Hiç kimseyi umursamamaktır. Toplumun katı kurallarını yıkıp bu benim hayatım istediğim gibi yaşarım demektir. En çok sözünü ettiğimiz aşk sözcüğü kadar sömürülmüş lakin güzelim Türkiye'de varlığı tartışılacak olan kavramdır. Yaşadığının farkında olmaktır özgürlük.
özgürlük başkaları tarafından sağlanabilecek bir kavram değildir, çünkü özgürlüğün temelini istek değil düşünce oluşturur.
özgürlük sınırsız da değildir, çünkü doğruların olduğu kadar yanlışlarda vardır.
özgürlüğün özü ruhta gizlidir. insan bedeniyle sadece kısıtlı şeyler yapabilmek mümkündür, yeterince özgür olmaya imkan yoktur. insan bedeni uçamaz, başka birinin yerine geçemez, duvarları delemez, bazıları yürüyemez ve ya konuşamaz bile. o yüzden ruhun önemi burada başlar.
insan ruhu özgürlüğün tam manasıyla karşılığını oluşturur. düşünce gücü ile ruhu özgürlüğün çeşitli evrelerine ulaştırabilmek mümkündür. bu herkeste olan kabiliyettir. fakat zor olan bu saklı kabiliyetin farkına varmaktır. farkına vardıktan sonra özgürlüğe neredeyse kavuşulmuş demektir
geriye tek kalan özgürlüğü benimseyip ruhun beslenme kaynağı kalbi temiz tutmak ve sınır kapılarını sadece allahın yoluna göre belirlemek. menzili sonsuz bir özgürlük hayata üçüncü bir göz açar, kapaklarında hoşgörü, mutluluk ve huzur olan.
özgürlüğün tanımı iyi yapılmalı; özgürlük istediğin şeyleri istediğin vakit yapabilmek değildir. böyle bakılacak olursa insan kendini bir çölde istediği zaman koşamadığı sıcaktan uyuyamadığı için özgür hissedemez. yine böyle bakacak olursak yaradılışımızın, yaradılışımızdan dolayı öne gelen aklımızı sınırlandırıdığını görebiliriz. özgürlüğün gerçek tanımı şudur: kafa olarak hiç bir insanla etkileşime girmemektir özgürlük. bu yüzden doğada yalnız olunduğunda özgür hissedilir. özgürlük kavramı iki veya daha fazla insanın varlığında oluşan bir kavramdır. bu yüzden bazı felsefi kişilikler tarafından toplum hiyerarşi tanrı yaradılış her şey reddedilebilir. bunları ayrı ayrı reddeden olduğu gibi bütünüyle reddedenler de var.
edit: toplum olmadığı vakitler özgürlüğün tanımını yapmaya ihtiyaç duymayacak kadar özgürdük...
"kendimizi özgür zannediyoruz, oysa ki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar. sınırlara gelince fark ediliyor bu. dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş karasinekler gibiyken. sadece geceleri, yapayalnız ve yalınayakken anlaşılabilecek şeyler var."
bardakta su değildir ki yarısı dolu olsun. ya özgürsündür ya değil.
ki değilsindir. günümüzde kimse özgür değil. belki dünyayı yöneten bir avuç orospu çocuğu... önemli olan kendini özgür sanıp sanmadığındır. yaşadığın şeyin sanrı olduğunu bilip bilmediğin...
özgürlük serbestlik, sınırlandırılamayış manasındadır. kişi ne sınırlandırılmışlıklarını tam olarak kavrayabilir ne kapasitesini zorlayabilir. kişinin özgürlüğü başta benliğiyle sınırlandırılmıştır. çevresel faktörler anlamında nedenselliğe mahkumdur. nedensellik bir bağımlılığın göstergesidir. nedenlerin olduğu yerde özgürlük yoktur.