocukluk iste patlayacagini dusunmuyorsun. O kokulu kagitlara yaziyorum sanarmis. Yillar sonra ogrendik gercegi.
Genelde okul karşısındaki kırtasiyelerin bankosunda bir cam kavanozun üzerinde olurlardı. Para üstü çıkmadığında 3-5 tane alırdık. Tek sıkıntısı bazen yanlış yerden patlayıp yüze fışkırmasıydı.
Meybuz vardı bir de. Yeni nesil bilmez, bardaktaki meyve sularını dondurup kaşıkla yerdik. Emmeli buzlar sonradan çıktı. Bardaktaki buzların en iyisi şeftali ve kirazdı. Açar açmaz üzerindeki gıda boyasını içtikten sonra kaşıklaya kaşıklaya yerdik. Tadı bitince ters çevirip arkasını Dişlerdik. 10 kuruşla yapılabilecek en iyi şey meybuz yemekti o zamanlar. Entry'i girerken bile gıda boyasının gırtlağımı nasıl yaktığını anımsayabiliyorum. Hey gidi günler..
dedemlere gittiğimde caminin altındaki kırtasiyeden üç beş tane alıp yolda patlatırdık. bursa meskendeydi o cami. cantıkçı falan vardı hatta caminin altında. güzel günlerdi.